Şule İdil Dere kimdir, nasıl öldü? Şule İdil Dere olayı nedir?

Şule İdil Dere kimdir, nasıl öldü? Şule İdil Dere olayı nedir? Sorusu araştırılmaya başlandı. Peki. Şule İdil Dere kimdir, nasıl öldü? Şule İdil Dere olayı nedir? Sizin için araştırdık…

Şule İdil Dere kimdir, nasıl öldü? Şule İdil Dere olayı nedir?
Son Güncelleme: 12 Haziran 2020 Cuma 11:45
12 Haziran 2020 Cuma 11:41

Şule İdil Dere kimdir, nasıl öldü? Şule İdil Dere olayı nedir? Sorusu Hafriyat kamyonunun altında kalıp ölen üniversite öğrencisi Şule İdil Dere’nin davası 4 yıldır bitmedi. Koronavirüs nedeniyle 10 Haziran’a kaydırılan karar duruşması, bu sefer de 10 Eylül’e ertelendi. Peki. Şule İdil Dere kimdir, nasıl öldü? Şule İdil Dere olayı nedir? Detaylar haberimizde...

Şule İdil Dere kimdir, nasıl öldü? Şule İdil Dere olayı nedir?

Hafriyat kamyonunun altında kalıp ölen üniversite öğrencisi Şule İdil Dere’nin davası 4 yıldır bitmedi. Koronavirüs nedeniyle 10 Haziran’a kaydırılan karar duruşması, bu sefer de 10 Eylül’e ertelendi.

İstanbul Üniversitesi’nde öğrenci olan Şule İdil Dere (23), Kadıköy Kurbağalıdere’deki ıslah çalışmaları sırasında 12 Mayıs 2016’da Yoğurtçu Parkı’nda yürüyüş yaparken hafriyat kamyonunun altında kalarak ölmüştü. Mahkemenin, karar vermek için ilk önce 1 Nisan’a, daha sonra adliyelerdeki duruşmaların koronavirüs nedeniyle ertelenmesinden dolayı 10 Haziran’a kaydırıldığı dava, bu kez 10 Eylül’e ertelendi. Şule, soruşturma ve dava süresince aldırılan 7 raporda da kusursuz bulunmuştu.

“Her duruşmada aynı acı”

Duruşmanın koronavirüs mağduru olduğunu söyleyen Şule’nin annesi Nesrin Aslan, “Artık 10 Eylül’de karar verileceğini ümit ediyorum. Herkesin sözü bitti. Raporun raporu istendi ve bütün raporlarda benim yavrum kusursuz bulundu. Bir an önce karar çıkmasını istiyorum. Çünkü her duruşmaya geldiğimde aynı acıyı yaşıyorum” dedi.

Kadıköy Yoğurtçu Parkı’ndaki yürüyüş yolunda 12 Mayıs 2016 günü İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) ait hafriyat kamyonunun çarpması sonucu hayatını kaybeden Şule İdil Dere’nin yakınları, ölümünün dördüncü yılında yazılı bir açıklama paylaştı; “4 yıl oldu, İdil yok, adalet yok” denilen açıklamada 20 Aralık 2017’den beri süren ve Dere’nin ailesi ile avukatlarının taleplerine rağmen üst düzey yetkililerin yargılanmadığı davaya ilişkin “Hiçbir kamu kurumu pervasızca can alıp, hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam edemez. Adaletin üstüne örtülen kara perdeye rağmen İdil için adalet aramaya devam edeceğiz” denildi.

“Ehliyeti bile alınmadı. Görevine devam etti” 

İddianamenin cinayetten 17 ay sonra tamamlanabildiği; yargılamanın da 20 ay sonra başlayabildiği belirtilen açıklamada şunları söyledi:

 “Yargılama kapsamına yalnızca 3 İBB alt düzey çalışan ve şoför dahil 4 İSTAÇ AŞ çalışanı dahil edildi. Duruşmalarda, İdil’in canını alan Kurbağalıdere çalışmasında can güvenliği önlemi alınmadığı, her an can kaybı olabileceği ilgili birimlere iletilmesine rağmen uyarının görmezden gelindiği, son uyarının İdil’i kaybettiğimiz gün üst düzeye sorumlulara iletildiği anlaşıldı.

İBB’nin ‘kaza’ ile can almadığı, kaza olabileceğini bile bile, yasalarca zorunlu olmasına rağmen risk değerlendirmesi yapmadığı, şantiye güzergahı olarak seçtiği yaya yolunda tabela asmak dahil tek bir yaya can güvenliği önlemi almadığı bilirkişi raporlarınca saptandı. Birbirini tamamlayan ve İBB ve İSTAÇ AŞ’yi sorumlu ve kusurlu bulan, İdil’i kusursuz bulan 5 bilirkişi raporuna rağmen ’İdil’e kusur bulunmamasına itiraz edilerek’ yine bilirkişi raporu istendi.

İdil yine kusursuz bulundu. 4 yıl önce şoför, bir hakimin ‘… Şüphelinin tutuklanması halinde ileride telafisi imkansız zararların doğabileceği, şüphelinin tutuklanması için gerekli şartların oluşmadığı anlaşılmakta…’ şeklinde gerekçe yazmasıyla serbest bırakıldı. Ehliyeti bile alınmadı. Görevine devam etti. Daha sonra kendi isteğiyle evine yakın birimde görevlendirildi. Şoför ve İSTAÇ AŞ’den diğer 3 sanık ‘Kamu görevlerinden geri kalmamaları için’ hakim kararıyla duruşmadan vareste tutuldu. Duruşmalara katılmamaktalar”

“2-6 yıl arası hapis cezası isteniyor”

“İdil’i 2016’da İBB hafriyat kamyonuyla kaybetmemizden bugüne İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), 3 belediye başkanı gördü. 3’ü de İdil’in adını anmadı; İdil’in canının alınmasından sorumlu olanlar-olabilecekler hakkında idari soruşturma bile açmadı” denilen açıklamada “Sanık ve tanıkların, can güvenliği önlemi alınmadan çalıştıklarını itiraf etmelerine rağmen, İBB ve İSTAÇ AŞ’nin muvazaalı çalışmasının ortaya çıkmasına rağmen tüm sanıklar hakkında, tüm can güvenliği tedbiri alındıktan sonra oluşabilecek durumlarda uygulanan TCK 85/1 maddesinde düzenlenen ‘Taksirle ölüme neden olmak’ suçundan hâlâ yalnızca 2-6 yıl arası hapis cezası isteniyor” ifadeleri kullanıldı.

Bu içeriğimize de göz atabilirsiniz clear_all

Yorumlar

800