Hasta sayısında ciddi artış var: Barajlardaki kuraklıkla gelen tehlike

Azalan suyun çok daha kolay kirlenebildiğine dikkat çeken Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Dilek Arman, "Bağırsak enfeksiyonlarıyla ilgili başvuran hasta sayısında ciddi bir artış var. Uzun süredir tifo gibi gelişmemiş ülke hastalıklarını görmüyoruz ama su kıtlığı nedeniyle kanalizasyon sularının temiz suları kirletmesi durumunda bu hastalıkları tekrar görebiliriz" dedi.

Hasta sayısında ciddi artış var: Barajlardaki kuraklıkla gelen tehlike
Son Güncelleme: 8 Eylül 2023 Cuma 12:46
8 Eylül 2023 Cuma 12:43

Artan hava sıcaklıkları ve kuraklık nedeniyle barajlardaki su seviyesi her geçen gün düşerken, geçtiğimiz günlerde İstanbul'daki yoğun sağanak yağış sonrası barajların doluluk oranı yüzde 27.88'den yüzde 28.16'ya yükseldi. Öte yandan barajlar giderek alarm verirken, uzmanlar su hijyenine dikkat etmek gerektiğini söylüyor.

'AZALAN SU ÇOK DAHA KOLAY KİRLENİR'

Suyun azalması sebebiyle etkin temizlik ve ilaçlama koşulları sağlanamazsa vektör denilen bazı aracı hayvanların artabileceğini belirten Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Dilek Arman, "Barajdaki suyun azalması dışında dağıtılan suyun azalması ve su kesintileri günlük hayatımızı negatif yönde etkileyecektir. Su hayatın merkezi, dünyanın yüzde 70’i su ama temiz su kaynağı bunun yüzde 3 kadarını oluşturuyor. Gerek içme suları gerek kullanma sularının yeterli olması son derece önemli. Hijyen şartlarının sağlanabilmesi ve temiz beslenebilmemiz lazım, bunun için de temiz su gerekli" diye konuştu.

'TEMİZ OLMADIĞINI DÜŞÜNÜYORSAK SUYU KAYNATARAK İÇELİM'

Bütün bu kaynakların azalmasının önemli bir sorun oluşturabileceğini dile getiren Prof. Dr. Arman, "Türkiye’de hala metal boru kullanılan yerler var. Özellikle metal boruda su kesintilerinden sonra oluşabilecek negatif basınçla toprağın içindeki hastalık yapabilecek mikropların suyun içine çekilebilmesi gibi bir durum da riskleri daha da arttırabilir. Mutlaka söylediğimiz hijyen şartlarına çok dikkat etmemiz lazım. Temiz olmadığını düşünüyorsak suyu kaynatarak içelim. Bunun dışında tabii ki vücut ve el temizliği, el hijyeninin sağlanması gerekiyor. Bu temiz, klorlanmış sularla olabilir. Suların dezenfeksiyonunun ve kontrollerinin yapılması son derece önemli" dedi.

'SUYUN TORTUDAN UZAKLAŞTIRILMASI GEREKİYOR'

Temiz su kaynaklarının insanlık için büyük önem taşıdığını belirten Prof. Dr. Arman, "Plastiklerde bekleyen sıvılarda özellikle mayalar, mantar cinsi mikroorganizmalar kolaylıkla çoğalabiliyor. Hastalık yapıcı dediğimiz kolera, dizanteri gibi mikroplar, vektör dediğimiz sinek, böcekler aracılığıyla taşınacak hastalıklar çok daha ön planda olacaktır. Önlemlerin çok daha yoğun olması gerekiyor. Öncelikle suyun tortudan uzaklaştırılması gerekiyor. İçindeki her tür tortu mikroorganizma tutma açısından bir potansiyel oluşturacaktır. Tortudan arındırılması, ondan sonra dezenfeksiyonun yapılması ve sonraki kontrolleri önemli" ifadelerini kullandı.

'TİFO GİBİ HASTALIKLARI TEKRAR GÖRMEMİZ BİLE SÖZ KONUSU OLABİLİR'

Eğer dağıtılan suya ulaşan bir tehdit noktasına gelindiği ortaya konursa bunun son derece önemli olduğunu dile getiren Arman, şunları söyledi: "Evlerde çiğ tüketilecek gıdalarla, pişerek tüketilecek gıdaların ayrı ortamlarda kesilmesi, bir araya konmaması gerekiyor. Güvenli olmadığını düşündükleri hiçbir suyu özellikle içmek için kullanmasınlar, bu tür durumlarda mutlaka kaynatarak tüketsinler. Bu ara aşırı sıcaklar da var ama bağırsak sistemi enfeksiyonlarıyla ilgili başvuran hasta sayısında da ciddi oranda bir artış var. Çok uzun süredir geçmişte gördüğümüz tifo gibi gelişmemiş ülke hastalıklarını görmüyoruz. Fakat zaman içinde su kıtlığı ve özellikle kanalizasyonun temiz suları kirletmesi gibi durumlarda bunları tekrar görmemiz bile söz konusu olabilir."

Bu içeriğimize de göz atabilirsiniz clear_all

Yorumlar