Berlin'de "Değişim Cesareti" mottosuyla toplanan otomotiv endüstrisinin liderleri, değişime değil, dayatılan takvime karşı cesur çıkışlarda bulundu. Sektörün en büyük buluşmalarından biri olan Automobilwoche Kongresi'ne, elektrikli araçlara geçiş sürecindeki hayal kırıklıkları ve içten yanmalı motorların kaçınılmaz geri dönüşü damgasını vurdu.

BOSCH: ELEKTRİKLİ ARTIK BİR KAĞIT PARÇASI
Zirvenin en çarpıcı açıklamalarından biri, dünyanın en büyük otomotiv tedarikçisi Bosch'un Teknoloji Başkanı (CTO) Mathias Pillin'den geldi. Sektördeki durumu diplomatik bir dille geçiştirmeyen Pillin, ABD ve Avrupa pazarlarında içten yanmalı motorlara doğru bir "geri dönüş" (swingback) yaşandığını açıkladı.
Pillin, elektrikli mobiliteye geçiş için bugüne kadar yapılan tüm planlamaların artık "birer kağıt parçası" hükmünde olduğunu belirtti. Bosch yöneticisi, "Bu pazarlarda içten yanmalı motora dönüş görüyoruz. Çeşitli teknolojileri hazır tutmak zorundayız ancak üretim adetleri düşüyor" diyerek, karlılık üzerindeki baskının arttığına işaret etti.

BMW: TEKNOLOJİYE AÇIKLIK GEREKİYOR
Kongrede "Yılın CEO'su" ödülüne layık görülen BMW Yönetim Kurulu Başkanı Oliver Zipse, Berlin'deki kongrede "Sektörün tek bir sesi olduğunu nereden çıkardınız?" çıkışıyla dikkat çekti. Lakin, kendisi aslında 2035 yasağına karşı en somut ve sert uyarıları yapan isimlerin başında geliyor. Kongredeki diplomatik dilinin aksine, Eylül ayındaki açıklamalarında daha net konuşan Zipse, 2035 içten yanmalı motor yasağının "artık gerçekçi olmadığını" ve Avrupa sanayisi için "büyük bir hata" teşkil ettiğini açıkça dile getirmişti.
Zipse, BMW'nin elektrikli araç satışlarında rakiplerine kıyasla çok daha başarılı bir grafik çizmesine ve güçlü büyüme oranlarına ulaşmasına rağmen, %100 elektrikli dayatmasının Avrupa'yı Çin bataryalarına bağımlı hale getireceğini savunuyor. Brüksel'e yasağın iptal edilmesi çağrısında bulunan deneyimli yönetici, çözümün yasaklarda değil, e-yakıtlar ve hidrojeni de kapsayan "teknolojik açıklık" ilkesinde yattığını vurgulayarak, mevcut planın Avrupa otomotiv sektörünü küçültecek "ölümcül" bir rota olduğu uyarısını yineledi.

MERCEDES: KATI DÜZENLEMELERİ REDDEDİYORUZ
Mercedes-Benz CEO'su Ola Källenius, elektrikli otomobilleri "karbonsuzlaşmaya giden ana yol" olarak tanımlasa da, Avrupa Birliği'nin katı tutumuna net bir şekilde karşı çıktı. Brüksel'in dayattığı "katı düzenlemeleri" reddeden Källenius, 2035'teki içten yanmalı motor yasağının mevcut şartlarda uygulanabilir olmadığını söyledi.
Källenius'a göre sektörün önündeki en büyük engel, kötüleşen küresel ekonomik şartlar ve Çin pazarındaki acımasız rekabet. Mercedes lideri, çözümün yasaklarda değil, şarj altyapısı gibi gerekli önkoşulların hükümetler tarafından sağlanmasında yattığını vurguladı.

RIMAC: LÜKS MÜŞTERİSİ ELEKTRİKLİ İSTEMİYOR
Elektrikli hiper otomobillerle adını duyuran genç CEO Mate Rimac da sektördeki rüzgarın tersine döndüğünü doğrulayan isimler arasındaydı. "Eskiden elektrikli araçlar seksi ve ilgi çekiciydi" diyen Rimac, bugün durumun tamamen değiştiğini söyledi.
Lüks segmentteki müşterilerin elektrikli araçları tercih etmediğini itiraf eden Rimac, "Pazarın bu fiyat segmentinde elektrikli otomobil istemediğini artık biliyorum" dedi. Bugatti Tourbillon modelinde hibrit bir ünite kullanarak aslında "çok havalı bir içten yanmalı motor" üretmeyi hedeflediklerini söyleyen genç CEO, İsviçre saat endüstrisini örnek gösterdi: "Dijital saatler daha iyi olsa da karın çoğu analog saatlerden geliyor. Otomotiv endüstrisi de buna bakmalı ve içten yanmalı motora sadık kalmalı."

SEKTÖRÜN TALEBİ: DÜZENLEMELERE 'MOLA'
Opel CEO'su Florian Huettl, elektrikli araçlara geçişin hedeflenenin çok gerisinde kaldığını kabul ederek, hedeflerini revize ettiklerini duyurdu. Huettl, siyasetçilerden net bir talepte bulundu: "Düzenlemelerde bir molaya ihtiyacımız var."
Kongrede Mobile.de tarafından yapılan anketin sonuçları da yöneticilerin endişelerini doğruladı. Katılımcıların büyük çoğunluğu, 2035 yılında içten yanmalı motorların tamamen yasaklanacağına inanmıyor. Sektör temsilcileri, Brüksel'in "hayal dünyasındaki" hedefleri ile piyasanın "gerçekleri" arasındaki uçurumun artık görmezden gelinemeyecek boyuta ulaştığı konusunda birleşti.
insert_photo
insert_photo
insert_photo
Yorumlar