Genç: B.kunun lezzetinden ağzının suyunun aktığını söyleyen bilim paşası

Yazar Nihat Genç bugünkü yazısında ‘Kanuni salağın tekiydi’ diyen daha sonra yaptığı açıklamada ise ‘bir deneydi özür dilerim’ ifadelerini kullanan Prof. Celal Şengör hakkında bir yazı kaleme aldı.

Genç: B.kunun lezzetinden ağzının suyunun aktığını söyleyen bilim paşası
Son Güncelleme: 23 Ağustos 2019 Cuma 11:49
7 Mart 2018 Çarşamba 13:01

Prof. Celal Şengör, daha önce yaptığı açıklamada, “Piri Reis’in hayatındaki en büyük talihsizliği Kanuni Sultan Süleyman gibi bir salağın zamanında doğmuş olmasıdır” diyen sonrasında ise, “Ben hiçbir tarihi şahsiyete hakaretamiz laf söylemeyecek kadar akıl sahibiyim. Kanuni benim beğenmediğim, devletimizin çöküşünün temellerini atmış bir padişahtır. Bunda tereddüdüm yok. Ama “salak” kelimesini bilhassa seçerek Türk basınının bunu haber yapıp Ptolemaios Atlası’ndan da bahsetmesini temin etmek istemiştim.

Gazetecilerimiz ise düşük kültür seviyeleri nedeniyle sadece bu kelimeyi haber yaparak o muazzam atlası ve onu kurtaran Fatih Sultan Mehmed’i es geçtiler (salağı anladılar ama coğrafyayı anlayamadılar). Fatih bunun detaylarını geçen cumartesi yazdı.

Bu deneyle milletimizin bazı üyelerini ne yazık ki üzmek zorunda kaldık, kendilerinden özür dilerim. Ancak gazete ve gazetecilerinin seviyesini de bu sayede bir kez daha gördüler. Bundan sonra Habertürk dışında hiçbir gazete veya televizyona hiçbir haber veya röportaj vermeyeceğim. Söylediklerimi anlayacak, tahsilli ve kültürlü bilim muhabirleri tutana kadar” ifadelerini kullanmıştı.

 Yazar Nihat Genç Odatv’deki yazısında Celal Şengör açıklamalarda bulundu.

Nihat Genç’in ilgili yazısı şöyle:

“Kanuni Sultan Süleyman'a sırf kitap tanıtımı haber olsun diye 'salak' diyebilen bu şarlatanın bir çok yalan yanlışına şahit oldum, bir defasında, Kanuni (Özdemir Paşa'yla) Aden'i aldığı günler konuşulurken, bu çok bilmiş, neden Afrika içlerine girilmedi, diye isyan eder. Girilseymiş otları böcekleri ilkel kabileleri keşfedermişiz sömürgeleştirirmişiz ve tarih değişirmiş.

İşte bu bilgilerin hepsi 'yalan', defalarca Afrika içlerine girilmeye çalışıldı, ancak, sıcaklık sık ormanlar bilinmeyen zehirli böcekler bulaşıcı egzotik hastalıklar ve ağır kayıplarla her defasında geri dönüldü. Ayrıca girilseydi ne değişirdi, Osmanlı'nın yıkılması 'fetih' eksikliği mi? Bu sallama rahatlığı nereden geliyor?

(Jean Jacques Rousseau Fransız ihtilalını derinden etkilemiş büyük bir filozofudur.) Bir defasında da bu şarlatanamız Russo'yu okuduğunu ama hiç bir şey anlamadığını hatta sıkıldığını söylemişti. Russo'yu anlamadım demek Batı'yı hiç anlamadım demekle eş değerdir, üstelik bu şarlatan bir de bilim adamıymış?

12 Eylül'ün kanlı diktatörü Kenan Paşa'ya bağlılık övgüleri de ortada duruyor, bence Celal Şengör Abdülhamit'in bilimden anlayan Paşası. B.k'un lezzetinden ağzının suyunu aktığını söyleyen Bilim Paşası. Bir ülke için ne eğlenceli sahneler figürler bunlar.

Bilimle komedi skeci arasında sıkışıp kalmış nasıl bir hayattır bu?

Bu saçmalıkları uzatmanın anlamı yok, halen ekranlarınızda ve okullarınızda, bilimsel keşifler yapabilseydik, haritamız coğrafyacılarımız olabilseydi, diye söze başlayan, yüzlerce binlerce on binlerce akademisyen milyonlarca insan bulacaksınız.

Ortaçağla dönüşen, Aydınlanma'yla bambaşka bir yola giren dünyamızı 'değiştiren' yeni 'insan' yeni ahlak'tır.

Var olan dünyaya itiraz edecek var olanla yetinmeyecek kilisenin kralların karşısına işkenceleri zindanları göze alıp geçecek yeni 'aydın' türü.

Değişen insan, değişen ahlak, değişen düşünce, değişen 'kültür'ü hala anlayamamış ve hala Abdülhamit döneminde kalmış hevesli pek meraklı bu bilim paşalarıyla anlaşılan daha çok eğleneceğiz!”

Bu içeriğimize de göz atabilirsiniz clear_all

Yorumlar