Cumhurbaşkanı Erdoğan: Teknolojinin sizi esir almasına izin vermeyin

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe'de düzenlenen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramı etkinliğinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Teknolojinin sizi esir almasına izin vermeyin
Son Güncelleme: 23 Ağustos 2019 Cuma 12:02
23 Nisan 2019 Salı 18:46

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe'de düzenlenen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramı etkinliğinde konuşuyor.

Şu anda çok zenginim zira 40 ülkeden güzel yavrular etrafımızı sarınca fakir olmak mümkün değil, zenginim. Tek milli bayram olan 23 Nisan coşkumuzu paylaşan dünya çocuklarına teşekkür ediyorum. Türkiye Radyo Televizyon Kurumu ile Milli Eğitim Bakanlığımıza bu güzel organizasyon için ayrıca şükranlarımı sunuyorum. Yurt dışından gelen misafirlerimizin burada bulundukları süre içerisinde çok keyifli anlar yaşayacağını, ömür boyu sürecek arkadaşların, dostlukların, kardeşlerin temelini atacaklarına inanıyorum. Hayatta bir çocuğun gülümsemesinden daha büyük mutluluk, bir çocuğun kalbinden daha geniş bir umman yoktur.

"Çocuk olmak yüreğindeki sınırsız, hesapsız sevgiye sıkı sıkıya sarılmak  demektir"

Savaşların umudumuzu kararttığı dönemde dünyayı güzelleştiren yegane şey çocuklarımızın tebessümüdür. Geleceğimizin teminatı, yarınlarımızın güvencesidir. Çocuk olmak coşkulu olmak, dünyaya hep saf, temiz, duru gözlerle bakmak ve yarına o heyecanla yürümek demektir. Çocuk olmak yüreğindeki sınırsız, hesapsız sevgiye sıkı sıkıya sarılmak  demektir. Merhum Cahit Sıtkı Tarancı bir şiirinde bakın çocukluğu nasıl ifade ediyor: 

Bu bahar havası, bu bahçe;
Havuzda su şırıl şırıldır.
Uçurtmam bulutlardan yüce,
Zıpzıplarım pırıl pırıldır.
Ne güzel dönüyor çemberim;
Hiç bitmese horoz şekerim!

Evet tıpkı bu güzel şiirde olduğu gibi sizlerin yüreğinizde sevgi ve umut tomurcuklarının koparılmasına izin vermeyeceğinize inanıyorum. İyi ve nitelikli bir eğitim aydınlık geleceğimize açılan en önemli kapıdır. Bizler de son 17 yıldır hükümet olarak eğitimi ana önceliğimiz yaptık.Eğitimin kalitesini arttırmak, sizlerin imkanlarını genişletmek, fırsat eşitliğini sağlamak için gece gündüz gayret gösterdik.

"Öğretmenlerimiz için önemli iyileştirmeler yaptık"

Akıllı tahtaların, bilgisayarların olmadığı bir Türkiye'de eğitim hayatımızı sürdürüyorduk. Şimdi masalarınızın üzerinde hazır olan ders kitaplarına ulaşmak bile bizim için büyük bir sorundu. Hamdolsun son 17 yılda ülkemize yakışmayan tüm bu eksiklikleri ortadan kaldırdık. Derslik sayılarımızdan spor salonlarına, kütüphanelerden laboratuvarlara, akıllı tabletlerden tahtaya kadar sizlere sunmaya çalıştık. Öğretmenlerimiz için önemli iyileştirmeler yaptık. İnşallah sizler yarın birer sanatçı, politikacı, bilim adamı, öğretmen, mühendis, hukukçu, işadamı veya başka konumlarda olacaksınız. İşte o zaman geriye kalan eksiklikleri giderecek sizlerden sonraki nesiller için daha adaletli, güzel dünyayı siz kuracaksınız.

"Sanal oyunların sizi esir almasına izin vermeyin"

Kardeşliğinizi, sevginizi, dünyayı değiştireceğinize dair inancınızı asla kaybetmeyin. İşte bu salonda rengi, dili, dini ne olursa olsun dünyanın tüm çocuklarına sevgiyle, saygıyla yaklaşın. Modern teknolojinin, bilgisayarın, tabletlerin, internetin, akıllı telefonların, sanal oyunların sizi esir almasına izin vermeyin. Bu da önemli tehlike. İşte birçok çocukların ne yazık ki balina gibi vesaire nasıl intihar ettiğini herhalde sizler de takip ediyorsunuz. Bu alışkanlar bizlere ayrı tehdittir. Yeni teknolojiler sizin hayatınızını kolaylaştırmak, yapmaktan mutlu olduğunuz şeylere daha fazla vakit ayırmak içindir. Aile büyüklerinizden başlayarak her alanda öğretmenlerinizin olduğunu, onlardan öğreneceğiniz lütfen aklınızdan çıkarmayın.

Bir şairimizin dediği gibi: 

Beyaz karanfiller çizmeyi ablamdan öğrendim. İlk şarkıyı da öteki ablamdan.
Sevinci, uçurtmanın ipini tutan bir elden öğrendim.
Coşkuyu arkadaşlarımın çizdikleri resimlerden öğrendim.
Bir akşam babam eve dönmemişti, beklemeyi öğrendim.
Vurduğum kuşun kanı, bembeyaz karın üzerine akınca; pişmanlığı, çaresizliği öğrendim.
Açlığı, bir yoksulun elindeki ekmekten öğrendim.
Kurumuş bir dere yatağından susuzluğu öğrendim.
Kafeste çırpınan bir kuştan özgürlüğü öğrendim.
Uçsuz bucaksız ne demek? Denizlerden onu öğrendim.
Sessizliği, koca bir ormandan; sabretmeyi küçük bir karıncadan öğrendim.
Çok sonraları dedem öldü. Dedemden ölümü öğrendim.
Şiiri, içimde koşuşup duran atlardan öğrendim.
Maviyi gökyüzünden, kırmızıyı gülden, sarıyı da ekinlerden öğrendim.
Neydim ben, neden vardım bu dünyada, neredeydim; annemin yüzüne bakınca öğrendim.

Anneyi unutmayın...

"Cennet annelerin ayakları altındadır"

Ben annemin ayaklarının altını öperdim. Öyle yetiştim. Bizim medeniyetimizde cennet annelerin ayakları altındadır. Annemin altını öperek yetiştim. Bizi buralara hazırlayan o anne olmasa biz olamazdık. O bizleri hazırladı. Evet hayatta öğretmenlerimizi çoğaltmayı, öğrenme kaynaklarınızı çeşitlendirmeyi lütfen ihmal etmeyin. Vatanımızı bizlere emanet eden şehitlerimize Allah'tan rahmet niyaz ediliyor, 23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramınızı tekrar tebrik ediyorum, sizlere 23 Nisan'ı armağan eden Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarını şükranla yad ediyorum. Sizlere nice güzel bayramlar diliyorum.

Bu içeriğimize de göz atabilirsiniz clear_all

Yorumlar