için kaldı

Kılıçdaroğlu: Devleti FETÖ’ye teslim eden Erdoğan’dır

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, grup toplantısında konuştu.

Kılıçdaroğlu: Devleti FETÖ’ye teslim eden Erdoğan’dır
Son Güncelleme: 12 Şubat 2020 Çarşamba 12:03
11 Şubat 2020 Salı 13:46

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle;

"İşsizlerimiz var. En son Hatay Valiliği üzerinde bir vatandaşımız kendisini yaktı. 'Çocuklarım aç, iş istiyorum anlıyor musunuz' diyor. Bütün işsizlere ve ailelerine sesleniyorum. Bir baba kendi çocuğuna yiyecek bir şeyler götüremezse, işsizlik çekiyorsa, ailede huzur kalmamışsa oturup hepimizin vicdan muhasebesi yapması lazım.

Burada FETÖ'nün siyasi ayağını açıklayacağım. Tarihsel bir süreç içinde anlatacağım. Herkes dikkatle dinlesin. 20 soru 20 cevap...

1.Terör örgütü devletin tüm kılcal damarlarına nasıl sızar?

Buraya terör örgütünün elemanlarını yerleştirenlere FETÖ'nün siyasi ayağı diyoruz.

2.Bunu neden söylüyorum?

Bu yetkiyi belli kişi ve kurumlar kullanabilir. Atama yetkisi herkeste değildir. Devletin kılcal damarlarına FETÖ'nün elemanlarını yerleştiren kişiye FETÖ'nün siyasi ayağı denir.

3.Bu yetkileri parlamentoda muhalefete ait partiler yerleştirebilir mi?

Hayır, yerleştiremez. Yetkisi yok. Ancak eleştirirler, yanlış diye. FETÖ'nün elemanlarını yerleştiriyorsunuz, yapmayın diyoruz. Meclis kürsüsünden güzellemeler düzüyorsunuz.

4.İktidardaki parti madem atamalar konusunda tek yetkili, terör örgütü üyelerini devletin kılcal damarlarına yerleştirirken, 'Bunların dürüst olduğunu sanıyordum. Benim bilgim yoktu' diyebilir mi?

Sağlıklı işleyen bir devlette, liyakatin esas olduğu devlette, terör örgütü üyesini istihbarat örgütleri izlerler. Hiçbir yönetici de benim haberim yoktu diyemez. Neden izlerler? Devlet bakidir. Siyasi iktidar ise genel bir şeydir. Devletin süresi yoktur ama iktidarın süresi vardır. Devletin bürokrasisi, devletin hafızasıdır.

5.FETÖ'nün adımları izleniyor muydu?

Evet izleniyordu. Benim bildiğim son rapor 3 Nisan 1991 tarihli MİT raporu. CIA ile ilişkilerini o raporda yazmışlar.

6.Sadece 1991 yılında mı MİT rapor düzenledi?

Hayır, düzenli izlemiştir. MİT Müsteşarının açıklaması var. Devletin pek çok kademesinde yer almışlar diyor.

7.FETÖ ile istihbaratı sadece MİT mi topluyordu?

Emniyet, jandarma istihbarat da FETÖ ile bilgileri düzenli topluyordu.

8.MGK, 'FETÖ ile mücadele edilmeli' diye bir karar aldı mı?

Milli Güvenlik Kurulu'nda bu olay konuşuldu mu, evet. 25 Ağustos 2004 tarihinde. 481 sayılı karar. O kararın Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'dır. Bu da MGK kararıdır. Kararı okuyorum; "FETÖ konusu gündeme gelmiş, yurtiçi ve yurtdışı faaliyetlerine yönelik bir eylem planı hazırlanması uygun görülmüş ve tavsiye kararının hükümete bildirilmesine karar verilmiştir."

9.MGK kararına karşı hükümet ne yapmıştır?

Dönemin hükümetinin başında Erdoğan vardır. MGK kararı geldi, imzayı da basmış imzayı. Ne yaptı? Dönemin Başbakanlık Müsteşarı:

1.Tavsiye kararı Başbakanlık'a bildirildikten sonra konuyu Erdoğan'a açtım. Gelen yazıyı dosyasına kaldırmaya karar verdik.

2.Bu karar metni Bakanlar Kurulu'nda imzaya açılmadı. Hakkında hiçbir işlem yapılmadı.

3.MGK toplantısına katılanların dışında kimsenin haberi olmadı.

4.Bütün toplumsal ve hükümet adına riski Sayın Başbakan üstlendi.

Ben neler söyleyeceğini, nasıl bağıracağını biliyorum. İstiyorsan borazan da al. Ben bu millete doğruları sonuna kadar söyleyeceğim.

Erdoğan 3 Ağustos 2016'da neler söylüyor; "Dedik ki bir ortak yanımız vardı. Aynı menzile giden farklı yollardan giden aynı yapının bambaşka niyetleri olduğunu görmedik, göremedik" diyor. Yalan söylüyor. 2004 yılında söylediler. Bir başbakan düşünün, MGK kararını inkar ediyor. Bu kişi Büyük Ortadoğu Projesi'nin eş başkanıdır. Türkiye'nin bekası diye bir sorunu yoktur.

10.MGK'nın bu kararına rağmen, FETÖ devletin kılcal damarlarına sızmaya devam etti mi?

Evet bu güzelim ülkeye ihanet etmeye devam ettiler. Devletin en hassas kurumlarına FETÖ'nün elemanlarını bir bir yerleştirmeye devam ettiler. İçişleri, Maliye, orduya, telekomünikasyona, ÖSYM'ye bütün bunların tamamı aşama aşama gerçekleşti.

11.FETÖ'nün yürütme organı yetkileri aşan olaylarını nasıl gerçekleştirdi?

TBMM, FETÖ'nün taleplerini yerine getirmek için araç olarak kullanıldı. Yasa ile kitleler halinde atamaların yolu açıldı. 6110 sayılı kanun, Yargıtay ve Danıştay'a hakim tayin edildi. Yargıtay'a 160 hakim atandı. Ben '160 militan atadınız' diye isyan etmiştim. Şimdi onların çoğu hapiste, bazıları da kaçak. Meclis'ten kanun hükmünde kararname yetkisi aldılar. KHK yetkisi aldılar; 8 yıl Danıştay ve Yargıtay üyeliği yapma şartını 4'e indirdiler. Hakim sınavına girmeyi de 35'ten 45'e çıkardılar. Kitle atamasıyla yargı FETÖ'nün kontrolüne geçti. Bu kanunu Meclis'e getiren kim?

12.Toplu FETÖ'cvü yerleştirme sadece Danıştay ve Yargıtay'da mı oldu?

Hayır orduda da oldu. 17/25 Aralık'tan sonra da oldu. Sadece bununla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianameden bölüm okuyacağım: "Örgüt, ayrıca tüm Silahlı Kuvvetler komuta kademesini ele geçirmek için albaylıkta bekleme süresini 4 yıla indirerek sırası gelmeyenleri terfi havuzuna dahil etmiştir. Terfi bekleme süresi 4 yıldan 3 yıla indirilerek, generalleri daha kısa sürede TSK dışına çıkarmaya çalışmıştır. 1988 ve daha önce mezun olmuş subayları tasfiye etmek için 3 devreyi toplu emekli edecek ve hizmet süresini 28 yıla indirecek kanuni düzenlemeyi siyasi otoriteye yaptırabilmiştir."

13.Kimdir bu siyasi otorite?

Bu siyasi otorite FETÖ'nün siyasi ayağıdır. Milletvekilleri ve AK Partili kardeşlerim için bir şey söylemek istemiyorum ama devleti FETÖ'ye teslim eden kişinin adı Recep Tayyip Erdoğan'dır

14.FETÖ ne zaman kendini devletin tek fiili hakimi olarak görmeye başladı?

Yine bir iddianameden: "Örgüt, 2007 yılından sonra örgütlenmesini tamamlamış, güç dengesini lehine çevirmiş. Operasyon hünerlerini ortaya koymuştur. Ergenkon, Balyol gibi... Anayasa değişikliği örgütü devlet içinde çok ileriye taşımıştır. Daha sonrasında örgüt kendisini devletin tek hakimi olarak görmeye başlamıştır. Bunu yaptıran kimdir, Erdoğan'dır. Anayasa değişiklikleri için Fethullah Gülen 'Ölüler bile mezarından kalkıp oy kullanmalı' diyordu.

15.17/25 Aralık'ta o büyük rüşvet olaylarını öğrendik. O dosyayı bu milletin vicdanı kapatmış değildir. Alınan paraların, hortumun tamamı doğrudur. Bunu söyledim diye dava açtı. Erdoğan'ın FETÖ ile ilişkisi nasıl?

Erdoğan barışma girişiminde bulunuyor. Fehmi Koru'yu görevlendiriyor. Koru, "Başbakan Erdoğan, hemen gidin" diyor. O hala başıma bela açar diye, Fehmi Koru'yu gönderiyor. 'Ben niye barışayım' demiyor. Hangi gerekçeyle barışmak ister?

16.17/25'ten sonra MGK'ya tekrar istihbarat örgütleri rapor verdi mi?

15 MGK toplantısında FETÖ ile devletin istihbarat raporları veriliyor.

17.Kozmik Odayı FETÖ'ye kim açtı?

Devletin bütün sırrı orada. Bir kişinin talimatıyla açıldı. Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla açıldı. Bu vatan hainliği değil midir?

18.Sayın İlker Başbuğ, FETÖ'nün siyasi ayağını açıkladı mı?

25-26 Haziran gecesi Meclis'te bir madde görüşülüyor. Özel yetkili mahkemelerin tamamı FETÖ'nün elinde. İlker Başbuğ diyor ki, "Bu konu araştırılırsa FETÖ'nün siyasi ayağı çıkar" diyor. Hayır, bu FETÖ'nün ayak takımıdır.

19.FETÖ'cüleri devlete yerleştiren siyasi iradenin başka kriteri var mıydı?

Devlete yerleşmek için tek şart vardı, FETÖ'cü olmak. Savcı iddianamesinde, 'Sırf FETÖ'den olmanın kamuda atama ve yükselmenin olduğu dönemi yaşamıştır' diyor. Sayın Haberal'ı mahkum etmişlerdi. Haksız yere.

20.FETÖ ile gerçekten mücadele ediliyor mu? Devletten temizlendi mi?

Vicdanı olan herkes biliyor ki, FETÖ ile mücadele yapılmış değil. Parası olan, kayınpederi olan dışarıda. Gücü olan, siyasi arkası olanların kılına dahil dokunulmadı. FETÖ'cü olarak bilinen ByLock'çu 215 bin kişi vardı. Bu liste niçin açıklanmıyor? Neden korkuyorsunuz? Hiçbir ayıklama yapmadan açıklayın. Bunu açıklamıyorsan, FETÖ'ye destek vermeye devam ediyorsun demektir.

Arkadaşlarımız komisyonda 'O gece bütün genel başkanlar, milletvekilleri, bakanlar neredeydi HTS kayıtları getirilsin' dediler. Getirilmedi. Bildikleri, korktukları bir şey var getirmiyorlar.

15 Temmuz darbe girişiminde başarılı olsalardı kim yönetimde olacaktı? Bunu listesi FETÖ'nün siyasi ayağında. Liste kimde, onlarda, niçin açıklamıyorlar?

TBMM Araştırma Komisyonu'na 15 Temmuz darbe girişiminin ayrıntılarını öğrenceğiz. Bütün olayları bilen iki kişi var; MİT Müsteşarı ve Genelkurmay Başkanı. Komisyona gelmediler. Erdoğan göndermedi, FETÖ'nün siyasi ayağı ortaya çıkar diye. O gece ne oldu, sorulara muhatap olsunlar. Trump Senato'da hesap verir, bizimkilere Başbakan engel olur.

FETÖ borsasını kimler kurdu? Bunların arasında Erdoğan'ın avukatları var. O avukatların mal varlıklarını inceleyin dedik, niye incelemiyorlar. Milyon dolarları alıp insanları çıkarıyorlar. Fettah Tamince, 17/25'ten sonra ABD'ye gitti.

 

Bu içeriğimize de göz atabilirsiniz clear_all

Yorumlar