Hakan Atilla davasında verilen karara Türkiye’den tepkiler

ABD’de görülen Hakan Atilla davasında karar verildi. Atilla 6 suçtan 5’inde suçlu bulundu. Türkiye’den konu hakkında tepkiler yükseldi.

Hakan Atilla davasında verilen karara Türkiye’den tepkiler
Son Güncelleme: 23 Ağustos 2019 Cuma 11:46
4 Ocak 2018 Perşembe 11:31

ABD'de yargılanan Hakan Atilla, 6 suçtan 5'inde suçlu bulundu.

Türkiye’den ise verilen karara tepkiler oluştu.

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI: TÜRKİYE’NİN İÇİŞLERİNE MÜDAHALE EDİLMİŞTİR

Dışişleri Bakanlığı’nın yaptığı açıklama şöyle:

“New York Güney Bölgesi Savcılığınca hazırlanan SR 15 Cr.867 (RMB) numaralı tadil edilmiş iddianame temelindeki davada Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın juri tarafından altı suçlamanın beşinden suçlu bulunmuş olması haksız ve talihsiz bir gelişmedir.

ABD mahkemesi, sahte ve siyasi istismara müsait sözde “delillere” dayanarak gerçekleştirilen ve Türkiye’nin iç meselelerinin gerçek dışı kurgular temelinde tartışıldığı bir süreçte, daha önce örneğine rastlanmamış bir şekilde Türkiye’nin içişlerine müdahil edilmiştir.

Bu arada ABD tarafından maddi ve lojistik destek sağlanmak suretiyle bazı FETÖ mensuplarının yargı sürecini etkileyecek gerçek dışı iddialarda bulunmalarına ve sahte deliller sunmalarına fırsat verilmesi mahkeme sürecinin ciddiyetini ve inanılırlığını yok etmiştir.

Bu haliyle bir hukuk ayıbına dönüşen kararın düzeltilmesi en büyük temennimizdir.”

 HALKBANK: BANKAMIZ BU DAVADA TARAF DEĞİLDİR

Halkbank tarafından Hakan Atilla hakkında çıkan kararla ilgili KAP'a gönderilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

“Bankamız Genel Müdür Yardımcısı Sn. Mehmet Hakan Atilla hakkında, ABD'de görülmekte olan davanın ilk yargılama safhasında, kendisine atfedilen suçların bir kısmı için Mahkeme Jürisi tarafından suçlu olduğu yönünde karar verilmiştir. Bundan sonraki süreçte, verilen karar hakkında temyiz dahil tüm yasal yollara müracaat edilmesi imkan dahilinde olup dava ile ilgili hukuki süreç henüz sonuçlanmamıştır. 

Bahse konu davada Bankamız taraf olmadığı gibi Mahkeme tarafından Bankamız hakkında alınmış herhangi idari veya mali bir karar bulunmamaktadır.

Genel Müdür Yardımcımız hakkındaki Mahkeme Jürisi kararına dayanılarak, henüz hukuki süreci tamamlanmayan davayla ilgili olarak Bankamızın güven ve itibarını sarsıcı nitelikte açıklama veya haber yapılmasının Bankacılık Kanununun "İtibarın Korunması" başlıklı madde hükümlerine aykırılık teşkil edeceğini hatırlatmak isteriz.

Bankamız, tüm iş ve işlemlerinde ulusal ve uluslararası düzenlemelere her zaman hassas bir şekilde uymakta olup uyum politikasını uluslararası standartlarda daha da geliştirmek için yoğun bir çaba harcamaktadır.

Bankamız tarafından, bankacılık hizmetleri sunulurken mevcut düzenlemeler ve diğer tüm bankalarca bilinen ve izlenen dış ticaret uygulamaları dışında herhangi bir mekanizma, yöntem veya sistem kullanılmamaktadır. Yapılan dış ticaret işlemleri ve para transferleri açık, şeffaf ve ilgili otoritelerce izlenebilir durumdadır. Bankamız, işlemlerindeki şeffaflık ve uluslararası düzenlemelere uyum politikasını bundan sonra da kararlı bir şekilde devam ettirecektir.

Ülkemiz ekonomisine 80 yıldır hizmet sunan Bankamızın, faaliyetlerini geçmişte olduğu gibi bugün ve gelecekte de tüm ulusal ve uluslararası düzenlemelere uygun, güçlü, güvenilir ve kesintisiz bir şekilde sürdüreceğini kamuoyunun bilgisine sunarız.”

 BOZDAĞ: HUKUK SİYASİ BİR ÇIKAR İÇİN KULLANILDI

 Başbakan Yardımcı Bekir Bozdağ konu hakkında şu açıklamaları yaptı:

“ABD'de görülen Zarrab davasında jürinin kararı, bizim için sürpriz veya şaşırtıcı bir gelişme değildir. Jürinin, Mehmet Hakan Atilla'yı suçlu bulması ve bilahare mahkemenin vereceği karar, Türkiye açısından hukuki bir değer ifade etmez. Hukuk siyasi çıkar için kullanıldı. Türkiye, tam egemen ve tam bağımsız bir ülkedir.

Başka bir ülke, Türkiye’yi ve Türkiye’nin kurumlarını yargılayamaz. Bu karar, uluslararası hukuka da aykırıdır. Dava CIA-Fetö-ABD yargısı işbirliğinin somut ispatıdır. Türkiye hiçbir terör örgütüne boyun eğmemiştir."

KALIN: SKANDAL BİR DAVANIN SKANDAL BİR KARARIDIR

 Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

"Skandal bir davanın skandal bir kararıdır. Türkiye'nin iç siyasetini karıştırmaya dönük kumpas olduğu bellidir. Türkiye'nin içişlerine müdahaleye dönüktür. Bu davaya bakan hakim 2-3 yıl önce FETÖ'cü bir kurum tarafından Türkiye'ye getririliyor, ağırlanıyor. Bu kişi bu skandal davaya hakim olarak bakıyor. Türkiye'nin iç siyasetini karıştırmaya dönük kumpas olduğu ortadadır.

Hakan Atilla'nın avukatları savunmalarını yapacaklar. Biz de bu konuyu takip etmeye devam edeceğiz. Utanç verici bir siyasi operasyon olduğunu ifade etmemiz gerekiyor. Bu tür operasyonlarla Türkiye'ye zarar vermeyi düşünenler varsa, söz konusu olmadı bugüne kadar, olmayacak. Milletimiz oynanan oyunu görmektedir."

 GÜL: SÜREÇ TÜRKİYE’NİN EGEMENLİĞİNE SALDIRI

Adalet Bakanı Abdullah Gül, konu hakkında şu açıklamaları yaptı:

“Bu süreci, Türkiye'nin yargılama yetkisine, egemenliğine saldırı olarak değerlendiriyor ve kabul etmiyoruz. Terör örgütünün hazırladığı, sürdürdüğü bir süreci kabul edenler, hukuka değil terör örgütüne destek vermektedirler. Türk yargısı ve hukuk düzenine de bir saldırı niteliğindeki bu karar ve sürecin kabul edilmeyeceği aşikardır."

Bu içeriğimize de göz atabilirsiniz clear_all

Yorumlar