Nasıroğlu: Depremzede çocuklarla travma uzmanları ilgilenmeli

Depremzede çocukların bazılarının yaptıkları resimlerde çizdikleri evlerin etrafını siyaha boyadığı görülüyor. Deprem ve sonrası süreçte çocuklarda ciddi travmalar görülebileceğini söyleyen Doç. Dr. Serhat Nasıroğlu, “Çocuklar resim çizerek duygu ve düşüncelerini ifade edebilir. Travmatik oyunlar konusunda deneyim sahibi olmak gerekiyor." dedi.

Nasıroğlu: Depremzede çocuklarla travma uzmanları ilgilenmeli
Son Güncelleme: 13 Şubat 2023 Pazartesi 09:13
13 Şubat 2023 Pazartesi 09:09

Deprem bölgesinde öğretmenlerin ve sosyal hizmet uzmanlarının depremde evi zarar gören çocuklara yönelik düzenlediği resim aktivitelerinde bazı çocuklar oturdukları binayı çevresine gökkuşağı ve yeşil alanlarla çizerken bazıları da çizdikleri apartmanların çevresini siyaha boyadı.

Sanatsal etkinliklerin depreme maruz kalan çocuklar üzerinde olumlu etkisi olabileceğini söyleyen Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatri Derneği Travma Komisyonu Başkanı Doç. Dr. Serhat Nasıroğlu, “Çocuğun resim üzerinden kendi duygu ve düşüncelerini anlatması çok önemli oluyor. Oyun oynamak da önemli bir husus. Bazı oyunlar monotonlaşabilir ama travmatik oyunlar konusunda da deneyim sahibi olmak gerekiyor. Bu şekilde çocuklar kendi duygu ve düşüncelerini ifade edebilir. Bu konuda deneyimli kişiler çocukların yaşadıkları duyguların aktarılmasında çocuğa destek olabilir” dedi.

KONUŞMAK İSTEMİYORSA ZORLAMAYIN

Doç. Dr. Nasıroğlu, depreme tanık olan çocukların ruhsal durumlarının yaş gruplarına göre değiştiğini belirterek, şunları aktardı:

“Birçok belirti oraya çıkabilir. Örneğin küçük yaş gruplarında altını ıslatma durumları bitmişse tekrar başlayabilir. Bu süreçte uyku, iştah gibi problemler ortaya çıkabilir. Kendine veya bir başkasına zarar verme gibi davranışlar gelişebilir. Okul sürecinde başarısızlıkları artabilir, dikkat bozuklukları, duyguları düzenleme problemleri, kabus görmeler, olayı yeniden yaşamaları, endişe ve korku duygularını hissetmesi gibi problemler ortaya çıkabilir. Bunların da bedensel birtakım belirtileri; elde titreme, kalpte çarpıntı, belirli dönemlerde yüzde kızarma, her an var olan travmanın tekrar yaşanabileceği korkusuyla tetikte olabilir.” Depremden zarar gören çocukların tamamının psikolojik desteğe ihtiyacı olmayabileceğini kaydeden Doç. Dr. Nasıroğlu, bazı çocukların deprem sonrası duygu ve düşüncelerini paylaşmak veya konuşmak istemeyebileceğini vurgulayarak, bu konuda çocukları zorlamamak gerektiğine işaret etti.

‘FELAKET’, ‘KORKUNÇ’ GİBİ İFADELER KULLANMAYIN

Doç. Dr. Nasıroğlu, depremzede çocukların ailelerine şu önerilerde bulundu: “Kendi korkularından çocuk daha fazla etkilenmesin, diye duygularını aktarmak istemiyorlar. ‘Felaket’ ve ‘korkunç’ ifadelerini kullanmadan çocuğun yaşadığı dehşeti, kendi yaşadığınız duyguları, düşüncelerinizi çocuklarınızla paylaşmanızda fayda var. Depremin bir doğal afet olduğunu, bilimsel bir olay olduğunu aktarmanızda fayda var. Bazı çocuklar bunu farklı bir şekilde anlatabilirler. Çocuklar ‘Bu bizim suçumuz, biz suçluyuz, bizim yüzümüzden oldu’ gibi aktarabilir. Depremin bir doğal afet olduğunu, önlemler alınması gerektiğini ve bu önlemlerle ilgili daha sonra yapacaklarınızı çocuğa aktarmanız, gelecekle ilgili ön görünürlüğü anlaması açısından faydalı olacaktır.” Çocukların dinlenmesi gerektiğini belirten Doç. Dr. Nasıroğlu, çocuklarda deprem travması belirtilerinin şiddeti azalmadığı takdirde mutlaka çocuk ergen psikiyatri kliniklerine başvurulması gerektiğinin altını çizdi.

Bu içeriğimize de göz atabilirsiniz clear_all

Yorumlar