Göbeklitepe nerede, nasıl yapıldı, kim yaptı, nasıl gidilir?

Göbeklitepe nerede, nasıl yapıldı, kim yaptı, nasıl gidilir? Soruları tarihi bölgede iş makinelerinin çalışması ve Kaya tapınağı denilen bölgeye beton dökülmesi sonrası merak konusu oldu. Göbeklitepe nerede, nasıl yapıldı, kim yaptı, nasıl gidilir? Sorularının cevaplarını sizler için derledik.

Göbeklitepe nerede, nasıl yapıldı, kim yaptı, nasıl gidilir?
Son Güncelleme: 23 Ağustos 2019 Cuma 11:50
19 Mart 2018 Pazartesi 21:11

Göbeklitepe nerede, nasıl yapıldı, kim yaptı, nasıl gidilir? Soruları Göbeklitepe'de iş makinalarının çalışması ve beton dökülmesi sonrası merak konusu oldu. Göbeklitepe nerede, nasıl yapıldı, kim yaptı, nasıl gidilir? Sorularının cevaplarına haberimizden ulaşabilirsiniz.

Göbeklitepe Tapınağı Nerede ve Nasıl Gidilir?

Adres: Dağeteği Mahallesi, 63290 – Haliliye / Şanlıurfa

Nerede: Göbeklitepe Arkeolojik Alanı, Şanlıurfa kent merkezinin 18 kilometre kuzeydoğusunda, Örencik Köyü yakınlarındadır.

Nasıl Gidilir: Şanlıurfa merkeze 18 km uzaklıkta bulunan Göbeklitepe’ye Özel araç ile veya turlar ile ulaşım sağlayabilirsiniz. Eğer buraya uçak veya otobüs ile geldiyseniz ulaşım için taksiyi seçmeniz gerekiyor. Ve tabi ki bu da yaklaşık 150 lira bir ücret demek oluyor.

Göbekli tepe nasıl keşfedildi?

1983 yılında tarlasını süren Mahmut Kılıç tarlada bulduğu oymalı taşı müzeye götürdü fakat eser sıradan bir arkeolojik bulgu olarak Urfa Müzesi'nde sergilenmeye başlandı. 1963 yılında ise İstanbul Üniversitesi ve Chicago Üniversitesi ortak bir çalışma yürütmüş, bölgeyi incelemiş fakat çalışmaların üzerinde durulmamıştır.

Şanlıurfa Müzesi başkanlığında ve Prof. Dr. Klaus Schmidt'in bilimsel danışmanlığında kazılar başlamıştır. 2007 yılında ise kazı başkanlığına Klaus Schmidt getirilmiştir.

Göbeklitepe ne zaman yapıldı?

İnsanlık tarihi adına şimdiye kadar bildiğimiz tüm bilgileri tekrar gözden geçirmemize sebep olan Dünya’nın İlk Tapınağı Göbeklitepe’nin internet sitesine hoş geldiniz. Şanlı Urfa’ya 15 km uzaklıkta olan bu arkeolojik site üzerinde yapılan çalışmalar sonucu ortaya çıkan sonuç çok şaşırtıcı, Göbeklitepe günümüzden tam 12.000 yıl önce inşa edilmiş.

Arkeolojik olarak Çanak Çömlek Öncesi Neolitik A Dönemine (M.Ö 9.600 – 7.300) ait olan Göbeklitepe’de, bir tepe üzerine inşa edilmiş çok sayıda yuvarlak biçimli yapı bulundu. 1995 yılında arkeolog Prof. Klaus Schmidt tarafından Alman Arkeoloji Enstitüsü’nün desteğiyle başlayan kazılar sonucu elde edilen verilere göre bu yapılar yerleşim amaçlı kullanılmamışlar. Göbeklitepe’de bulunan henüz sadece altı tanesi gün ışığına çıkarılmış, toplam 20 adet olduğu belirlenen bu üzeri açık yapıların dini amaçlı yapılmış olduğu biliniyor, yani bu yapılar dünyanın ilk tapınakları. Taş devrinden kalma bu tapınakların yapılış biçiminde ortak bir özellik göze çarpıyor, T biçiminde sütunlar ile çevrilmiş bu tapınakların merkezinde iki T biçiminde sütun karşılıklı olarak yer alıyorlar.

Arkeologlar boyları 3 ila 6 metre arasında değişen bu T biçimindeki sütunların stilize edilmiş insan tasvirleri olduğunu düşünüyorlar. Bunun sebebi T biçimindeki sütunlarda görülen kol ve el tasvirleri. Ayrıca bu sütunlar üzerine işlenmiş hayvan tasvirleri ve soyut semboller var.

Boğa, yaban domuzu, tilki, yılan, turna ve yaban ördekleri en sık görülen hayvan tasvirleri. Taşlar üzerine kazılan bu hayvan tasvirlerinin yanında üç boyutlu kabartma şeklinde yapılan başka betimlemeler de bulundu. Bunlardan en önemlisi T biçimindeki sütunun yan tarafından aşağı doğru iner biçimde tasvir edilen aslan kabartması.

Göbekitepe’nin günümüze bu denli mükemmel olarak korunmuş şekilde kalması da arkeologları şaşırtan bir diğer konu. Yapılış yılından yaklaşık bin yıl sonra onlarca ton toprak ve çakmaktaşları ile tamamıyla gömüldüğü bilinen Göbeklitepe’nin niye gömüldüğü de cevabı bilinmeyen sorular listesinde yer alıyor.

Stilize edilmiş insanları tasvir eden T biçimindeki sütunların ağırlıkları 40 ila 60 ton arasında değişiyor. İlkel el aletlerinden başka bir aletin olmadığı bu dönemde sütunların nasıl taşındığı ve dikildiği arkeologlar tarafından henüz çözülemedi. İnsanlığın avcı toplayıcı döneminde yerleşim ve tarım kavramlarından çok uzak olduğu 12.000 yıl öncesinde bu yapıların nasıl tasarlandığı sorusu da henüz cevaplanmadı. Belki tüm bu sorular cevap bulduğunda insanlık tarihi yeniden yazılacak.

Göbeklitepe'yi kim, nasıl, niye yaptı?

Göbeklitepe’deki tapınakları tasarlayanlar ve inşa edenlerin kim oldukları hala kesin olarak bilinmiyor. Bazı arkeologlar avcı toplayıcı olan bu topluluğun şamanik bir düzende organize olduklarını tahmin ediyorlar, yani tüm bu düzenin ardında şaman bir din lideri var. Ancak diğer bir görüş şaman liderlerin daha çok Antik Mısır’dan bildiğimiz özel bir rahip sınıfına dönüşmüş olduğu yönünde. Bu görüş bugüne kadar bilinen bilimsel verilerden çok daha önce toplumsallaşmanın gerçekleştiğini, insanların hiyerarşik düzende belirli sınıflara göre organize olduklarını ortaya koyuyor.

Boyları 3 ila 6 metre arasında değişen T biçimindeki sütunların taşınıp dikilme işlemlerinin de bu organizasyon sonucu gerçekleştiği tahmin ediliyor. Yani her işlem için belirli bir grubun çalıştığı ve idareci rahiplerin tüm topluluğu ve aynı zamanda törenleri yönettiği bir sistem olasılığı öngörülüyor.

Kazı başkanının hipotezi ise Göbeklitepe’nin ölü gömme yeri olduğu yönünde. Her ne kadar şimdiye kadar ölülere ait kemikler bulunmasa da zeminin altında ya da henüz kazılmamış duvarların arasında kalıntılar olma ihtimalinden söz ediliyor. Bu görüş Göbeklitepe’de yapılan tüm ayinlerin ölü gömme töreni olduğunu ve bu törenler sebebiyle büyük bir grubun bir araya geldiğini savunuyor.

Göbeklitepe ile ilgili soruların cevapları henüz tam olarak verilemiyor, her geçen yıl yapılacak yeni kazılar ve bu kazılarda bulunacak yeni malzemeler ile insanlık tarihi biraz daha aydınlanacak. Belki de bu yeni bulgular kendimiz hakkındaki düşünme biçimimizi tamamıyla değiştirecek.

Göbeklitepe tapınakları

Göbeklitepe’de ilk kazılar 1995 yılında başladı. On sekiz yıldır ortaya çıkarılan altı tapınaktan dördünün aynı döneme ait olduğu biliniyor. Günümüzden on iki bin yıl öncesine ait bu Göbeklitepe tapınaklar A, B, C,D, E ve F olarak adlandırılıyor.

Jeomanyetik araştırmalar toprağın altında en az on dört tapınak daha bulunduğunu ortaya çıkardı. Çoğunlukla dairesel bir formda yapılan bu tapınakların bazıları spiral biçiminde ve hiçbir tapınağın çatısı yok.

Eşmerkezli duvarlar ile çevirilen bu tapınakların yapım tarihinden yaklaşık bin yıl sonra Çayönü, Halan Çemi ve Nevali Çori’de benzer biçimde kült yapıların inşa edildiği biliniyor. Göbeklitepe’nin bu kült yapıların atası olma ihtimali çok yüksek.

Göbeklitepe'de tarım

Bölgede yapılan araştırmalar ve elde edilen bulgular doğrultusunda önemli kültür bitkisi olan ve yüzlerce genetik varyasyonu bulunan buğdayın atasının ilk olarak Göbeklitepe eteklerinde yetiştiği ortaya çıkarıldı.

Göbeklitepe'de bira üreti mi

Bulgular taş devri insanlarının bira içtiğini de gösteriyor. Kazılarda şu ana kadar en büyüğü 160 litrelik kapasiteye sahip kireç taşına oyulmuş, altı bira varili bulundu. Klaus Schmidt,  bulgular ışığında, insanoğlunun ekmek için değil, bira uğruna tarıma başladığına, bunun da ilk kez Urfa’da gerçekleştiğine kanaat getirmiş.

Bu içeriğimize de göz atabilirsiniz clear_all

Yorumlar