Son haftalarda altın fiyatlarında tarihi bir yükseliş yaşanıyor. Altının ons fiyatı geçtiğimiz hafta ilk kez 3.500 doları aşarken, fiyat daha sonra 3.300 dolar seviyelerine geriledi. Ancak altın hâlâ geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 40 daha değerli. Uzmanlar, bu yükselişi hem küresel gerilimlere hem de Çin’in kamu ve özel sektör eliyle yaptığı yoğun alımlara bağlıyor.
ABD’ye Ekonomik Bağımlılığı Azaltma Çabası
Newsweek’in analizine göre, Çin’in altın alımları yalnızca bir yatırım stratejisi değil, aynı zamanda ABD’ye ekonomik bağımlılığı azaltma çabasının bir parçası. Dünya Altın Konseyi’nden Joseph Cavatoni, Çin’in hem bireysel yatırımcılar hem de devlet kurumları üzerinden son 15 yıldır aktif biçimde altın alımı yaptığını belirtti. Özellikle Trump döneminde artan ticaret gerilimleri, bu eğilimi ciddi biçimde hızlandırdı.
Resmi Rezervler ve Gerçek Alımlar Arasındaki Fark
Çin Merkez Bankası’nın Uluslararası Para Fonu’na bildirdiği resmi altın rezervi 2.292 ton olarak açıklansa da, bazı tahminler gerçek rakamın 30 bin tonun üzerinde olabileceğini öne sürüyor. Uzmanlar, Çin’in bu alımlarla ekonomik bağımsızlığını güvence altına almayı hedeflediğini vurguluyor.
Dolara Karşı Güvenlik Önlemi
Çin, yalnızca altına değil, dolar dışı varlıklara da yöneliyor. Asya’daki ETF yatırımlarının büyük kısmını gerçekleştiren Çin, ABD Hazine tahvillerini satarak euro ve Avrupa tahvillerine yöneliyor. Bu adımlar, Pekin’in Amerikan ekonomisine olan bağımlılığını azaltma stratejisinin bir parçası olarak değerlendiriliyor.
Yorumlar