Devlet Bahçeli: Yunan hükümeti her anlamda kırılgan ve kaypaktır

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin TBMM'deki grup toplantısında açıklamalarda bulundu.

Devlet Bahçeli: Yunan hükümeti her anlamda kırılgan ve kaypaktır
Son Güncelleme: 31 Mayıs 2022 Salı 15:26
31 Mayıs 2022 Salı 11:24

İşte Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar...

Büyük hünkarımız Fatih tarihin akış yatağını değişim kulvarına sokmuş, yenilmez iradesiyle İstanbul'u fethin güzelliğine kavuşturmuştur. Geçtiğimiz pazar günü Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi fidan dikim törenini gerçekleştirdik. Millet Bahçesi fethimizin tamamlayıcısı bir halkası, kuşkusuz göz kamaştıracaktır. Bu projeden dolayı tahammülsüz gösteren alayı birden çölleşmiş siyasetlerinin kurbanı olacaklardır. Bunların meselesi ne ağaç, ne doğa ne de çevre güzelliğidir. Böylesine bir gündemleri asla yoktur. Gayeleri sorun çıkarmak, Türkiye'nin önüne taş koymaktır. Kimin sorumlu, kimin suçlu, kimin İstanbul'un bahtını kapağı da açıktır. Yeni bir gezi kalkışması çıkarmaya kimsenin gücü yetmez. Bizden söylemesi, uyarmadı demesinler. Su testisinin su yolunda kırılacağını bir an olsun güdük akıllarından çıkarmasınlar. Tekraren diyorum ki İstanbul'un Fethi'nin 569'uncu yıl dönümü mübarek olsun.

Son günlerde arka arkaya şehit haberleri alıyoruz. Bölücü terör örgütleriyle girdikleri çatışmada şehit düşen kahramanlarımıza Allah'tan rahmetler diliyorum. Sahaya yansıyan mücadele arzusu da aynı oranda artış kaydetmektedir. Hiçbir terör örgütü Türkiye'nin karşısında duramayacaktır. Türkiye bölücülüğün kökünü kurutmaya, terörün kafasını koparmaya kararlıdır. Terörün dini, milliyeti, ülkesi, yöresi, geçerli bahanesi yoktur. Terörü aklamaya, arındırmaya niyetlenen ülkeler zulmün ortağı, ihanetin ortağıdır. Özgürlükte terör iki karşı kutuptur. Demokrasi, terörün sığınağı, temin zemini olamayacaktır. İnsan haklarıyla terörü aynı görenler işlenmiş cinayetlere iştirak etmiş ahlaksızlardır.

Basiretli olmak demek gösterilenin ötesini görmek demektir. Türk milleti engin bir basirete sahiptir bu nedenle dostane maskeye bürünmüş düşmanlıkları tespit edecek karakterdedir. Gülücükler saçarak, bize el uzatan aynı anda kolumuzu kesmek için fırsat kollayan terör baronlarına tavizimiz dün olduğu gibi yoktur, olmayacaktır. Biz konuştuk mu mertçe konuşuruz. Buna karşılık namertleri biliriz, nankörleri görürüz.

Terörle mücadelemiz aynı zamanda zalimlerle, Türkiye düşmanı mihraklarla mücadeledir. Teröristlere elindeki silahı verenler de teröristtir. Türkiye'nin İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine itirazı boşa değildir. Bu ülkeler samimi değildir. İsveç yönetimi kendi başkentinde bölücü teröristlerin gösterilerine hala sessizdir. Geçen hafta Türkiye'de müzakere masasına oturan İsveç heyeti aynı gün terörist Salih Müslim'i devlet televizyonuna çıkaracak kadar art niyetlidir. İsveç ve Finlandiya terörle arasına mesafe koymadan NATO'ya nasıl girecektir? Olacak iş midir bu? İki ülkenin NATO'ya girmesi hangi mantığa, hangi ahlaka sığabilecektir. Bize göre İsveç ve Finlandiya kırmızı kart cezalısıdır. PKK'ya tavır alıp da YPG'yi kollamak ayrı kategoride değerlendirmek yaman bir çelişkidir. PKK neyse YPG odur. Her gün şehit veren, her gün şehit tabutlarını omuzlayan biziz. Sınır ötesi askeri operasyonlarımıza itiraz eden malum ülkelerle nasıl ortaklık kuracağız? ABD'nin tahrikleri, terör örgütüne kesintisiz destek sağlaması, ikazen ifade ediyorum ki isyan sınırlarına dayanmıştır.

"YUNANİSTAN ATEŞLE OYNAMAKTADIR"

Akdeniz ve Ege'de gerilimi tırmandıran Yunanistan ateşle oynamaktadır. ABD'nin Yunanistan'da kurduğu 9 askeri üs milli kimliğimize tehdittir. Miçotakis yönetimi denize dökülen vandal dedelerinden ders almamıştır. Bu gafil zihniyetin anlaşılan odur ki denizin dibini canı tekrar çekmektedir. Yunanistan, NATO üyesidir. Bu statü ise düşmanca tavır ve tutumunu örtbas etmekten uzaktır. Bizim böylesi tehditlere boyun eğecek ne devletimiz ne de milletimiz vardır. Yunanistan'ın F-15 ve F-16 uçaklarıyla ilgili talebi barışa değil kutuplaşmaya, sonucu silaha açılacak bir sürece davetiyedir. 12 Ada konusu henüz kapanmamış bir yaradır. 12 ada Türkiye'den haksızca gasp edilmiştir. Bugünkü şartlarda Türkiye'ye 12 ada üzerinden silah gösterilmektedir. Karşımızdaki bu soruna stratejik de baksak iyi komşuluk hukuku tarafından da baksak sonuç değişmeyecektir. Çalınmış mal sahibine mutlaka iade edilmelidir. Ya seve seve ya da zorlaya zorlaya adalet yerini bulacaktır.

Yunan hükümeti her anlamda kırılgan ve kaypaktır. Sırtını da 100 yıl önce olduğu için yine güç merkezlerine dayamıştır. Yunanistan dayatmalarla genişliği 12 mile çıkarma amacı kan dökmeden asla mümkün değildir. Türk milleti Yunanistan'a müsamaha göstermeyecektir. Türkiye, dostluğuna güven duyulan, özü-sözü dosdoğru bir ülkedir. Zalime hoşgörü, mazluma ihanettir. Domuz derisinden post olmaz, eski düşmandan da dost olmaz. Söylesek söz olur, söylemesek dert olur: Su uyur, düşman uyumaz.

Şehitler versek de Türkiye terörle mücadelede altın bir dönemi yaşamaktadır. Biz bu melanetin üstesinden geleceğiz, terörün belini kıracağız. Son aylarda ülkemize atılan roketler, bu silahların hepsi sözde müttefiklerimizce teröristlere verilmiştir. Sınır hattındaki yerleşim alanlarına isabet etmiştir. Terör eylemlerinde bir artış gözlenmektedir. Yeni bir sınır ötesi harekat mecburiyet haline gelmiştir. Türkiye 17 Ekim 2019'da ABD ile Ankara Mutabakatı, Rusya ile Soçi Mutabakatı imzalamıştır. Bahse konu mutabakat muhtıralarına kimin uymadığı ortadadır. Teröristler yuvalandıkları meskun mahallelerden ne çekilmiş ne de çekilmeye teşebbüs etmişlerdir. Mutabakatların Türkiye haricindeki taraf ülkeleri taahhütlerini çiğnemiştir.

Bu içeriğimize de göz atabilirsiniz clear_all

Yorumlar