İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, İran-İsrail arasında 12 gün süren saldırıların ardından yürürlüğe giren ateşkese dair iyimser olmadığını söyledi. "Tahran’ın nükleer programını barışçıl amaçlarla sürdürmekte kararlı olduğunu" vurgulayan Pezeşkiyan “İsrail’in düzenleyebileceği herhangi bir askerî harekâta karşı tamamen hazırlıklıyız ve silahlı kuvvetlerimiz İsrail’in içlerine yeniden saldırı düzenlemeye hazır" şeklinde konuştu.
Al Jazeera'ye bir söyleşi veren Pezeşkiyan, İran-İsrail arasındaki ateşkesin yürürlüğe girmesinin ardından ilk konuştu. Pezeşkiyan'ın, ABD'nin İran'ın nükleer tesislerine düzenlediği saldırıların, ABD ve İsrail açısından umulan etkiyi yaratmadığına ve ABD saldırılarında hedef alınan üç tesisten yalnızca birinin imha edilebildiği iddiasının dile getirildiği bir dönemde basın karşısına çıkması dikkat çekti.
“İsrail’in yapabileceği yeni bir askeri hamleye karşı tamamen hazırlıklıyız. Silahlı kuvvetlerimiz İsrail’in içlerini yeniden vurmak için hazır” diyen Pezeşkiyan, 12 günlük savaşı sona erdiren ateşkese güvenmediklerini belirterek “Bu konuda çok da iyimser değiliz” ifadelerini kullandı. Pezeşkiyan konuşmasına şu sözlerle devam etti:
“Bu yüzden her türlü olasılığa ve olası karşılığa hazırlık yaptık. İsrail bize zarar verdi, biz de ona zarar verdik. Bize ağır darbeler vurdu, biz de onların içlerinde sert karşılık verdik; fakat yaşadığı kayıpları gizliyor.”
"Uranyum zenginleştirme programı devam edecek"
İsrail’in, üst düzey askerî yetkilileri ve nükleer bilim insanlarını hedef alan suikastları ile nükleer tesislere yönelik saldırılarının amacının İran’ın yönetim kademesini “ortadan kaldırmak” olduğunu belirten Pezeşkiyan, “Bu konuda tamamen başarısız oldular” dedi.
Uluslararası muhalefete rağmen İran’ın uranyum zenginleştirme programını sürdüreceğini belirten Pezeşkiyan, nükleer kapasitenin geliştirilmesinin “uluslararası hukuk çerçevesinde” yapılacağını söyledi.
“[ABD Başkanı Donald] Trump, İran’ın nükleer silaha sahip olmaması gerektiğini söylüyor ve biz de bunu kabul ediyoruz. Çünkü biz nükleer silahları reddediyoruz; bu bizim siyasi, dini, insani ve stratejik tutumumuzdur” dedi.
“Biz diplomasiye inanıyoruz; dolayısıyla gelecekteki herhangi bir müzakere kazan-kazan mantığıyla yürütülmelidir. Tehditleri ve dikte edilen şartları kabul etmeyiz.”
Trump’ın, İran’ın nükleer programının sona erdiği yönündeki iddiasını ise “bir yanılsama” olarak nitelendiren Pezeşkiyan, “Bizim nükleer kapasitemiz tesislerde değil, bilim insanlarımızın zihinlerindedir,” dedi.
Pezeşkiyan’ın bu açıklamaları, İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi’nin pazartesi günü ABD merkezli Fox News’a verdiği röportajda söylediklerini yineledi. Arakçi, İran’ın uranyum zenginleştirme programından asla vazgeçmeyeceğini belirtmiş, ancak programın barışçıl olduğuna dair güvence verilmesi karşılığında yaptırımların kaldırılmasını içeren müzakere edilmiş bir çözüme açık olduklarını söylemişti.
"İsrail liderliği devirmeye çalıştı"
Pezeşkiyan ayrıca, 15 Haziran’da Tahran’da düzenlenen Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi toplantısında kendisine yönelik bir suikast girişimini de değerlendirdi. Bu saldırıda hafif yaralandığı bildirilmişti.
Suikast girişimiyle ilgili soruya yanıt veren Pezeşkiyan, bunun İsrail’in üst düzey askeri yetkilileri öldürmesinin ardından İran siyasi liderliğini hedef alan bir planın parçası olduğunu ve “ülkeyi tamamen kaosa sürükleyerek devirmek” amacı taşıdığını söyledi. Ancak bu planın başarısız olduğunu belirtti.
Pezeşkiyan ayrıca ABD’nin İran nükleer tesislerine yönelik saldırılarına karşılık olarak, Katar’daki El Udeyd Üssü’ne yapılan İran saldırısının Katar’a veya Katar halkına yönelik olmadığının altını çizdi. “Katar devletiyle aramızda herhangi bir düşmanlık ya da rekabet olması gerektiğine dair ne bir düşüncemiz ne de bir hayalimiz var” diyen Pezeşkiyan, saldırıların gerçekleştiği gün Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani’yi arayarak durumu izah ettiğini söyledi. Pezeşkiya sözlerine şöyle devam etti:
“Söylüyorum, açıkça ve dürüstçe: Biz Katar Devleti’ne saldırmadık. Ülkemizi bombalayan Amerika’ya ait bir üsse saldırdık. Katar’a ve halkına karşı tüm niyetimiz dostane ve olumludur.”
İran’da çoğu sivil olmak üzere 900’den fazla kişi, İsrail’de ise en az 28 kişinin hayatını kaybettiği çatışmaların ardından ateşkes 24 Haziran’da yürürlüğe girmişti.
Yorumlar