Erdoğan 'yeni teklifim' diyerek sordu: Bakalım kaç tane başörtülü milletvekili çıkaracaksın?

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Farklı coğrafyalardaki tüm kadınlara aynı kadın modeli dayatılmaktadır. Ülkelerin pek çoğunda nüfusun kırsaldan şehirlere yayılması ve kitlelerin aynı iletişim kanallarından beslenerek hayatlarını şekillendirmesi de bu dayatmayı şekillendirmektedir.

Sosyal medya mecralarının ülkelerin siyasi tercihlerini yönlendirmedeki etkilerinden çok daha fazlası kadın konusu başta olmak üzere sosyal ve kültürel alanlarda yaşanmaktadır. Artık bu mesele sadece bilim insanlarının, sivil toplum kuruluşlarının ilgi alanı olmaktan çıkıp tüm insanlığın ilgi alanı olma seviyesine gelmiştir.

Kadınların cinayet, şiddet gibi olaylara maruz kaldığını biliyoruz. Biz bu asla istemeyiz. Ama sanki bu ülkede her köşede kadın cinayetinin kol gezdiği gibi bir algı yaratmaya çalışanları da kabul edemeyiz.

Biz bu zamana kadar kadınlarımız için neler yaptıysak, onların yararına hangi artıları attıysak bunları omuz omuza sürdürmekte kararlıyız. Anayasal düzenlememizde de yine kadın yararına bir çalışma sürdürüyoruz biliyorsunuz.

İktidara geldiğimizden beri böyle çalıştık. Anayasamızın 10. maddesine "kadın ve erkek eşit haklara sahiptir" ibaresini ekleterek başladık. Aile içi şiddete ve kadına şiddete yönelik verilen cezaları artırdık. Cinsel saldırı suçunu tanımladık. Cinsiyet farkı sebebiyle çalışana daha düşük ücret verilemeyeceğini tanımlayarak adımını attık. Çalışan kadınlara doğum izni gibi destekler sağladık.

Kadına şiddete yönelik eylem planı hazırlayıp uyguladık. KADES, kadın ve çocukların uğradığı şiddete süratle müdahale eden bir sistem haline geldi. Kadınlarımızın çalışma hayatına daha fazla dahil olması için adımlar attık. Kız çocuklarının eğitime ulaşmasında önemli adımlar attık. Hatta üniversitede okuyan kız çocuklarının oranı erkekleri geçti. Siyasette de temsil seviyesi yüzde 17 seviyesine gelerek, tarihin en yüksek oranını gördü.

Geçmişte mütedeyyin kesimin eğitim ve çalışma ortamına erişimi engellendi. 'Ne işi var orada, gitsin tarlada çalışsın, temizlik yapsın, pisuvarları temizlesin' dendi. Ama biz üniversite kapılarından, devlet binalarının kapılarından alınmayan kadınların verdiği destansı mücadelenin şahidiyiz. Başörtüsü nedeniyle hakları elinden alınan kadınlarımızın yaşadıkları tarihe bir leke olarak geçmiştir. Ama artık kadınlarımız bunları yaşamıyor.

Yıllar boyunca başörtüsü düşmanlığı yapanlar, ikna odaları kuranlar, şimdi gelmiş 'Bu sorunu çözelim' diyorlar. Yeni teklifim şu, bakalım kaç tane başörtülü milletvekili çıkaracaksın? Şimdi böyle dedim diye de çıkarır, rozet falan takmaya başladı. Şimdi söylüyoruz gel anayasa yapalım. Herhangi bir ayrıma gitmeden kadınlarımız bu süreci yaşasınlar."