CHP’li başkanlar ikinci kez kampa giriyor

CHP’li belediye başkanları 31 Mart seçimlerinden sonra ikinci kez kampa girecek. Kampta, ekonomik olarak güçlü belediyeler ile ekonomik anlamda imkânları kısıtlı olan belediyelerin arasında 'kardeş belediye' uygulaması hayata geçirilecek.

CHP’li başkanlar ikinci kez kampa giriyor
Son Güncelleme: 21 Ekim 2019 Pazartesi 11:40
21 Ekim 2019 Pazartesi 11:38

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) belediye başkanlarına ikinci defa kamp yolu gözüktü. Başkanlar 31 Mart seçimlerinden sonra ikinci defa bir araya gelecek.

Kampın ana gündemi, 'yerel yönetimlerin ortak sorunlarına ortak çözüm önerilerinin geliştirilmesi' olacak.

Bu kapsamda belediye başkanları farklı gruplar halinde etkinlikler ve toplantılar düzenleyecek. Büyükşehir belediye başkanları ayrı bir grup, il belediye başkanları ayrı bir grup, metropol ilçe belediye başkanları da ayrı bir grup halinde çalışma yaparak ortak çözüm önerileri geliştirecek.

Cumhuriyet'te yer alan habere göre, kampta ekonomik olarak güçlü belediyeler ile ekonomik anlamda imkânları kısıtlı olan belediyelerin arasında 'kardeş belediye' uygulamasının da hayata geçirileceği ifade ediliyor. Bu kapsamda büyükşehir belediyelerine birden fazla kardeş belediye belirleneceği kaydediliyor.

Kardeş belediyeler arasında ekonomik yardımlaşmanın yanı sıra kültürel faaliyetler başta olmak üzere çok kapsamlı bir işbirliğinin geliştirilmesi amaçlanıyor. 6 aylık performansların inceleneceği kampta en başarılı belediyeler diğer belediye başkanlarına örnek olması için tanıtılacak.

CHP

CHP, kurucusu ve ilk Genel Başkanı Atatürk’ün önderliğinde ulusal bağımsızlığı kazanan, Cumhuriyeti kuran, saltanatı kaldıran, hilafete son veren ve Ulusal Birliği sağlayan Partidir. Hukuk ve eğitim gibi toplumsal alanlarda gerçekleştirdiği reformlarla çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’ni biçimlendirmiştir. Ulusal sanayinin ve ekonominin gelişmesine öncülük etmiştir. İkinci Dünya Savaşı sonrasında tek parti konumunun tüm olanaklarına karşın, çok partili rejime geçişi sağlayarak Türkiye’nin demokratikleşme sürecinde de öncü misyonunu sürdürmüştür.

1950’li yıllarda üstlendiği muhalefet göreviyle demokratik bir rejimde muhalefetin kurumsallaşmasına da öncülük etmiştir. Bu kapsamda parlamenter demokratik rejimin kurumsallaşmasına dönük değişimleri gerçekleştirme ve temel hak ve özgürlükleri geliştirme mücadelesi vermiştir. 1960’lı yıllarda Türkiye’nin yaşadığı modernleşme sürecinin yansımaları olarak ortaya çıkan göç, kentleşme, sanayileşme gibi dinamikler çerçevesinde toplumsal sınıfların olgunlaşmasıyla birlikte CHP sola açılarak kendisini siyaset yelpazesinde “ortanın solu”nda konumlandırmıştır. 1970’li yıllarda ideolojisini “demokratik sol” kavramıyla tanımlayan CHP, önerdiği sosyal reformlarla “düzen değişikliği”ni hedeflemiştir. Bu süreçte CHP, “devlet partisinden” “halkın partisine”, düzen partisinden” “değişimin partisine” dönüşmüştür.

Türkiye Cumhuriyeti’ni kurma ve ülkemizin en köklü partisi olma gibi sahip olduğu ayrıcalıklı tarihsel miraslarıyla, geleneğini ve temellerini en iyi şekilde temsil eden ilkelerin yanı sıra sosyal demokrasinin evrensel ilkelerini de benimseyen CHP bu çerçevede Uluslararası ölçekte faaliyetlerini sürdüren Sosyalist Enternasyonal ve Avrupa Sosyalistler Partisine de katılım sağlamıştır. Çağdaş sosyal demokrasinin evrensel değerleri olan “özgürlük, eşitlik, dayanışma, emeğin üstünlüğü, gelişmenin bütünlüğü ve etkinliği ile demokratikleşme” kavramları içinde bulunduğumuz dönemde CHP’nin Türkiye’de kurumsallaştırmaya çalıştığı ve Programlarında önemle vurguladığı başlıca ilkeler arasında yer almaktadır.

CHP
Bu içeriğimize de göz atabilirsiniz clear_all

Yorumlar