Erdoğan'dan 'nükleer santral' açıklaması: Çevre adına sokakları yakıp yıkanlar eleştiriyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) Hizmet Binası ve Yapımı Tamamlanan Enerji Santrallerinin Açılış Töreni'ne katıldı.

Erdoğan, "Akkuyu Nükleer Santrali'nin ilk ünitesini 2023 yılında devreye almayı planlıyoruz. Böylece Türkiye'yi dünyada nükleer enerjiyi işleyip kullanabilen sınırlı sayıdaki ülkeler arasına dahil etmiş olacağız. 2. hatta 3. santral için hazırlıklara başlayacağız. Her ne kadar çevrecilik adına sokakları yakıp yıkanlar attığımız her adım gibi bunu da eleştirseler de biz nükleer enerjiyi hayata geçirmekte kararlıyız. Dünyanın 32 ülkesinde 443 nükleer güç santrali hala faaliyetteyken Türkiye nükleer enerjiye sahip olmasın demek ihanet değilse gaflettir" dedi.

Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:

Hamdolsun 4 yıl gibi bir sürede içinde bulunduğunuz binayı milletimize, ülkemize kazandırdık. EPDK'nın yeni binasının ev sahipliği yaptığı kurumu en güzel şekilde temsil eden bir mimariye ve altyapıya sahip olduğunu görüyoruz. Modern çalışma alanlarının yanı sıra binamızda kreşten mescide, konferans salonundan kapalı otoparka kadar her türlü ihtiyaç düşünüldü. Mimarisiyle, konumuyla, altyapısıyla göz dolduran bir eseri daha ülkemize kazandırmanın gururunu yaşıyoruz. Herkese teşekkür ediyorum. Adıyaman, Balıkesir ve Bingöl'de inşa edilen yenilenebilir enerji santrallerinin açılışını da gerçekleştiriyoruz. Türkiye ekonomisi son 19 yılda olağanüstü bir iki yıl dışında yüksek büyüme trendini sürekli devam ettirmiştir. Elektrik enerjisi tüketimimiz sadece bu yıl yüzde 8 seviyesinde artmıştır.

'YÜREĞİNDE ZERRE KADAR HASSASİYETİ OLANIN...'

Akkuyu Nükleer Santrali'nin ilk ünitesini 2023 yılında devreye almayı planlıyoruz. Böylece Türkiye'yi dünyada nükleer enerjiyi işleyip kullanabilen sınırlı sayıdaki ülkeler arasına dahil etmiş olacağız. 2. hatta 3. santral için hazırlıklara başlayacağız. Her ne kadar çevrecilik adına sokakları yakıp yıkanlar attığımız her adım gibi bunu da eleştirseler de biz nükleer enerjiyi hayata geçirmekte kararlıyız. Dünyanın 32 ülkesinde 443 nükleer güç santrali hala faaliyetteyken Türkiye nükleer enerjiye sahip olmasın demek ihanet değilse gaflettir. Ülkemizin temiz nükleer enerjiye ulaşma çabalarını dile dolayanların çevre duyarlılığından ziyade başka gündemlerle hareket ettiği açıktır. Türkiye'nin ekonomik bağımsızlığına, Türk milletinin refahına dair yüreğinde zerre kadar hassasiyeti olanın nükleer enerjiye karşı çıkması mümkün değildir.

'MARJİNAL ÖRGÜTLERİ BURADA DA GÖRÜYORUZ'

2020'de Avrupa'da birinci dünyada dördüncü sıradayız jeotermal enerjide. Avrupa'da kurulu güçte 5. sırada yer alıyoruz. Elektrik enerjisinin yüzde 7,4'ü yerliydi. Yerli enerji kaynaklarını her geçen gün arttırıyoruz. Rüzgar tribünleri Türkiye'nin dört bir yanını kuşatıyor. Binaların çatılarında yerli üretim güneş panelleriyle kendi üretimini üretildiği dönemi yaşıyoruz. Rüzgardan elektrik üretiminde rekor kırıyoruz. Marjinal örgütleri burada da görüyoruz. En temiz enerji kaynaklarına karşı çıkmanın çevreyle ilgisi yoktur. Çevre diyerek enerji hamlemizi dinamitlemeye çalışanlara meydanı boş bırakmayacağız.

'TÜRKİYE FARKLI BİR LİGE YÜKSELDİ'

Piyonluk yapanlara rağmen kaynaklarımızı kullanmaya devam edeceğiz. Son yıllarda arama ve sondaj çalışmalarında değişikliğe gittik. Petrol ve doğal gaz aramaları kiralama ile yapılıyordu. Ülkemiz dışa bağımlıydı. Bu çalışmalardan olumlu sonuç yakın tarihe kadar çıkmadı. Biz sürdürmeye karar verdik. O dönemki Bakanımız Berat Albayrak ile Bakanımız Dönmez hayata geçirdi. 2 sismik araştırma gemisi ile 3 sondaj gemisini ülkemizin filosuna dahil ettiler. Karadeniz'de tarihimizin en büyük keşfine imza attık. Türkiye farklı bir lige yükselmiştir.

'ANASIYLA YAVRUSUYLA MUHALEFET...'

Muhalefet anasıyla yavrusuyla isteseniz de istemesiniz de sondaj, sismik araştırma gemilerini arttıracağız ne var ne yok bulup çıkaracağız. Enerji konusunda attığımız adımlar bazı çevreleri rahatsız etmektedir. Kanal kanal gezerek ne dediler 'keşfettiler ama çıkaramazlar' diyen gafillerden gazın ekonomik fayda sağlamayacağını ifade eden sözde ekonomistlere şahit olduk.

'MİLLETİN SEVİNCİNE GÖLGE DÜŞÜRMEYE ÇALIŞTILAR'

Miletlin sevincine gölge düşürmeye çalıştılar. Karadeniz'deki gazın devreye girmesi Türkiye'yi rahatlatacaktır. İnşallah gazı çıkardığımız anda bu gazı kimle paylaşayacağız: Tabii ki halkımızla paylaşacağız. Derin denizlerde arama, sondaj arama kabiliyetleri üst noktaya ulaşacaktır.

'ŞEHİR HASTANELERİMİZ OLMASA KORONAVİRÜSLE NASIL SAVAŞACAKTIK?'

2023'te Karadeniz gazının kullanabilmesi için çalışıyoruz. Özel sektörümüze de sorumluluklar düşüyor. Ana muhalefet şehir hastanelerinden rahatsız oluyor. Biz hastanelerimiz olmasa koronavirüsle nasıl savaşacaktık. Hastane var da doktor yok diyorlar, elinize dilinize dursun... Nerede doktor yok? Dün 40 bin personel daha ilave etmeyi dün açıkladık. Alınan kararları millete verdiğimiz destekleri paylaştık. Yolumuza kararlılıkla devam edeceğiz. Sizlerden Türkiye'ye güvenmenizi istiyorum