Sel felaketinde can kaybı yükseliyor

Yatay Kaydırmalı Zırhlı Araç Aşırma Köprüsü (ZAAK) olarak bilinen köprü, 26 metre uzunluğunda, 4 metre genişliğinde ve 10 bin 500 kilogram ağırlığında.

Ezine Çayı'nda ulaşımı sağlayacak köprünün yük taşıma kapasitesi ise 70 ton.

Milli Savunma Bakanlığının sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, sel felaketinin yaşandığı Sinop ve Kastamonu'da, yıkılan köprülerin yerine kullanılması ve geçişlerin sağlanabilmesi için 2 yatay kaydırmalı köprü tankı ile 3 sabit köprü aracı gönderildiği bildirilmişti.

HASARLI ARAÇLAR TOPLANIYOR

Şiddetli yağışın ardından 11 Ağustos'ta Ezine Çayı'nın taşması sonucu iş yerleri ile çok sayıda evin yanı sıra araçlar da su ve balçık altında kaldı.

Sel felaketinde zarar gören araçların hasar tespiti için Karayolları 15. Bölge Müdürlüğü Abana Kampı, otoparka dönüştürüldü.

Türk Polis Teşkilatını Güçlendirme Vakfı'nda görevli ekipler, 10 kurtarıcı araçla, hasarlı araçları bulundukları yerden alarak bu alana getiriyor.

Trafik polislerince plaka, marka ve modeli belirlenen araçlar, hasar tespiti için bekletiliyor.

Kasko sigortası olan araç sahipleri, emniyete verdikleri ifadenin ardından araçlarını alandan alabiliyor.

Diğer araçlar ise hasar tespiti ve bilirkişi raporu düzenlendikten sonra yasal süreç için bekletiliyor.

TARİHİ CAMİ BALÇIKLA DOLDU

Sel felaketi yaşanan Kastamonu'nun Bozkurt ilçesinde, 113 yıllık cami balçıkla kaplandı.

Şiddetli yağışın ardından 11 Ağustos'ta Ezine Çayı'nın taşması sonucu iş yerleri ile çok sayıda evin yanı sıra camiler de su ve balçık altında kaldı.

İlçe merkezindeki, 1908 yılında inşa edildiği belirtilen Merkez Camisi'nin içi de yarım metreyi bulan balçıkla kaplandı.

Sular çekildikten sonra, caminin duvarlarında yaklaşık 2 metreyi aşan selin izleri balçıkla birlikte geride kaldı.

Camide balçığın temizlenmesi için askerler ve Türkiye Diyanet Vakfı ekipleri çalışma yürütüyor.

Kastamonu Müftüsü Mustafa Bilgiç, AA muhabirine, ilçede büyük bir felaket yaşandığına işaret etti.

Vatandaşların sele hazırlıksız yakalandığını anlatan Bilgiç, "Cami cemaatimiz de sele hazırlıksız yakalandı. Cemaatimizin eşyaları var. Camiminiz mihrabı, minberi, yerden 2,5 metreye kadar çamur içinde. Bu millet bu camiyi eski haline, eskisinden daha güzel hale getirecek canlılığa sahiptir." dedi.

İlçede 9 caminin bulunduğuna işaret eden Bilgiç, şunları kaydetti:

"Özellikle 113 yıllık bu cami bizim canımızı yakıyor. İnşallah bu çamurdan burayı kurtaracağız. Diyanet Vakfı ve Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bu yaraları sarmak için elimizden geleni yapıyoruz. Birçok il, ilçe müftümüz, iş adamlarımız, adını bilmediğimiz birçok insan, 'Hocam ne yapabiliriz?' diyorlar. Bu beni çok mutlu etti."