Cumhurbaşkanı Erdoğan: En büyük sorunumuz ülkemizde gayretli bir muhalefetimiz olmamasıdır

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın törende yaptığı açıklamalardan satır başladı:

"Törenimize teşrifleriniz için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Rabbime, bizlere beş sene daha Türkiye'ye ve Türk milletine hizmet etme imkanı verdiği için hamd ediyorum. Aziz milletimin her ferdine şükranlarımı sunuyorum.

Sandığa giderek demokrasimize güç katan tüm vatandaşlarıma teşekkür ediyorum.

6 Şubat'ta asrın felaketini yaşadıkları, sırf oy tercihinden dolayı sayısız hakarete maruz kaldıkları halde iradelerine sahip çıkan depremzedelerimize buradan bir kez daha saygılarımı sunuyorum. Bu seçimlerde sadece yurt içi ve yurt dışında yaşayan kendi insanımızın desteğini almadık. Aynı zamanda dünyanın dört bir yanında umutlarını ülkemize bağlamış yüz milyonlarca mazlum ve mahzun gönlün de duasını aldık."

 5 sene daha Türkiye'ye Türk milletine hizmet etme şerefine nail olduk. Hangi siyasi görüşe, kökene, meşrep ve mezhebe mensup olursa olsun, 85 milyonunun tamamını bağrımıza basacağız. Seçim dönemi 28 Mayıs tarihi itibarıyla sona ermiştir. 85 milyonun tüm fertlerinin bir duvarın tuğlaları gibi birbirine kenetlenmesine ihtiyacı var.

Allah'ın izniyle Türkiye Yüzyılı başlamış, ülkemizin şahlanış döneminin kapıları aralanmıştır. İnşallah bu akşam yeni kabinemizi açıklayacağım. Salı günü de ilk toplantımızı gerçekleştireceğiz.

Hep birlikte önümüze bakacağız ve geleceğe odaklanıp yeni şeyler söylemenin mücadelesini vermeliyiz. Geçmişten dersler alıp geleceği inşaa etmeliyiz. Eksiklerimizi gidererek, hatalarımızı giderek, güçlü yanlarımızı daha da güçlendirerek bu günlere geldik. Rövanş peşinde, hesaplaşma peşinde koşmadık, Haksızlığa uğrasak da hakka girenlerden olmadık. Yalanlara iftiralara mağruz kalsak da adaletten asla sapmadık. Bize oy vermeyenlerle de muhabbetin diliyle konuştuk. Ancak ezici çoğunlukla kazandığımız 17 seçimin hiç birinde muhalefetten böyle bir tavır görmemiştik. Zaten en büyük sorunumuz ülkemizde gayretli bir muhalefetimiz olmamasıdır. Milleti değil kendi hesaplaşmalarının peşine düştüler. Kendi hatalarına bakmadılar, suçu hep vatandaşta buldular. Bu sefer farklı bir tavır sergilemelerini ümit ediyoruz. 

Gazetecisi, yazarı, sivil toplumu, sanatçısı ve siyasetçisiyle tüm muhalefet cenahının artık Milli İrade ile barışmasını istiyoruz.