Erdoğan: Hiç kimse pazusuna güvenerek uluslararası hukuku yok sayamaz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TİM-İnovasyon ve Girişimcilik Haftası kapanış töreninde konuştu.

Erdoğan: Hiç kimse pazusuna güvenerek uluslararası hukuku yok sayamaz
Son Güncelleme: 23 Ağustos 2019 Cuma 11:46
9 Aralık 2017 Cumartesi 15:30

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satır başlıkları,

Dolu dolu bir haftayı geride bırakan etkinliğimizin önümüzdeki yıllarda daha da zenginleşeceğine inanıyorum. Hedeflere ulaşmak için kamunun destekleri yanı sıra girişim sermayesi fonunu da hayata geçirmeliyiz. Basiretli iş adamlarımızı tecrübelerini genç iş adamlarına ve girişimcilere aktararak destek vermelidir.

Küçük olsun benim anlayışı, büyümenin önünde en büyük engel.

Bu etkinlikte ilgili tüm kesimleri bir araya geliyor olması çok önemlidir. Dolu dolu bir haftayı geride bırakan etkinliğimizin önümüzdeki yıllarda daha da zenginleşeceğine inanıyorum.

"GİRİŞİM SERMAYA FONU HAYATA GEÇİRİLMELİ"

Hedeflere ulaşmak için kamunun destekleri yanı sıra girişim sermayesi fonu hayata geçirilmeli. Basiretli iş adamlarımızı tecrübelerini genç iş adamlarına ve girişimcilere aktararak destek vermeli. Yurt dışına da üretim yapan bunun için yerli tedarik ağını kullanan yatırımcı sayısının artması ortada koyuyor ki ülkemizde ortaklık kurabilecekleri, ARGE kapasitelerinden yararlanacakları çok sayıda ortak bulabilecektir. 

Son dönemde hız kazanan ülkemizin ekonomisine yönelik olumsuz algı oluşturma çabalarına karşı dikkatlerinizi özellikle çekmek istiyorum. Türkiye bu algı çabasının tam tersine, sahip olduğu büyük potansiyel yanında tüm yatırımcıları cezbeden ülke olma özelliğini güçlendirerek sürdürüyor.

"TÜRKİYE GÜÇLENEREK YOLUNA DEVAM EDİYOR"

Tüm algı operasyonlarına rağmen Türkiye sahip olduğu büyük potansiyellerle birlikte sahip olduklarını güçlendirerek yoluna devam ediyor.

Şimdi sizlere bu konuda tarihten bazı örnekler vereceğim.

16 Eylül 1922 tarihli bir ABD gazetesinde, İstanbul, Muhammedi inanışın merkezi, Atatürk de İslam'ın yeni lideri olarak anılıyor. İlginç değil mi? Bir yere daha geliyorum, 10 Ekim 1922 tarihli gazete, Mustafa Kemal'i korkunç Türklerin, en korkuncu olarak nitelendiriyor. Bu haberlerin bugünkülerden farkı var mı? Dün böyle yaptılar, bugünde aynısını yapıyorlar. Değişen bir şey yok.

Dün ülkemiz aleyhine oluşturulmaya çalışılan algı Kurtuluş Savaşımızı başarıyla sonuçlandırmamıza ve yeni devletimizi kurmamıza engel olmamıştı. Bugün de benzer gayretler 2023 hedeflerimize ulaşmamıza, demokraside ve ekonomide dünyanın en ileri ülkeleri arasına girmemize engel olamayacaktır.

"TÜRKİYE ADETA DÜNYANIN KALBİ OLAN BİR COĞRAFYADA"

Türkiye adeta dünyanın kalbi olan bir coğrafyada. Sadece kendi insanımız değil dünyadaki milyonlarca mazlum gözlerini ülkemize kilitlemiş durumda. Gümülcine'de soydaşlarımızın gözyaşlarını bizzat yerinde tespit ettim. Umut neresi? Umut Türkiye. Her zaman ifade ettiğim gibi Türkiye'nin sendelemesi demek kardeşlerimizin de sendelemesi demek.

Düşünün, 65 yıl önce Celal Bayar oraya gitmiş. Oraya bir okul yapmışlar Celal Bayar isminde. Sonra ismine bile katlanamamışlar ve ismini kazımışlar. Yunan yönetimine söyledim, restorasyonsa restorasyon. Çünkü biz şuna inandık; düşüncesine güvenen düşünce özgürlüğünden, inancına güvenen inanç özgürlüğünden korkmaz.

ABD'nin de altında imzası olduğu BM kararını son açıklamasıyla ABD yok saymıştır. Şimdi sen bu imzayı yok sayıyor. Hiç kimse hukukun üstünde değil, hiçbir ülke pazusuna güvenerek uluslararası hukuku yok sayamaz. 

"İSRAİL BİR İŞGAL DEVLETİDİR"

İsrail bir işgal devletidir. Şu anda polisiyle bütün gençleri, çocukları terör estirerek vuruyor. F-16'larıyla Gazze'ye, bir taraftan Filistin'e saldırıyorlar. Niye? Ben güçlüyüm. Güçlü olmak haklı olmak anlamına gelmez. Haklı olan güçlüdür. Bunu böyle bilelim. Trump, ben yaptım oldu anlayışıyla bir yere varmak istiyor.

Günlerdir luslararası liderlerle görüşüyorum. Fransa, Azerbaycan, Kazakistan, Papa ile görüştüm. Bu sorun sadece Türkiye'nin, Müslümanların sorunu değil, burada aynı zamanda Hristiyanların da sorunu var. Trump ben yaptım oldu anlayışıyla bir yere gitmek istiyor. Büyük ülkelerin liderlerine buradan sesleniyorum: Büyük ülkeler çatıştırmakla değil barıştırmakla görevlidir.

Kudüs bizim göz bebeğimizdir. Kudüs bizim için kırmızı çizgidir. Mekke ve Medine neyse, diğer yarısı da Kudüs'tür. Bu, böyle biline... ABD'nin Kudüs kararının bizim nazarımızda hiçbir hükmü, geçerliliği yoktur.

Bu içeriğimize de göz atabilirsiniz clear_all

Yorumlar