Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin en uzun köprüsünü açtı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Botan Çayı Beğendik Köprüsü Açılış Töreni’ne canlı bağlantıyla katıldı. Erdoğan, "Bu köprüyle ilçelerimiz arasındaki ulaşımı hem kolaylaştırdık hem de 8 km kısaltarak ekonomimize katkıda bulundu. Türk mühendis ve işçilerin eseri olup malzemeleri de Türkiye'de üretilmiştir."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin en uzun köprüsünü açtı
Son Güncelleme: 11 Temmuz 2020 Cumartesi 16:53
11 Temmuz 2020 Cumartesi 16:44

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Botan Çayı Beğendik Köprüsü Açılış Töreni’ne canlı bağlantıyla katılıyor. 165 metre yüksekliğiyle Türkiye'nin en yükseği olacak olan köprü, Van - Pervari yolunu da 5 saatten 2 saate düşürüyor. Canlı bağlantıda konuşan Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:

Aziz Milletim, kıymetli Siirtli, Bitlisli ve Vanlı kardeşlerim, ekranları başında bizi izleyenler, sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum.

Bu eserin ülkemize kazandırılmasında emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Köprümüzün ve yollarımızın yapıldığı yer ülkemizin en zorlu coğrafyalarından biridir. Türkiye'nin dört bir yanını kara ve demiryollarıyla, tüneller ve geçitlerle donatırken böylesine zorlu coğrafyaları ihmal etmedik.

Türkiye'nin karayolu uzunluğu iktidara geldiğimizde 6 bin 100 kilometreydi, biz bunu 27 bin 300 kilometreye taşıdık. Biliyorduk ki, yol medeniyettir, su medeniyettir ve dolayısıyla buna devam etmemiz gerekiyor. Yapımı biraz uzunca sürse de sonunda bölgemizi ve şehirlerimizi birbirine bağlayan köprümüzü tamamladık.

Bu köprüyle ilçelerimiz arasındaki ulaşımı hem kolaylaştırdık hem de 8 km kısaltarak ekonomimize katkı sağlamış oldu. Tamamen Türk mühendis ve işçilerin eseri olan köprünün malzemeleri de tamamen Türkiye'de üretilmiştir. 

Sınırlarımızı kuşatmaya çalışan terör örgütlerini tepelemekle kalmadık, karada ve denizde oldukça derinlikli bir güvenlik hattı oluşturduk

Türkiye'nin kararlı yürüyüşü birilerini rahatsız ediyor. Gerek içeride gerek dışarıda saldırıların artması bu rahatsızlığın tezahürü. İstiyorlar ki Türkiye hakkını aramasın, kimseyle rekabete kalkışmasın. Bunların anlamadığı artık o eski Türkiye'nin geride kaldığıdır. Bu mücadelede yeni tuzaklarla karşılaşıyor, yeri geldiğinde kayıplar da veriyoruz ama asla yılmıyor, yolumuzdan dönmüyoruz.

Kuklalarla değil kuklacılarla muhatap olduğumuz bir döneme girdik. Ne terör örgütleri ne kısır gündemler ne diğer tuzaklar işe yarayacak. Kural, kaide tanımadan ekonomimizi hedef alanlar bizi piyasa kurallarını ihlalle suçlayabiliyor. Hedefimize ulaşana kadar çalışmaya, üretmeye, inşaya, ihyaya devam edeceğiz.

İçeride ve dışarıda kimin hangi safta durduğunu gördükçe, neyi nasıl yapmamız gerektiğini anlıyoruz. Türkiye hangi konuda taviz verdiyse zararlı çıkmıştır. Hangi konuda ilkeli, onurlu, kararlı durduysa evet bedelini ödemiştir ama sonunda kazanmıştır. Ayasofya'nın yeniden camiye döndürülmesi işte bu kararlığımızın sonucudur. Kimin ne dediğine değil bizim hakkımızın ne olduğuna, milletimizin ne istediğine bakarak bu kararı aldık.

Bu içeriğimize de göz atabilirsiniz clear_all

Yorumlar