Erdoğan'dan çok sert Kılıçdaroğlu tepkisi: Siyasi eşkıyalık yapmayı alışkanlık haline getirdi

CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun, randevu verilmemesine rağmen Milli Eğitim Bakanlığı'na gitmesine de tepki gösteren Erdoğan, ''Siyasi eşkıyalık yapmayı alışkanlık haline getirdi'' şeklinde konuştu.

Erdoğan'dan çok sert Kılıçdaroğlu tepkisi: Siyasi eşkıyalık yapmayı alışkanlık haline getirdi
Son Güncelleme: 31 Aralık 2021 Cuma 14:13
31 Aralık 2021 Cuma 14:11

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ekonomiye yönelik olarak yerli paraya güvenin devam etmesi halinde Türkiye'nin konumunun bundan sonraki süreçte çok farklı noktalara geleceğini söyledi.

ASKON Genel Kurulu'na katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan "Amacımız hem iş insanlarımızı hem vatandaşlarımızı, 1 ay, 6 ay, 3 yıl sonrasını görebilecekleri yatırım ve tasarruf kararlarını verebilecekleri güven ve istikrar iklimine kavuşturmaktır. Bir defa şu ikiliyi unutmayacağız. Güven ve istikrar. Kuruluşumuzdan itibaren ekonomik anlayışımızı bu iki kavramın üzerine yerleştirdik" dedi.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun kamu kurumlarına randevusuz gidip açıklamalar yapmasına yönelik olarak da Erdoğan "Kamu görevlilerini tehdit etmeyi, kamu kurumlarını basmayı, bir çeşit siyasi eşkıyalık yapmayı iyice alışkanlık haline getirdi. Önce Merkez Bankasından randevu istedi, randevu verildi. Kendisi brife edildi. Çıktı, yalan yanlış birçok şeyleri anlattı. Dürüst değil, kalibresi bozuk, cins, cibilliyet bozuk. TÜİK'ten randevu istedi, vermedi. Ne dedi? Siz imtihanı kaybettiniz. Niye? Merkez Bankası'na gittiniz, orada içeride başka dışarıda başka hareket ettiniz. TÜİK sır kurumdır, burada da aynı şekilde hareket edersiniz. Talebinizi iletin, biz size cevap veririz dediler. Geldiler TÜİK önünde gösteri yaptılar. Bu eşkıyavari baskınlarla derdi bilgi almak değil, kaos ve karmaşa çıkarmaktır." değerlendirmesinde bulundu.

''KURUN BUGÜNLERDE TEKRAR OYNAMAYA BAŞLAMASI, GEÇİCİ BİR DURUM''

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

''Bir süredir Türkiye ekonomisini yüksek faiz, yüksek enflasyon sarmalından kurtarıp yatırım üretim ihracat cari fazla yolu ile büyüme rotasına sokmanın mücadelesini veriyoruz. Döviz kurundaki anlamsız dalgalanmayı önemli ölçüde kontrol altına aldık. Kurun yıl sonu hesap kapatmaları sebebiyle bugünlerde tekrar oynamaya başlaması, geçici bir durumdur. Artık tüm gücümüzü ve imkanlarımızı, istihdam ve istikrar odaklı yeni ekonomimizi yerleştirmeye ve geliştirmeye teksif ediyoruz. Amacımız hem iş insanlarını hem de vatandaşları 1 ay, 6 ay, 1 yıl, 3 yıl sonrasını görebilecekleri güven ve istikrar iklimine kavuşturmaktır.

''KENDİ PARAMIZI ÖLÇÜ OLARAK ALMADIĞIMIZ SÜRECE HER ZAMAN BATMAYA MAHKUMUZ''

Vatandaşlarımızın tasarruflarını kendi paramızda tutumlarını istiyorum ve tavsiye diyorum. Biz kendi paramızı ölçü olarak almadığımız sürece her zaman batmaya mahkumuz. Biz Türk Lirası ile hareket edeceğiz. Faiz aşağı faiz yukarı artık lütfen bu işi kitabımızdan çıkaralım. Faiz zengini daha zengin fakiri daha fakir yapar. Yılbaşından itibaren kurun, bu hafta başındaki gibi makul bir seviyede istikrar kazanacağını değerlendiriyoruz.

KUR KORUMALI MEVDUAT SİSTEMİ

Vatandaşlarımızdan açıkladığımız pakete uygun şekilde tasarruflarını kendi paramızda tutmalarını, tüm işlerini kendi paramızla yürütmelerini istiyorum.

''BU CAN BU TENDE OLDUKÇA FAİZ SEBEPTİR, ENFLASYON NETİCEDİR''

Dövizden kendi paramıza ciddi bir dönüş başladı. Yastık altında tutulan 5 bin ton altının ne kadarını ekonomiye kazandırırsak elimiz o derece güçlü olur. Bu can bu tende oldukça faiz sebeptir, enflasyon neticedir. Yılbaşından itibaren hem firmalarımızın hem de vatandaşlarımızın kendi paramıza dönüşü daha da hızlandıracaklarının işaretlerini görüyoruz. Bizim silahımız nas. Biz bu nas ile hareket ediyoruz. Bununla hareket ettiğimiz sürece biz başaracağız. Döviz kurunda yurt içi talepten kaynaklanan ani, sert ve rasyonel temeli olmayan iniş çıkışlar yaşanmasını engelleyecek tedbirleri aldık, alıyoruz."

KILIÇDAROĞLU'NA TEPKİ

Birileri bir çeşit siyasi eşkıyalık yapmayı iyice alışkanlık haline getirdi. Önce Merkez Bankası'na randevu istedi gitti çıktıktan sonra yalan yanlış birçok şeyleri anlattı. Dürüst değil. TÜİK'ten randevu istedi randevu vermediler. 

''EMRİVAKİ İLE GİTTİĞİ İÇİN KAPIDA KALIYOR''

Emrivaki ile gittiği için kapıda kalıyor. Son örneğini Milli Eğitim Bakanlığı'nda yaşadık. Bakanlarımız doğrusunu yapıyor. Bay Kemal devletin kurumlarını yozlaştırmak asla mümkün değildir. Bundan sonra devletin kurumlarına böyle rastgele gidecemeyeceksin. Bitti artık. Edebiyle siyaset yapmayı unutmuşa benziyorlar.''

Devletin kurumlarına gidebilmek dürüstlük gerektirir, sende bu dürüstlük yok, sen adam değilsin. Merkez Bankası bağımsız değil diyor, Merkez Bankası seni kabul etti, sen bağımsız değilsin, senin ipinin kimlerin elinde olduğunu merak ediyorum. Halbuki genel başkanlık ve milletvekilliği sıfatını bir kenara bıraktım, herhangi bir vatandaş olarak istedikleri kuruma istedikleri zaman gidip diledikleri bilgiyi alma hakkına sahip olduklarını çok iyi biliyorlar. Ama dert başka olunca ortaya böyle can sıkıcı görüntüler çıkıyor.

Kandil'i bombalayacakmış iktidara geldiğinde. Sen iktidara mı geleceksin? Kandil'dekilerle dirsek dirseğe, Ankara'dan İstanbul'a onlarla yürüyen sen değil misin? Onlar sana övgü yağdırdıkça zevkten 4 köşe oluyorsun. Kandil'dekiler sana övgü yağdırdıkça zevkten dört köşe oluyorsun. Sana nasıl güvenecekler ya. Mümkün mü? Eh şimdi de ittifakınız kurdunuz, bakalım bu ittifakla nereye kadar gideceksiniz? 

Bu içeriğimize de göz atabilirsiniz clear_all

Yorumlar