Bahçeli’den Hatay mesajı: Kim göz dikiyorsa o gözü oyarız

Partisinin grup toplantısında konuşan MHP lideri Bahçeli, Hatay hakkında çıkan haberlere, “Kim Hatay'a göz dikiyorsa o gözü oyarız, kim el uzatıyorsa kökünden keseriz.” dedi.

Bahçeli’den Hatay mesajı: Kim göz dikiyorsa o gözü oyarız
Son Güncelleme: 3 Mart 2020 Salı 13:10
3 Mart 2020 Salı 13:09

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Bahçeli, şunları söyledi;

“İdlib'de şehitler milletimizi derinden üzmüştür. Kim hangi saldırıyı yaparsa yaptın, Türk milletinde kan bitmez, ayağa kalkacak kahraman da eksilmez. Kurt kışı geçirir ama geçirdiği ayazı unutmaz. İdlib'de konuşlu TSK unsurlarına önce karadan saldırı düzenlenmiş, arkasından hava bombardımanı başlamıştır. Burada çok sayıda askerimiz şehit düşmüştür. Sonuçta hunhar saldırıda 34 kahramanımız şehit olmuş 32 kahramanımız yaralanmıştır. Bu alçak saldırıda Suriye vardır, İran vardır, hepsi birden cinayet devriyesine çıkmışlardır. Kahraman TSK'ya yapılan her saldırıyı nefretle lanetliyorum. Şu anda tedavi altında bulunan kardeşlerimize şifalar temenni ediyorum.

Türk milleti şehitlerine minnettardır, onlar ölmemiştir. Allah tektir, ordusu Türk oğlu Türk'tür. Şehitlerimizin kanları yerde kalmayacaktır. Türkiye'ye kafa tutan kim varsa dökülen kanlarda boğulmaya sonuna kadar mahkumdur. Aziz milletimiz metindir, merttir, merhametlidir, sabırlıdır, imanlıdır. Doğudan batıya kuzeyden güneye büyük bir aile şuuruyla birbirimize kenetlenerek bu zor dönemi atlatacağız. Hiçbir habis ve hain emel Türk milletini pes ettiremez. 21 ilimizde al bayağımıza sarılı şehit naaşlarını omuzlarda taşımış, vatan topraklarına emanet edilmiştir.

“Görev düşsün cepheye giderim”

Bu kadar asil evlatları bünyesinden çıkaran Türk milletine kurşun işler mi, ezan diner mi, bayrak iner mi? Kudurmuş Esad hayranları bu kutlu vatan bölünebilir mi? Şehitlik mertebesi ulaşılacak en yüksek mertebedir. Asırlardır şehitlerimizin anaları, babaları, elleri, çocukları onların ardından gözyaşı dökerken, ağızlarından tek cümle dökülmüştür 'Vatan sağolsun'. Kendi payıma konuşuyorum, görev düşsün koşa koşa cepheye gider, mevziye girerim. Allah nasip eder şehit olur, gazi olurum. Kanımın son damlasına kadar vuruşur, son takatime kadar mücadele ederim.

“Misak-ı Milli'ye göre savunma alanları oluşturuyoruz”

Rejim unsurları kaçacak delik peşindedir. Türkiye, İdlib'de savaş oyunlarının, hegemonya oyunlarının içinde değildir. Gaye vatandır, sınır, toprak ve insan güvenliğidir. Sınır demek devlet demektir. Sınırları delik deşik olmuş bir devletin egemenlik hakları çiğnenmiştir. Türk devletinin hükümran haklarının başlangıç noktası hudut noktalarıdır. Bu gerçeği çarpıtan iç ve dış odaklar aynı şer ekseninde toplanmışlardır. İdlib'den geri çekilirsek, Hatay'dan olmamız kaçınılmazdır. Evimizin önü yanarken, omuz silkersek milli onurumuzdan mahrum kalırız. Tarih bize diyor ki, komşu ülkelerde önü alınmamış krizler, kargaşa ve çatışmalar yayılır eninde sonunda ülkemize bulaşacaktır. Misak-ı Milli'ye göre savunma alanları oluşturuyoruz.

“Hatay vazgeçilmezdir”

Bir Rus haber sitesinde 'Çalınan şehir: Hatay' haberi yapılmış, gizli arzular deşifre edilmiştir. Bu utanmazlıktır, bu mütecaviz Moskof oyunudur. Hatay vazgeçilemez zümrüt örtüsüdür. Kim Hatay'a göz dikiyorsa o gözü oyarız, kim el uzatıyorsa kökünden keseriz. Emel sahipleri karşılarında Türk milletinin tamamını bulacaklardır.

459 yıl Mısır'da 452 yıl Irak'ta 402 yıl Lübnan'da 401 yıl Yemen'de, 400 yıl Bahreyn'de, 400 yıl Katar'da, 399 yıl Suudi Arabistan'da, 381 yıl Kuveyt'te, 308 yıl Tunus'ta, 303 yıl Cezayir'de hangi kudretli sahibi imparatorluğun olduğunu biliyor mu? Misak-ı Milli coğrafyasında bir kuşun kanadı kırılsa Türk milleti mesele eder, dert eder. Hem içimizdeki, hem çevremizdeki gelişmelere dikiz aynasından bakmayız. Bana değmeyen yılan 1000 yıl yaşasın diyemeyiz. Mondros imzalandığında Misak-ı Milli hudutları çizilmişti. Sayın Kılıçdaroğlu şimdi anlıyor musun niye İdlib'deyiz, niye Libya'dayız. Bize değil, aziz Atatürk'e kulak ver. Bari muhterem hatırasına riayet et.

Bugün İdlib'de Rusya ikili oynamaktadır, katil Esad ağır ve affedilmez suç işlemiştir. 5 Mart 2020'de Sayın Cumhurbaşkanımız ile Putin'in yapacağı görüşme kritiktir. İdlib'de Türkiye'nin 12, Rusya'nın 10, İran'ın da 7 gözlem noktası vardır. Saldırıya uğrayan, şehit veren Türkiye'dir. Gereğini yapan da Türkiye'dir. Peskov, Rusya dışındaki ülkelerin uluslararası hukuka aykırı şekilde bulunduğunu söylemiştir. Bize göre halt etmiştir. Putin Rusya'nın kimseyle savaşa hazırlanmadığını söylemek gereği hissetmiştir. Putin ne derse desin, kahramanlarımızın kasıtlı hedef alındığı açıktır. Bu menfur saldırının evrensel değerlere aykırı olduğu ortadadır.

Rusya aba altından sopa mı gösteriyor?

Kimi kandırıyorlar, ne anlatıyorlar? Putin'in varmak istediği yer neresidir? Boğaz'dan geçen gemilerle ne mesaj verilmek istenmiştir? Aba altından sopa mı gösterilmek istenmiştir? Dalımızı kesenin damını yıkarız. Türk'e yan gözle bakanın alnını karışlarız. Biz Rusya'ya güvenilmez derken abartıyor muyuz? Rusya'nın sıcak denizlere inme planı tarihi bir hedeftir. Gizli ajandanın sayfaları birer birer aralanmıştır. Bugün Suriye diye bir devlet fiilen yok hükmündedir. Hodri meydan ayı gelirse gelsin göreceği sadece bozkurt ruhununun dirilişi ve kahramanlığıdır.

MHP'den öneriler

Rusya Dışişleri Bakanı, Türk askerlerinin olmaması gereken yerde olduğunu, radikal gruplarla yakın temas halinde olduğunu açıklamıştır. Bu küstah bir uydurmadır. Soçi Mutabakatı ile İdlib çatışmazlık bölgesinin sınırları çizilmiştir. Türkiye bu sınırlara uymuştur. Buna uymayan Rusya, İran ve rejimdir. Rusya ile Türkiye arasında olması gereken aklı selimin hakim olmasıdır. Rusya'nın Türkiye'nin asla kabul etmeyeceği şekilde değişen şartlara göre sınır belirleme çalışması masayı dinamitlemektir.

MHP'nin görüş ve önerileri şöyledir:

Rusya zorba politikalarını gözden geçirmeli, astana ve Soçi'ye bağlı kalmalıdır,

Türkiye'nin güvenli bölge teklifine destek verilmelidir,

26 Şubat katliamından dolayı Türkiye'ye özür ve tazminat ödemelidir,

M4 ve M5 karayolu kontrolü müşterek sağlanmalıdır,

Mültecilere karşı destek verilmeli, külfet paylaşılmalıdır.

Türkiye'nin haklı mücadelesinden tavizi asla düşünülemez. BM ve NATO havanda su dövmüştür. Rusya ve İran'ın Suriye'deki varlığı gayrimeşrudur. Uyarıyorum, Türkiye'nin şakası yoktur. Rusya ve Suriye Türkiye'nin sabrını daha fazla zorlamamalıdır. İdlib bir vatan muhafazasına dönmüştür. Bizim damarlarımızda dolaşan kan, zaferi müjdelemektedir.  Muradımız her zeminde şirretin kalelerini teker teker devirmek ve yıkmaktır. Siyaset ve diplomasi başardı başardı, aksi taktirde Türk ordusu soluğu Şam'da almalı, zalim ve canavar Esad'ın kafasına çuvalı geçirmeli, kanlı ve kinli rejime son darbeyi indirmelidir.

Kılıçdaroğlu'na: Vay gafil vay

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve Esad sözcüleri İdlib'deki mücadeleden yine rahatsızdır. Bre kalpsizler bir kez olsun milli itirazınızı seslendirin. Düşmana düşman derseniz sadece adam olursunuz. Anlaşılan şehitlerimizin acısı bile CHP yönetimini ıslah etmemiştir. CHP'li sözcüler siyasi sorumlu peşine düşecek kadar çürümüşlerdir. Bu edepsizliktir, gayri milliliktir. 'Şehitler tepesi boş kalacak' diyerek küçülen müsrif CHP zihniyeti karşımızdadır. Şehidi bilmez, tepeden anlamaz, vatanı bilmez, milleti tanımaz. Vay gafil vay, demek şehitler tepesini boş tutacaksın öyle mi? Bize göre bunun adı vatana ihanet, şühedaya hakarettir. Sayın Kılıçdaroğlu bunu söylerken hiç mi gocunmadın? Hainler tepemize üşüşür, zalimler milletimize musallat olur bunu da mı kavrayamadın?

Sayın Kılıçdaroğlu, senin gibilere rağmen şehitler tepesi hiçbir zaman boş kalmadı, boş da kalmayacak. Kılıçdaroğlu sen Suriye'nin muhalefet partisi değilsin. Esad'ın yancısı, rejimin kuklası değilsin. Esad'ın kan kardeşi olamazsın. CHP’ye oy veren kardeşlerimize ihanet etme, haksızlık etme. Ne işimiz var İdlib'de diyenler kem konuşmayın, kifayetsiz konuşmayın. Bari milletten utanın, Allah'tan korkun. Türkiye'nin çıkarlarına namusluca sahip çıkın."

 

Bu içeriğimize de göz atabilirsiniz clear_all

Yorumlar