Erdoğan’dan Fırat’ın doğusu mesajı

ABD’de Türk ve Müslüman toplumu temsilcilerine seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan Fırat’ın doğusunu da kapsayacak şekilde güvenli bölgelerin artırılmasına devam edileceği belirtildi.

Erdoğan’dan Fırat’ın doğusu mesajı
Son Güncelleme: 23 Ağustos 2019 Cuma 11:57
24 Eylül 2018 Pazartesi 08:36

Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD’de Türk ve Müslüman temsilcilerine hitap etti. Burada gündeme ilişkin konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan Suriye konusuna da değindi.

“Benzer çalışmalara imza atacağız”

ABD'de yıllardır yaşayan vatandaşların kurdukları sivil toplum örgütleri ve bireysel gayretleriyle Türk-Amerikan ilişkilerinin gelişmesine büyük katkı sunduğunu belirten Başkan Erdoğan, şöyle devam etti:

"İmkanlarımızın kısıtlı olduğu dönemde buradaki insanlarımız her türlü çabayı göstererek Türkiye'nin ve Türkiye'nin savunduğu ilkelerin Amerikan kamuoyu tarafından duyulmasını sağladılar. Özellikle 1915 olaylarına dair Ermeni yalanlarının yayılmasını engellemek için gerçekten takdire şayan çabalar harcadılar. Ben, sizlerin aracılığıyla Türkiye'nin gönüllü elçileri olan tüm vatandaşlarıma buradan teşekkürlerimi iletiyorum. Aynı şekilde Türk vatandaşı olmasa da ülkemize ve milletimize muhabbet duyduğu için Türkiye'nin hakkını, hukukunu savunan dostlarımıza, kardeşlerimize en kalbi şükranlarımı sunuyorum. İnşallah önümüzdeki dönemde de omuz omuza vererek birlikte benzer çalışmalara imza atacağımıza inanıyorum."

“Ülkemizin gönül sınırları, fiziki sınırlarının çok ötesinde”

Profesör Doktor Aziz Sancar hocamız gibi bilim dünyasında açtıkları çığırla insanlığın tekamülüne vesile olan vatandaşlarımız var. Yaptıkları araştırmalarla geniş bir çevrede kabul gören, takdir toplayan hocalarımız, akademisyenlerimiz var. Adı adeta Türkiye ile özdeşlemiş müteşebbislerimiz, firmalarımız, birbirinden başarılı gençlerimiz var." diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

 "Biz, hangi görüşe sahip olursa olsun, ihanet çukuruna düşmediği sürece, tüm vatandaşlarımızın başarılarından gurur duyuyoruz. Onları Türk milletinin medarıiftiharları olarak görüyoruz. İşte bu anlayışla dünyanın neresinde olursa olsun, diasporamıza sahip çıkıyor, tüm imkanlarımızla destekliyoruz. Burada önemine binaen sizlerin dikkatini şu noktaya çekmek istiyorum. Siz yaşadığınız ülkelerde ne kadar güçlü konumda olursanız Türkiye de o derece güçlü olur. Türkiye ne kadar güçlü olursa kardeşlerine, dostlarına, mazlumlara ve mağdurlara o derece iyi sahip çıkar. Sizin zayıflığınız da aynı şekilde ülkemizin hanesine yazılacaktır. Benzer durumlar, dünyanın farklı köşelerinden gelip de Amerika'yı yurt edinen diğer Müslüman kardeşlerimiz için de geçerlidir. Esasen biz onları kendi vatandaşlarımızdan ayrı görmüyoruz. Türkiye'yi anlatırken 81 milyon vatandaşı ve 6,5 milyon diasporası yanında, Afrika'dan Asya'ya ve Amerika'ya kadar dünyanın dört bir yanında yüz milyonlarca kardeşe sahip bir ülke olduğumuzu söylüyoruz."

Türkiye'nin bir fiziki coğrafyası, bir de gönül coğrafyasının olduğuna işaret eden Erdoğan, "Ülkemizin gönül sınırları, fiziki sınırlarının çok ötesindedir. İşte bunun için coğrafi bağımız bulunmasa da Arakanlı kardeşlerimizin yaralarına merhem olmak için yollara düşüyoruz. İşte Dışişleri Bakanımız, eşim hep birlikte Arakan'a gidebiliyorlar. İşte bunun için coğrafi mesafeye aldırmadan, kimse gitmezken biz, Somalili kardeşlerimizin dertleriyle yakından ilgileniyoruz." dedi.

“Fırat'ın doğusunu da kapsayacak şekilde…”

Türkiye'nin sınırlarının hemen yanında, bir dönem PYD-YPG'li teröristler ile DEAŞ'lı canilerin işgali altında bulunan 4 bin kilometrekarelik alanda huzurun sağlandığını dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:

"Şehitler vererek gerçekleştirdiğimiz operasyonlar sayesinde 260 binin üzerinde Suriyeli kardeşimizin vatanlarına dönmesini sağladık. Son İdlib krizinde olduğu gibi, tek bir sivilin dahi burnunun kanamaması için diplomatik alanda yoğun çabalar yürüttük. Bu gayretlerimizin meyvesini almaya da başladık. Bir dönem teröristlerin ellerini kollarını sallayarak dolaştığı bölgelerde, bugün Suriyeli çocuklar hiçbir korku duymadan okullarına gidiyor. Afrin'de, El-Bab'da, Cerablus'ta gidiyor. İnşallah önümüzdeki dönemde Fırat'ın doğusunu da kapsayacak şekilde, Suriye'nin içindeki güvenli bölgeleri artırmaya devam edeceğiz. Ülkemize yönelik terör tehdidi son bulana, Suriye'nin geleceğine kasteden çetelerin kökü kazınana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Aynı şekilde ilk kıblemiz Kudüs'ü, işgalcilerin ve Filistinlilere devlet terörü uygulayanların ihtiraslarına terk etmeyeceğiz. İsrail ve Amerikan yönetimlerinin Kudüs'ün izzetini ve onurunu ayaklar altına alan tacizlerine karşı mücadelemizi diplomaside en üst düzeyde vereceğiz."

 

 

Bu içeriğimize de göz atabilirsiniz clear_all

Yorumlar