Erdoğan’dan Suriye mesajı: Saldırı olursa ağır mukabelede bulunacağız

Partisinin grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’den saldırı olması durumunda ağır bir şekilde mukabile edeceklerini söyledi.

Erdoğan’dan Suriye mesajı: Saldırı olursa ağır mukabelede bulunacağız
Son Güncelleme: 11 Mart 2020 Çarşamba 15:50
11 Mart 2020 Çarşamba 11:43

 Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin grup toplantısında gündemi ilişkin açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Suriye’den bir saldırı olması durumunda en ağır şekilde karşılık vereceklerini söyledi.

Erdoğan’ın açıklamaları şöyle;

“Dün gece Sağlık Bakanı tarafından yapılan koronavirüse temas etmek istiyorum. Avrupa'dan gelen bir vatandaşımızda koronavirüs tespit edildi. Genel sağlık durumu iyi tedavisi sürüyor. Ailesi ve yakın çevresi izlemeye alındı. Bu hastalığın ülkemize sirayet etmemesi için gereken önlemleri aldık. Ancak biz hangi tedbiri alırsak alalım, yakın çevremizde bu kadar yaygınlaşmış bir virüsten korunmak mümkün olmadı. Yarın dar çerçeve bir toplantı yapacağız.

Vatandaşlarımızdan ricam, sağlık personelinin ikazlarına harfiyen uymaktır. Bu virüsten korunmanın ilk şartı temizliktir. Biz de geçtiğimiz cuma gününden beri tokalaşmayı, kucaklaşmayı kesip uzaktan selamlaşmaya geçtik. Türkiye inşallah bu sıkıntıyı herhangi bir kayıp vermeden atlatacaktır. Hiçbir virüs bizim tedbirlerimizden daha güçlü değildir. Milletimiz nice saldırıları göğüslemeyi başarmıştır, bunun da üstesinden gelecektir.

Moskova görüşmesi

Türkiye'nin İdlib'de bir ay boyunca yürüttüğü operasyonlar ve Bahar Kalkanı harekatı sınırlarımıza dayanan tehditlerin önüne geçmenin işaretidir. Harekata katılan tüm askerlerimizi alınlarından öpüyorum. Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Suriye'de bulunma amacımız ne bu ülkenin topraklarını işgal ve ilhak etmektir, ne de bölgedeki güçlerle bilek güreşine soyunmaktır. İdlib'deki mücadelemiz ülkemizin sınırlarının güvenliğini sağlamak ve milyonlarca insanın hayatını kurmak hedefini alıyor. Türkiye'nin yeniden benzer bir kısır döngüye düşürülmesine izin vermeyeceğiz. Cerablus'ta ne yaptıysak, Afrin'de ne yaptıysak, Tel Abyad ve Rasulayn'da ne yaptıysak İdlib'de de aynısını yaptık. Sınır hattımızın diğer kısımlarını da bu güvenlik çemberine dahil etmeyi sürdüreceğiz.

Sözler tutulmazsa...

İdlib'deki harekat sadece terör örgütüne değil, çok daha donanımlı bir güce karşıydı. Hamd olsun çok daha büyük mücadelelere hazır olduğumuzu gördük. Aksaklıkları gidererek, koordinasyonu gidererek Türkiye'yi bölgesinde ve tüm dünyada etkin bir güç haline getirme kararlılığımızı teyit ettik. Rejim ülkemizin gücü ve askerlerimizin kahramanlığı karşısında en ağır kayıpları vererek bu işin öyle kolay olmadığını görmüştür.

Ateşkes kararının ardından İdlib halkı uzun bir aranın ardından rahat nefes almıştır. Rejimin ve onunla birlikte çalışan mezhepçi milislerin ne kadar sadık kalacakları belirsizdir. Şimdiden ufak tefek de olsa ateşkes ihlalleri yaşanıyor. Rusya'yla bunları paylaşarak tedbir alınmasını istiyoruz. Biz verdiğimiz söze, karşı taraf da aynı hassasiyeti gösterdikçe bağlı kalırız. Sözlerini tutmazlarsa daha ağır şekilde üzerlerine gitmekten kaçınmayız.

“Kılıçdaroğlu kaç gözlem noktası var bilmiyor”

Gözlem noktalarımızın güvenliği önceliklerimizin başında yer alıyor. Buralara yapılacak en küçük saldırıda çok daha ağır mukabelede bulunacağız. Bay Kemal, kaç tane gözlem noktası olduğunu dahi bilmiyor. Bunlara bedeli sandıkta ödettiğiniz sürece o zaman bunlar neyin ne olduğunu daha iyi anlayacaklar. Bir şeyi çok iyi kavramamız lazım. AK Parti davası, sıradan bir dava değildir. Biz icraatla ortadayız. 17-18 senedir biz lafla mı icraatla mı yürüdük? Dersini çalış ya... Burada kaç tane gözlem kulesi olduğundan haberin yok. Buradaki gözlem kulelerini de göstereceğim. Bay Kemal 12 gözlem noktası var.

Bu 12 gözlem noktasında, bizi Suriye'nin askerleri korumadı. Suriye'nin askerleri verilen söze uymadı. Uymadığı için biz uyarılarımızı yaptık. 12 gözlem noktasında çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz. 12 gözlem noktamız şu anda var. Arzu edersen seni de oraya gönderebiliriz. Ama gidemez. Şu anda yapmış olduğumuz anlaşmanın içeriğinden haberi yok. Ne yaptılar, ne konuştular haberi yok. Takip etmiyorlar. Bunların akıl hocaları çok farklı. Bizim askerimizi koruyormuş...

Ateşkesin amacı

Türk askeri hiçbir zaman zalim Esed'in korumasına muhtaç değildir. Bunu böyle bil Bay Kemal. Bugüne kadar El Bab'da, Cerablus'ta, Afrin'de nasıl dimdik durduysak, en son İdlib'de nasıl dimdik durduysak bundan sonra da devam edeceğiz. Bize düşen, sükuneti sürdürerek, terör örgütü ve Esed'e karşı hazırlıklı olmaktır.

Türkiye bu geçici ateşkesi ve buna bağlı anlaşmaları gücü yetmediği için değil İdlib'deki krize makul, uygulanabilir bir çözüm yolu bulabilmesi için yaptı. İdlib'in kuzeyinden güneye doğru 25-30 km derinliğinde o bölgede şimdi briket barakalar yapmaya başladık. Şu an itibariyle 1500-2000 civarında. Hızla devam ediyoruz. 10 bin, 20 bin kadar briket ev yapmayı sürdürüyoruz.

PKK'ya, PYG/SDG etiketi yapıştırmakla gerçekler ortadan kalkmıyor. Suriye rejimi ve onu destekleyenlere çağrımız, ülkenin 3'te 1'ini bölücü terör örgütü işgalinden kurtarmaktır. Bunu başarınca sorunların çözümü daha kolay olacaktır. Atılan ve atılacak her adımı Türkiye olarak tüm gücümüzle destek vermeye sürdüreceğiz. Diğer yerlerdeki sorunlar devam ederken, ülkemizin ve kontrol altımızdaki bölgelere tacize izin veremeyiz. Uluslararası toplumu daha çok gayret göstermeye ve ülkemize destek vermeye davet ediyoruz.

Asıl sorun, birlik ve beraberliğimize yönelik sabotajların önüne geçebilmektir. Ülkemizin asıl gücü milletimizin bir olma, iri olma, diri olma, kardeş olma iradesidir.

 

Bu içeriğimize de göz atabilirsiniz clear_all

Yorumlar