Meslekten ihraç edilen 'rockçı imam' konuştu

Antalya’da imamlık yaparken arkadaşıyla rock grubu kuran Muhsin Tüzer meslekten ihraç edilmişti. Tüzer ihraç edilmesi hakkında, “Tarikat mensubu olsam meslekten ihraç edilmezdim.” ifadelerini kullandı.

Meslekten ihraç edilen 'rockçı imam' konuştu
Son Güncelleme: 23 Ağustos 2019 Cuma 11:57
8 Ekim 2018 Pazartesi 11:11

Kurduğu müzik grubu ile ‘rockçı imam’ olarak tanınan Muhsin Tezer meslekten ihraç edilmişti.

Antalya'nın Kaş ilçesindeki Pınarbaşı Camii'nde imamlık yapan 47 yaşındaki Ahmet Muhsin Tüzer’in, meslekten ihraç edilmesine gerekçe olarak, "Atamalarında dini öğrenim şartı esas alınan unvanlarda itikat, ibadet, tavır, hareketlerinin İslam törelerine uygunluğunun bilinir olması şeklindeki ortak nitelik şartını kaybettiği" gösterildi.

“Tarikat mensubu olsam ihraç edilmezdim”

Türkiye'nin yanı sıra ABD ile Portekiz'de konserler de veren Tüzer, konuyu yargıya taşıyacağını dile getirerek "Bu soruşturma hakkaniyetli ve adaletli olmadı. Tarikat mensubu olsam meslekten ihraç edilmezdim" dedi.

Birgün gazetesinden Mehmet Emin Kurnaz'a konuşan Tüzer, "Rock müziğin İslamiyet'e aykırı bir yönü olduğunu düşünmek bir çeşit bağnazlık, bir bütünlük fikrinin yeterince olgunlaşmamış olması söz konusu. Kendi bildikleri inanç sisteminin en doğru olduğunu iddia ediyorlar. Dolayısıyla kendi kafaları dışındaki diğer inançları, ideolojileri hep düşman olarak görüyorlar. Benim içinse rock olmuş, caz olmuş, blues olmuş fark etmiyor, neyle ifade ederse kendini insan, o bir güzelliktir" ifadelerini kullandı.

“Onların istediği profilde olsam atılmazdım”

Tüzer, "Ben bugün Diyanet İşleri Başkanlığı'nda çalışan diğer imamlar gibi, yani onların istediği profilde olsam atılmazdım. Mesela tasavvuf musikisi icra etsem, alkış alırdım. İlahiler, kasideler icra etsem, takdir ederlerdi. Ama rock müzik olunca böyle oldu. Ben bu günlerin de geçeceğini, insanların bunlara da alışacağına inanıyorum. Ama kafalarımız hakikatten uzak oldukça hep bir düşman yaratma söz konusu oluyor. Kendimiz gibi olmayan her şeyi kafalarımızda yarattığımız algılarla, kendi tarafımızda olmadığı için öteki haline getiriyoruz" diye konuştu.

“Hepsinin belgesini önüne koydum”

Diyanet'in kendisi hakkındaki suçlamalarına yanıt veren Tüzer, şunları söyledi:

"Diyanet'ten birkaç kişinin bana kafayı taktığını, ismini vermek istemediğim birileri bana iletti. Soruşturma maalesef adaletli olmadı, beni mahkemelerde susturamadılar, haklı çıktım. Beni Balıkesir'e sürdüler, Diyanet'ten atmayı amaçladılar ve en sonunda başardılar. Hakkımda yapılan iftiralar da var. Mesela, izinsiz konserlere çıktığım, namaz vakti camide olmadığım yönünde. Bakınız ben hepsinin belgesini önlerine koydum. Kaymakamın izniyle konsere çıktığımı gösteren belgeyi koydum. Para aldığımı iddia etmişler, bir kuruş bile para almadım. Hatta kendi cebimden çıktı, onların da belgesini belediyeden aldım. Yani Kaş Müftülüğü, Kaymakam'ın verdiği karara saygı duymuyor.

Kaymakamlık destek olurken müftülük engel oluyor. Portekiz konserine gitmem de büyük desteği eski Kaş Kaymakamı verdi. Bir de şu var, bazen itikadi konularda birkaç arkadaş toplanır konuşuruz. Bu defa ilginçtir konuşmalarım birileri tarafından cımbızla çekilerek Diyanet'e iletiliyor. Bu konuda da dava açacağım. Başından beri beni sevmediler. Ben ülkeye çok hizmet ettim, yurtdışında konserler verdim. Bu yaşadıklarımı hak etmedim. Burada aydınlık ve karanlığın savaşı var. Bu davanın kazanılması aşılmaz denilen duvarların aşılması için bir adım olacak diye düşünüyorum."

Bu içeriğimize de göz atabilirsiniz clear_all

Yorumlar

Ahmet En beğenilen yorum
Siz böyle yaptığınız sürece dindar nesili unutun