Mehmet Özhaseki: Cumhur İttifakı oy değil bir beka meselesidir

AK Parti Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mehmet Özhaseki, 2019 yerel seçimleri öncesi Habertürk ekranlarına konuk oldu.

Mehmet Özhaseki: Cumhur İttifakı oy değil bir beka meselesidir
Son Güncelleme: 23 Ağustos 2019 Cuma 12:01
14 Şubat 2019 Perşembe 20:11

Bir taraftan partideki görevim devam ediyor. Tüm Türkiye'deki belediye başkanlarını belirlemeye çalıştık. Bunun yanı sıra 2 aydır Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olarak da Ankara projelerinin hazırlanması, Ankara halkına bunların anlatılması tabii ki yoğunluk getiriyor. Çok şükür bunların altından kalkıyoruz, iyi de gidiyor.

"Türkiye'de yerli ve milli insanlar iş başına gelsin"

AK Parti ile MHP bir araya gelip, daha fazla şehirler kazanmak için deniyor. Hayır öyle değil. Sayın genel başkanlarımızın başlatmış olduğu görüşmelerde bizim fikrimiz şu: Türkiye'de yerli ve milli insanlar iş başına gelsin. Bunlar gelemiyorsa mutlaka beraber olalım. Bir taraftan 40-50 yıldır bu memlekette  paçavrasını asıp, PKK tehdidi bağımsızlığını ilan etmeye gidiyordu, bunu gördük. Diğer taraftan 'hoşgörü timsaliyiz' diye sözcüklerini kullananlar 15 Temmuz'da gerçek yüzlerini ortaya koydular. Bazen 'tiyatro' diye söylenenleri gülerek karşılıyorum. 12 Eylül'de herkes kabullenmişti. Şimdi yüzlerce tank yürümüş, uçaklar kalkmış, bombalar atılmış, Meclis bombalanmış, masum insanların üstüne bombalar atılmış, 'tiyatro' deniliyor. Başarılı olmuş olsalardı İstanbul evlerinde rahat oturup, televizyonlara bakıp çaylarını içebilirler miydi?

"PKK'ya sempatiyle bakanların insanların işbaşına gelmesi bizi çok açık rahatsız ediyor"

PKK'nın siyasi uzantılarının işbaşına gelmesini engellemek istiyoruz, bu çok açık. Ortaya çıkan adaylarına bakıyorsunuz, ürpererek takip ediyorsunuz. PKK'ya sempatiyle bakanların insanların işbaşına gelmesi bizi çok açık rahatsız ediyor. İşbaşına gelenlerin hepsi 'parayı nasıl çalarız, Kandil'i nasıl besleriz, PKK'nın eline nasıl teslim ederiz' hesabı içindeyiz. Bu insanlara İstanbul'da, Ankara'da bir alan açılmasını istemiyoruz.

"MHP ile 30 büyükşehir dışında da konuşuyoruz"

İki lider oturacak, o şehir senin, bu senin olsun demiyorlar. Böyle bir şey olmaz. Bu insanlara saygısızlık olur. Dikkat ettiğimiz hususları biraz önce arz ettim. MHP ile görüşmelerimiz 30 büyük şehir üzerinden, ilçeler üzerinden gitmiyor. 30 büyükşehirlerin dışındaki illerin üzerinden konuşuyoruz. Bu bizim ülkemizin beka ve gelecek meselesi. Biz tercihlerimizin yerli ve milli olmasını istiyoruz, hepsi budur.

"Güzel bir söz var, mesele vatansa gerisi teferruattır"

Güzel bir söz var, mesele vatansa gerisi teferruattır. Geçmişte 5-10 yıl hizmet eden arkadaşlarımız vardı. Onlara teşekkür ettik, çok itiraz ederlerse şehir raporlarını gösterebiliriz. Böyle bir sıkıntı bizde de MHP'de de olmayacaktır. MHP Erzurum'da, Aydın'da adaylarını açıklamıştı. Sağolsunlar bu görüşme başlayınca adaylarına teşekkür ettiler, onlar da anlayışla karşıladı.

Yeni dönemde ittifaklara kapı açan, birlikte hareket etmemizi sağlayan bir sistem. Bu demokrasi kültürünün gelişmesi, uzlaşı kültürünün gelişmesi açısından da olumlu bir fırsat. Herkesin kendi kampına çekildiği, karşı tarafa ateş ettiği bir ortam yaralanmalara sebep verir. Başkanlarla bir taraftan gidip de il genel meclislerinde ayrı gitmenin bir anlamı yok diye düşündük.

"MHP'li arkadaşlarla prensipte anlaşmalarımız var"

MHP'li arkadaşlarla prensipte anlaşmalarımız var. Bazı mitingler sayın Cumhurbaşkanımızla Devlet Bahçeli Bey'in beraber katıldıkları miting yapılacak. Ayrı mitingler de yapılacak. Bilboardlarda aday arkadaşlarımız, söyleyeceklerimizin yer aldığı şekilde çıkacaktır. Büyükşehirlerde en çok handikaplardan birisi de ilçe belediye başkanı ile büyükşehir belediye başkanı arasındaki anlaşmazlıklar. İlçe belediye başkanı bir işe başlamak istiyor, büyükşehir durduruyor ya da tam tersi oluyor. Bunların hepsi hizmete mani oluyor. Bizim taahhütlerimizden birisi de 25 ilçe belediye başkanı arkadaşlarımızla dostluk içerisine girmek. İnşallah bunu yapacağız.

"İttifaklar kurulurken keşke yerel yönetimlerle ilgili de iki satır bir şey yazılmış olsaydı"

İttifaklar kurulurken keşke yerel yönetimlerle ilgili de iki satır bir şey yazılmış olsaydı. Bu herkesi rahatlatırdı. Birkaç cümle şu anda çekilen sıkıntıyı çekilmez hale getirilirdi. Herhalde o günlerde düşünülmemiş. Burada keşke kanuni bir düzenleme yapılsaydı, herkes kendi ittifaklarına oy verseydi. Daha sonra da partiler için sayım yapılırdı.

"Bu süreçte herhangi bir tutuklama olacağını zannetmiyorum"

Bu süreçte herhangi bir tutuklama olacağını zannetmiyorum.  Doğru bir şey olmaz. Bütün belediye başkanları gidip, mazbatalarını alıp çalışmaya başladılar. Devlet takip etmeye başlayacaktır. Kendi halinde hizmete devam eden, vatandaşların esenliği için hizmet edene hiçbir şey denilmeyecek. Ben yıllarca belediye başkanlığı yaptım. Herhangi belediyeden personel giderlerini isteriz. Bakarız, az çok ne yapmak istediği belli olur. Elinizdeki bütçenin kanunen yüzde 35'ini personele ekleyebilirsiniz. Bunu yüzde 90'lara çıkarıyorsanız, burada bir şey vardır. Bunu Güneydoğu'da birçok belediye bunu yaptı.

"Gelen parayı olduğu gibi maaşlar verilmiş gibi gösterip, imzaları alıp, Kandil'e gönderiyorlar"

Birçok belediye çalışanı diyor ki. Elimize şu kadar para veriyorlar, bize imza attırıyorlar. Paranın gerisi dağa gidiyor. Eğer belediyenin parası varsa çalışan, üreten arkadaşa versin. Buna itiraz edemeyiz. Gelen parayı olduğu gibi maaşlar verilmiş gibi gösterip, imzaları alıp, Kandil'e gönderiyorlar. Bir insanın seçilmiş olması ona suç işleme özgürlüğü verir mi?

"O gün geldiğinde Suriyeli birçok vatandaş evine  dönecek"

Geçtiğimiz asrın başında kocaman imparatorluktan Anadolu topraklarına sıkıştığımızda bu ülkeye Balkan'lardan, Kafkaslar'dan kim varsa gelmiş. Bu ülke mağdurlara sahip çıkmış. Yüz yıl içinde biz onlarla akraba olduk, etle tırnak gibi olduk. Bu coğrafya mazlumlara vatan olmuştur. Avrupa'da medeniyim diyen insanların tel örgü çektiklerini, günlerce sahilde insanların aç susuz bekletip perişan olduklarını görüyoruz. Nihayetinde orada bir gün huzur olacaktır. Bugün Cumhurbaşkanımızın Rusya'da yapmış olduğu çalışma hep buna mahsustur. O gün geldiğinde Suriyeli birçok vatandaş evine  dönecek. Onların çocukların eğitilmesi, geleceğe hazırlanmasıyla ilgili o kadar önemli işler yapılıyor ki. Bu konuda ileride bütün bir millet geçmişte bugünkü yapılanların hepsiyle iftihar edebilirler. Allah korusun Avrupalılar gibi davransaydık çocuklarımız bizden utanıp, bizi lanetleyeceklerdi.

"Ankara'da raylı sistem hattını arttırmamız lazım"

Allah'tan Türkiye'de artık terör birinci sorun denmiyor. Şimdi normal gündeme doğru geliyoruz. Trafikte tabii ki nüfusu birkaç milyonu bulmuş şehirler böyle. Bu bir mühendislik alanı. Bilim adamları derler ki pik saatlerde tek yönlü giden yolcu sayısı 3-4 binlerdeyse bu otobüsle çözülür, 8-10 binse raylı sistemle, 20 bini geçiyorsa metro sistemine gider. Öncelikle Ankara'da raylı sistem hattını arttırmamız lazım.

"Ankara'da şu ana kadar 64 kilometre kadar bir hat var"

Ankara'da şu ana kadar 64 kilometre kadar bir hat var. Bizim bunu iki misline çıkarmamız lazım. Biz ne kadar metro hattını önemseyerek arttırırsak trafiği o kadar rahatlatırız. Bir taraftan Cumhurbaşkanımızın söylediği metrobüsleri, bir taraftan da metro hatlarını arttırarak siz insanların yolculuk tercihlerini ve istikametini değiştirirsiniz. Evden çıktınız, 3 kilometre ileride raylı sistem var. Orada park yeri hazırlanmıştır. Arabanızı par edip raylı sisteme binip işe gidecek. Park et devam et sistemi mutlaka hayata geçmesi lazım.

"İnşallah Ankara'da vagon üretimini yaptıracağız"

Belediye başkanı isterse yerli üretimi teşvik ederse tamamıyla yurt dışına bağımlılığa son verebilir. Raylı sistemlerle ilgili, alt yapı, üst yapı nasıl yapılabilir, vagon nereden alınır, bunların hepsini biliyorum. İnşallah Ankara'da vagon üretimini yaptıracağız.

Bu içeriğimize de göz atabilirsiniz clear_all

Yorumlar