Alzheimer hastalığı tedavisi var mı?

Günümüzün en yaygın hastalıklarından biri olan Alzheimer hastalığının tedavisi var mı?

Alzheimer hastalığı tedavisi var mı?
Son Güncelleme: 23 Ağustos 2019 Cuma 11:48
19 Ocak 2018 Cuma 18:17

Sık sık unutkanlık sorunlarıyla kendini gösteren Alzheimer hastalığı tüm dünyada 35 milyon kişide ülkemizde ise 600 bin kişide görülüyor. Hafıza problemleriyle ortaya çıkan hastalık hakkında merak edilen ise hastalığın tedavisi.

Alzheimer hastalığı nedir?

Anormal derecede unutkanlık, yön bulma problemi, uykusuzluk, ilerleyen seviyelerde bilinçdışı hareketlere de neden olan Alzheimer hastalığının önüne geçilmesi ve tedavisi için araştırmalar devam ediyor.Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her 3.2 saniyede 1 yeni Alzheimer tanısı konulurken, dünya genelinde 44 milyon Alzheimer hastası olduğu tahmin ediliyor.Alzheimer hastalığı çağımızın en önemli sorunlarından biri. Tüm dünya gayrisafi milli hasılasının %1'inden fazlası Alzheimer hastalığı tanı, tedavisi ve bakımına harcanmakta.Alzheimer hastalığı demans tiplerinden biridir. Ancak demansın en sık görülen sebeplerindendir. Alzheimer hastalığının nedeninin tam olarak çözümlenememesiyle beraber, beyin hücrelerinin planlanandan yani zamanından önce ölmesi ve küçülerek aktivitesini kaybetmesinden kaynaklanan bir hastalıktır.

Alzheimer hastalığı aynen demansta olduğu gibi günlük aktivitelerin bozulmasından, ilerleyen dönemde hastanın kendini ifade edememesi, çevreyle ilişkilerinin bozulması, hesap muhakeme yeteneğinin, algılamanın bozulmasıyla ilerleyen hatta daha ileri dönemlerde hastanın kişilik değişiklikleri bir takım psikolojik belirtilerin ortaya çıkmasına neden olan bir hastalıktır. Bunun ilerleyen dönemlerinde hasta artık kendisine dahi bakamayacak duruma gelir. Yatağa bağımlı hale gelebilir ve günlük ihtiyaçlarını karşılayamayarak tamamen bağımlı bir hasta pozisyonuna dönebilir.

Toplumda genelde 60 yaşında alzheimer görülme oranı yüzde 10 civarındadır. 80 yaşında ise yüzde 50'lik bir görülme sıklığı karşımıza çıkmaktadır. Bütün unutkanlıkları alzheimer olarak değerlendirmek doğru değildir. Pek çok kişi günlük yaşamında unutkanlıklar yaşamakta ama alzheimer olmadan yaşamaya devam etmektedir. Hafif bilişsel bozukluk olarak da adlandırılabilecek bu kesimdeki kişilerin ilerleyen dönemde alzheimera yakalanma riski çok daha yüksektir.

Alzheimer belirtileri gösteren risk grubundaki kişilere yönelik uzman desteği gereklidir. Bu kişilerin nörolojik muayenelerinin yapılması ayrıca laboratuvar testleri ve nöropsikolojik testleri ile mevcut durumları açığa çıkartılır. Yüksek risk taşıyan kişilere yönelik gerektiği takdirde EEG yani kortikal haritalama, MR ve PET taraması da önerilebilir.

Unutkanlık normal yaşamda günlük aktivitelerin bozulması ile karakterize olan, beynimizin bellek yani depolama kısmındaki bir sorundur. Unutkanlık bir hastalık olmayıp bir hastalığın belirtisi halinde olabilir! Bu nedenle unutkanlık durumu saptanması halinde kişinin en kısa sürede bir uzman tarafından değerlendirilmesi gerekir.

Her unutkanlık demans anlamına gelmez. Unutkanlık son yıllarda özellikle gençler arasında da sıkça karşılaşılan bir durum haline gelmiştir. Stres ve iş aktiviteleri, konsantrasyon gerektiren işlerde yoğunlaşılması ve günlük yaşamdaki diğer uyaranların da etkisi ile toplumun büyük kesminde unutkanlık şikayetleri ortaya çıkmaya başlamıştır. Unutkanlık bir problemdir ancak hastalık değildir. Bu açıdan unutkanlığı olan insanlar uzman tarafından değerlendirildikten sonra mevcut durumun bunama yani demans mı yoksa sadece bir şikayet mi olduğu tespit edilir.

Unutkanlığı olan bir hasta günlük rutininde aksamalar yaşıyorsa ancak ilerleyici değilse özellikle de yaşlı bir hastaysa kişi takip altına alınır. Bir süre sonra şikayet ve etkileri artmaya başlıyorsa ve kişinin çevresi tarafından farkediliyorsa, hafif kognitif bozukluk yani bunama öncesi durum olarak değerlendirilir.

Bunama yani demans ise hastanın artık normal işlevlerini gerçekleştirememesi, çevresiyle ilişkilerini koparması, kendini ifade edememesi, ayrıca hareket, konuşma, emosyonel durum (ruhsal durumda) değişiklikleri, kişilik değişiklikleri, hesap yapamama, yaratıcılığının kaybolması, muhakeme yapamama gibi bir durum ortaya çıkıyorsa bu duruma Bunama yani Demans adı verilir.

Demans hastalığı başlayan kişilerin insan ilişkilerinden uzaklaşmaması, kendi içine kapanmaması, günlük fiziksel aktivitelerini ve sporunu yapması ve kendine bir hobi edinmesi özellikle önerilir.

Demans ve alzheimer hastalığından korunmak için öncelikle unutkanlık durumu saptanan hastanın bu unutkanlığının ilerleyici olması ve günlük aktivitilerini olumsuz yönde etkilemesi durumunda en kısa zamanda bir uzmana başvurması önemlidir. Alzheimer hastalığı ne kadar erken yakalanırsa tedavisi de o kadar başarılı olmaktadır. Ayrıca özellikle yaşlıların, kalp hastalığı, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, kan lipidlerinin yüksek olması yani kan yağlarının yüksek olması gibi hastalıklar mevcutsa bu hastalıkların iyi tedavi edilmesi, düzenli takiplerinin yapılması ve gerekirse önceden korunulması önemlidir.

Yeni nesil Alzheimer tedavisi: Kızılötesi ışık

Düşük seviyeli yakın kızılötesi ışık tedavisi ve beynin beş hedef alanına; yakın kızılötesi ışığı saçan bir VieLight Neuro LED kulaklık seti olan aletle; Alzheimer, Kafa Travması ve Parkinson dahil, beyin hastalıklarının tedavisinde büyük bir yol kat ediliyor.

Araştırmacılar, saniyede 40 devirde Gamma foton yollayan fototerapinin, Alzheimer’a neden olan maddenin üretimini azalttığını ve o maddeyi baskılayan Mikroglia hücrelerinin enerjisini arttırdığını keşfetti.

Bu içeriğimize de göz atabilirsiniz clear_all

Yorumlar