Erdoğan: En düşük emekli aylığı 7 bin 500 lira olacak

Cumhurbaşkanı Erdoğan NTV ve Star TV ortak yayınında Seda Öğretir, Ahmet Arpat, Nazlı Çelik ve Burhanettin Duran'ın sorularını yanıtladı.

Erdoğan: En düşük emekli aylığı 7 bin 500 lira olacak
Son Güncelleme: 23 Mart 2023 Perşembe 00:49
22 Mart 2023 Çarşamba 23:23

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan canlı yayında açıklamalar.... Erdoğan, kabinede yer alan 17 bakanın seçimlerde milletvekili adayı olacağını duyurdu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

Bu gece ile birlikte mubarek Ramazan ayını idrak etmeye başlıyoruz. Bu gece sahura kalkacağız, Ramazan'ın manevi havasını inşallah teneffüs etmeye başlayacağız. Tüm İslam alemi için özellikle depremde ebediyete uğurladığımız şehitlerimize inşallah rahmete vesile olsun. Bu arada 100 bini aşkın yaralılarımızın şifa bulmasına vesile olsun diyorum. Özellikle de enkazların süratle kaldırılması ve bir diğer taraftan şu anda malum bir taraftan çadırkentler öbür taraftan konteyner kentler, prefabriklar ve şimdi de yarın inşallah temel atmaya başlıyoruz. Kalıcı konutların da süratle söz verdiğimiz gibi 1 yıl içerisinde kalıcı konutları bitirmeye Rabmim muvaffak etsin. Böyle bir yıkımın karşısında Türkiye'den daha hızlı refleks gösterecek başka bir ülke yok.

"HER İLİN MİLLETVEKİLLERİN ORALARDA GÖREV YAPTI"

Bakan arkadaşlarım o günden bugüne bölgeden hiç ayrılmadan koordinatörlük görevini yaptılar. Her ilin milletvekilleri oralarda görev yaptı. O ilin valisi bakan arkadaşlarıma yardımcı oldular. Diğer illerden başta büyükşehir belediyeleri olmak üzere bölgeye sevk ettik. Polis, asker, sağlıkçı, madenci, itfaiyeci aklınıza kim gelirse bölgeye gönderdik. Madencilerden yeraltı çalışmalardan büyük kabiliyetleri var. Kendilerinden çok istifade ettik. Binlerce iş makinasını, uçağından helikopterine gemisinden İHA'sına kadar depremzedelerimiz için harekete geçirdik. Çalışmaların düzene girmesiyle arama kurtarmadan enkaz kaldırma çalışmalarını profesyonelce yerine getirmeye çalıştık.

"ASRIN FELAKETİNDE ASRIN DAYANIŞMASINI GÖSTERDİLER"

Ağır kış şartlarına rağmen gerek dahili, harici tüm arama kurtarma ekiplerinin başarılı çalışmalarını gördük. Yılmadılar, usanmadılar. Çalışmaları yerine getirdiler. Ne kadar büyük bir millet olduğumuzu bir kez idrak ettiler. Milletimiz asrın felaketi karşısında asrın dayanışması gösterdiler. Bundan sonra da en önemli gündemimiz deprem olacak. Tek derdimiz yaraları sarmak olacak. Depremde yıkılan binalarda sorumlulukları olanlar soruşturmada. Bu arada 302 şüpheli tutuklandı. 312 şüpheli hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Şüphelilerden 4'ünün yurt dışında olduğu, 64'ünün de öldüğü t espit edildi. 106 müteahit, 163 yapı sorumlusu, 18 şüpheli de binada değişiklik yapan kişi. Adli kontroldeki 466 şüpheliden 85'i müteahhit, 56'sı yapı sahibi, 34'ü binada değişiklik yapan kişiler. Adli süreçler devam ediyor. İddianameler de mahkemelere gönderilecek. Milletime bu acıları yaşatan, sorumluluklarını yerine getirmeyen adalet önünde bunun hesabını verecek.

"BİZ BU İŞTE ÇIRAK DEĞİLİZ, KALFALIĞI GEÇTİK, USTALIĞI YAKALADIK"

Şu anda Çevre Şehircilik ve İklim Değişiklik Bakanlığı'nın geçmiş deneyimleri ve ellerinde tip projeleri var. Yeniden inşa ve ihya dönemi fiilen başlamış durumda. Van'da biz bu işi yaşadık. Bingöl'de, İzmir'de yaşadık. Antalya, Muğla, Manavgat'ta bu işleri yaşadık. Sadece şehirlerde devasa dikey mimari tarzı değil. Bir taraftan zemin artı 3 bilemedin 4. Bir taraftan da köy evlerini yapmak suretiyle bunları ispatladık. Bu işte çırak değiliz, kalfalığı geçtik, ustalığı da yakaladık. Artık sulak zeminler değil, sert zeminlerde kalıcı konutların yapılması çalışmalarını sürdürüyoruz. Toplam 40 bin 104 afet konutunun ihalesi yapıldı. 6 bin 223 köy evinin de ihalesi yapıldı. Böylelikle afet bölgelerinde toplamda 46 bin 327 afet konutu ve köy evinin yapım süreci başladı. Bir yıl içerisinde 11 ilde toplamda 650 bin konut inşa ederek hak sahiplerine teslim edeceğiz.

"EDREMİT İLÇESİNDEN VAN DENİZİNİ SEYREDERLER"

Müddei iddiasını ispatla mükelleftir. Bu konularda özellikle biz ilk defa bu adımları atmıyoruz. Bunu söyleyenlerin geçmişinde bu tür adımlar yok. Sen 1 seneyi hedef koyarsın 13, 14, 15 ay olur. Biz bunu Van gibi depremde ispat ettik. Şu anda bu işi yaşamak görmek isteyenler Van'a giderler, Edremit ilçesinden Van denizini seyrederler. Böyle bir yeri depremin ardından gerçekleştirmiş olan bu iktidar. Aynı şekilde Erciş'i baştan aşağı yaptık. İzmir'de aynı şekilde. Dikey mimariye girmiyoruz. İlk yaptığımız iş süratle zemin kontrollerini yapmak oldu. Bütün bunlarla beraber diyorsunuz ki 'şu konutlar az zarar, orta zarar veyahutta ağır hasar'. Buna rağmen vatandaşımız giriyor. Bundan sonraki süreçte temennimiz o ki, bu uyarılara uyarlar biz de hedefimizi zemin artı 3 bilemedin 4 şeklinde elimizdeki tip projelerle hareket ederek bu adımları atacağız. Devletin kendine ait olan inşaatlarda düşüncemiz şu, sismik izolatör kullanmak suretiyle oralardaki inşaatları yapacağız. Maliyeti artsa da bunların talimatını Murat bakanıma verdim. Devletin buraları da sismik izolatörleri kullanarak inşaatlerimizi yapalım.

RİSK KALKANI TOPLANTISI

Kısa bir süre önce İstanbul'da devlet yetkilileri ve akademisyenlerle 110 kişilik toplantı yaptık. O toplantının ikincisi Gaziantep'te Murat bakanımın riyasetiyle yapıldı. Zemin etüdü doğru yapıldığı, zemin dayanıklılığı iyi tespit edildiği yeterli güçlendirme olduğu takdirde, en önemlisi fay hatlarından uzak bölgeler seçildiği takdirde o bölgede inşaatlar yapılabilir. Elazığ depreminin üzerinden hemen sonra artçılar devam ederken temellerimizi attık. Özellikle o gün inşaa ettiğimiz konutların hiçbirinde en küçük hasar dahi meydana gelmedi. Şayet herhangi hasar çatlak meydana gelirse çeşitli bazı tekniklerle onarımı yapılır. Şu anda bölgede inşaatları bu kriterler üzerinde başlatıyoruz. Artık mikserlerle beton dökme işlemlerini yapıyoruz. Kullandığınız çakıldan, deniz kumu falan değil, çimentosuna varıncaya kadar hassasiyetlerimiz çok çok önemli. Buradan adımları başarılı şekilde atmış oluyoruz.

"TA BELEDİYE BAŞKANI İKEN BİZ KENTSEL DÖNÜŞÜM DEDİK"

Ben İstanbul çocuğuyum. Orada doğdum, orada büyüdüm. Yaklaşık 5 yıl İBB Başkanlığını yaptım. İstanbul'u iyi tanıyorum. Aşırı derecede iddialı olmak yalan yanlış olur. Depremin tehdit etmeyeceği diyebilirim ki hiçbir şehir olamaz. Buna Ankara'da dahil. Deprem felaket telallığı yapmayı doğru bulmuyorum. Bu o şehirde yaşayan insanların o şehirlerde yaşama noktasında onları adeta tehdit altına almayı getirir. İstanbul Belediye Başkanı iken İstanbul'a girişi vizeye tabi tutma gibi tezim vardı. İstanbul'a her gelen rahatlıkla girsin, bu olamaz. İstanbul'a girmenin bir bedelinin olması lazım. Londra'ya giremezsiniz, belli kuralları var. Bunun sebebi nedir? Trafiktir. Oralarda araç otoparklar şunlarla ilgili olarak yasaklar konulmuştur. İstanbul'da 8 milyondu nüfus. Şu anda 15 milyonu geçti. Bir de tabii planlama noktasında İstanbul maalesef zannedildiği gibi planlanmadı, uygulamaya konulmadı. Kimse o planlara uymuyor. Bu zamana kadar iddiamız vardı. Kentsel dönüşüm dedik. Muhalefet kentsel dönüşümü rantsal dönüşümü rantsal dönüşüm diye tanımlamaya başladı. Rant toplama işi muhalefete ait. Bu işi iyi beceriyor.

"ÜSKÜDAR KÜPLÜCE, YAVUZTURK'TE MUHTEŞEM KONUTLAR YAPTIK"

Fikirtepe'de kentsel dönüşüm için adeta affınıza sığınıyorum yırtındık. Buradaki kentsel dönüşümü yeni yeni hayata geçirdik, o kadar sıkıntılar yaşadık. Aynı şekilde Üsküdar'ın Küplüce, Yavuztürk, Ferah Mahallesi'nde muhteşem konutlar yaptık. Benim vatandaşım oranın belli kısmında çok direndi. Yaptırtmadı. Kendi oturduğum yeri bile verdim. Bizi görsünler onlar da buna uysunlar diye Burhaniye'de. Şu anda oraları bir görseniz, oralardaki kentsel dönüşümün ne kadar güzel, hakikaten insanlara gurur, onur verici olduğunu görürsünüz. Bitenlerin dışında hala devam eden inşaatlar var. Çamlıca Camii'nin alt kısmını kapsayan bir yer. Manzarasıyla her şeyiyle çok çok güzel bir yer. Bazen takılıyorlar bana. Yapılan binanın bedeli en az bire beş, bire on katladı. Tabii giriş katlarında dükkanlar, mağazalar açılmaya başladı. Yapıldıktan sonra herkes 'Allah razı olsun' diyorlar ama oraya kadar çok çok çileden çıkarıyorlar.

Bir gün cuma namazından sonra onlara hitap ettim, 'Ne olur şu binalarınızı yıkalım, kiranızı biz ödeyeceğiz, süratle bu yıkımları yapalım, korkuyorum, yarın bir gün buralarda deprem olur, ondan sonra bunun hesabını kime soracaksınız? Gelip Erdoğan'a soracaksınız, beni bu durumda ıakmayın' dedim. Bu tür şeyleri halkımla yaşayarak geliyoruz. Maksat şimdiden tedbirlerimizi alalım.

"ŞU ANDA ONLİNE SİSTEMİNE BİRAZ DAHA DEVAM EDECEĞİZ"

YÖK'e gerekli talimatları verdik. YÖK'te yüz yüze eğitimle alakalı nasıl Covid'de 2 sene sürdü. Online sistemle işi götürdük. İnşallah uzun süre olmayacak ama şu anda online sistemle biraz devam edelim. Şu anda KYK çok işimizi görüyor. Yurtlarda bir güven var. Osmaniye'de yurda gittim, baktım vatandaşlarım yerleşmişler. Yemek herşey orada çıkıyor. Çocuklar için abur cubur da var. Onlarla oturduk yemeğimizi yedik. Vatandaşla sohbetimde baktım güven var. Şartlar elverişli olursa uzaktan eğitimle yüzyüze harmanlandığı hibrit öğretim seçeneği tabii ki değerlendirecektir. Gereken adımların atılmasını sağlayacağız. Yüzyüze ile online mukayese edilemez. Türk Devletleri Teşkilatı ile artı yekvücud olduk. Onların sıkıntısında yanlarında olduk. Bizde sıkıntı olunca onlar bizim yanımızda oldu. Yaraların sarılmasına kadar kardeş ülkelerin desteğini gördük. Her türlü afete hazırlıklı olmalıyız. Başta Azerbaycan olmak üzere Kırgızistan, Kazakistan, Türkmenistan sağolsun hepsi de geldiler. Buradaki çalışmaları aynı heyecanla takip ettiler.

"BİZ BİR HAYALİ DEĞİL GERÇEKLEŞTİRDİKLERİMİZİ KONUŞUYORUZ"

Milletim 20 yılda samimiyetimizi gördü bize inandı. Samimiyet üzerine, güven üzerine inşa edilen her birliktelik ebedidir. 20 yılda yaptıklarımız, eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, ulaşımda, tarımda, dış politikada neler yaptık? Bundan sonra neler yapacağız. Bütün bunları vatandaşlarımıza anlatalım. Bir hayali konuşmuyoruz, gerçekleştirdiklerimizi konuşuyoruz. Biz göreve geldğimizde 6 bin 100 kilometre yol vardı bu yolu 29 bin kilometreye çıkardık. Otoyollardan otobanlara varıncaya kadar. Sadece İstanbul'dan İzmir'e 3,5 saate indi. Biz göreve geldiğimizde Türkiye'de 26 tane havalimanı vardı, şimdi 58. Vatanımızın dört bir yanını inşa ve ihya etmemiz gerekir dedik. Eğitimde attığımız adımar var. 78 üniversitemiz varken şimdi 208 üniversitemiz var. Şu anda Iğdır, Ağrı, Muş, Hakkari'ye varıncaya kadar üniversitemiz var. Benim Güneydoğu'daki vatandaşım, çocuğum üniversiteye girdiği zaman hali ne olacak demiyor.

"ŞEHİR HASTANELERİ OLMASAYDI KOVİDDE NE YAPARDIK BİZ?"

İlkokulda kitabımızı bulamazdık. Kırtasiyeciye gittiğimizde 1 hafta 10 gün sonraya gün verirlerdi. Bugünler CHP'nin günleriydi. Onlar bize bunu yaşattı. Şimdi sıraların üzerine bu kitapları koyuyoruz. Çocuklarımız kitaplarını önlerinde buluyor. Hastaneler noktasında, sağlıkta bizler sayın Kılıçdaroğlu'nun Bay Bay Kemal'in SSK'nın genel müdürü olduğu dönemleri biliyoruz. Rahmetli Savaş Ay'ın programında beyefendiyi gayet iyi anlatıyordu. Okmeydanı SSK'da afederseniz ölüp de rehine alınanları anlatıyordu. Bunları yaşadık. Şimdi orası Prof. Dr. Cemil Taşçı Şehir Hastanesi oldu, biz yaptık. Biz şehir hastanelerinden bahsediyoruz, çıkıyor bay bay Kemal 'biz şehir hastaneleri yapamayacağız' diyor. Ankara'da, İstanbul'da şehir hastaneler olmasaydı biz kovitte ne yapardık? Biz büyükşehirlerin tamamına bu şehir hastanelerini yapacağız. Sağlıkta başarılı olmaya mecburuz. Sağlıklı ülke olmadıktan sonra bir yere varmanız mümkün değil.

"TAHIL KORİDORUNDA TÜRKİYE'NİN BAŞARISI HERKESİN DİLİNDE"

Ulaşımda, tarımda, diplamaside aynı başarı devam ediyor. Rusya-Ukrayna savaşında arabulucu ülke olarak şu anda parmakla gösterilen tek ülke Türkiye. Biz zaten dünyada kabul görmüşüz bu konuda. Karadeniz Tahıl Koridoru olayında Türkiye'nin başarısı hepsinin dilinde. Sayın Putin, 'Ben tahıl koridorundan tahılı göndereyim, Avrupa'ya buradan yüzde 44 gitmesin, az gelişmiş Afrika ülkelerine gönderelim' diyor. Ben de kendisine 'Biz de bunu una çevrilelim ve az gelişmiş ülkeler egönderelim' dedim. Sayın Putin'le tekrar görüşmemiz olacak. Aynı şekilde gübrede ihtiyaçlar var. Bunları temin, tedarik edeceğiz. Bunları az gelişmiş ülkelere göndererek onları rahatlatmanın gayreti içerisinde olacağız. Sıfır atık konusunda Türkiye'nin örnek uygulamaları var. Bizim hanım BM'de bir sunum yapacak. Bir şeyler yapıldığı için bu davetleri alıyorsunuz. Türkiye'ye yaşattığımız her bir sessiz devrim niteliğinde yapısal reformları dile getirsem günler sürer.

"KIZILELMA DİYORSUN ADAM ANLAMIYOR, KIZILELMA BİR UFUKTUR"

Nereden nereye diyorum ya, iki kelimenin arasını anlatmakla bitmez. Kimine Ayasofya derim, kimine Karabağ derim. Biz Ayasofya, Karabağ dediğimiz zaman anlayanlarla beraber yol yürüyoruz. Kimine TOBB derim. Anlayanı var, anlamayanı var. Bazısında Karadeniz'de doğalgazı keşfettik derim geldiğimiz yeri kavrar. Kimine İHA, SİHA, Akıncı'yı anlattığımda bunu dünya anlıyor da bizde hala anlamayanlar var. Kızılelma diyorsun adam anlamıyor. Kızılelma bir ufuktur. O ufku yakalamak herkesin kârı değildir.

Çalışmamızı yaptık, burada açıklayacağım. Güzel bir müjde vereyim. En düşük emekli maaşı 7 bin 500 olacak. 5 bin 500 TL olan emekli aylığını 2 bin TL artırıyoruz.

Bu içeriğimize de göz atabilirsiniz clear_all

Yorumlar