Gazeteci Sabahattin Önkibar, YouTube kanalında yaptığı değerlendirmede Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Kürt meselesine yönelik politikalarını sert sözlerle eleştirdi. Önkibar, partinin 1991 seçimlerinden itibaren Güneydoğu ve Kürt sorununa dair net bir politika geliştiremediğini, bu nedenle merkez ve sağ seçmende güven tesis edemediğini vurguladı.
Önkibar’a göre CHP, 1989 yerel seçimlerinde güçlü bir başarı elde etmişken, 1991’de Leyla Zana gibi isimleri listesine alarak “marjinal bir görüntü” kazandı. Bu durum, ilerleyen yıllarda partinin geniş kitleler nezdinde güven kaybetmesine yol açtı.
Kılıçdaroğlu Dönemi ve PKK Algısı
Önkibar, özellikle Kemal Kılıçdaroğlu döneminde CHP’nin “PKK ile özdeşleştirildiğini” iddia etti. Partide PKK’ya sempatiyle bakan yaklaşık 20 milletvekili olduğunu ileri süren gazeteci, CHP yönetiminin bu konuda hiçbir zaman açık ve net bir duruş sergilemediğini dile getirdi.
Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu’nun meseleyi günlük siyasi çıkarlar çerçevesinde ele aldığını söyleyen Önkibar, DEM Parti ile bağların koparılmamasının da parti içi dengeleri gözetme amacı taşıdığını belirtti.
“CHP Net Tavır Alsaydı %50’ye Ulaşırdı”
Önkibar’a göre CHP, PKK karşıtı net bir siyaset benimsemiş olsaydı bugün oy oranını %50’lere çıkarabilirdi. Ancak partinin yıllardır Kürtlerden yalnızca %2 civarında oy aldığına dikkat çekerek, buna rağmen parti yönetiminde “Kürtçü” eğilimlerin etkili olduğunu savundu.
Bu noktada Zafer Partisi ve İYİ Parti’nin daha kararlı bir duruş sergilediğini belirten Önkibar, iki partinin seçimde ortak hareket etmesi halinde %20’ye yakın oy alabileceğini öne sürdü.
Devleti Yönetenlerin “Yanlış Stratejisi”
Önkibar, iktidarın geçmişte “çözüm süreci” adı altında PKK ve Abdullah Öcalan ile masaya oturmasını da büyük bir hata olarak değerlendirdi. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin, “Kürtler isyan edebilir, ülke bölünebilir” söylemlerinin ise bir bahane olduğunu ifade etti.
“Hendek olayları” sürecinde halkın PKK’nın yanında değil, devletin yanında durduğunu hatırlatan Önkibar, Türkiye’nin en sağlam yanının “millet mayası” olduğunu söyledi. Halkın hiçbir zaman etnik ayrımcılığa prim vermediğini, bin yıllık imparatorluk geleneğinin de bu anlayışı pekiştirdiğini vurguladı.
“Kürtleri PKK ile Özdeşleştirmek En Büyük Yanlıştır”
Önkibar’ın altını çizdiği en önemli nokta ise, Kürt vatandaşların PKK veya Abdullah Öcalan’la özdeşleştirilmesinin büyük bir yanlış olduğu oldu. Ona göre bu yaklaşım hem toplumsal barışı zedeliyor hem de siyaset kurumunun çözüm üretmesini engelliyor.
insert_photo
insert_photo
insert_photo
Yorumlar