için kaldı

Meral Akşener: Devletimizin itibarını onarmaya geliyoruz

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu. Akşener, 'Milletimiz ve memleketimiz için seçim, artık bir tercih değil, bir mecburiyettir. Ama kimse endişeye kapılmasın. Türkiye’nin, çözülemeyecek hiçbir sorunu yok' dedi.

Meral Akşener: Devletimizin itibarını onarmaya geliyoruz
Son Güncelleme: 13 Nisan 2022 Çarşamba 16:08
13 Nisan 2022 Çarşamba 14:10

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.

Meral Akşener emeklilere verilmesi gereken bayram ikramiyesinin partide çalışıldığını söyledi.

Akşener, "Bayram ikramiyeleri için arkadaşlarımız çalışma yaptı. Şimdi 3 bin 700 lira verilmesi gerekiyor bayram ikramiyesinin. TÜFE'ye göre bakarsak 2 bin 860 lira emeklilerimize emekli ikramiyesi verilmesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.

"EN GEÇ 12 AYDA ÇÖZECEĞİZ"
Partisinin grup toplantısında konuşan Akşener'in açıklamalarından satır başları şekilde:

"Hesabını kitabını yaptık. Biz geleceğiz ve enflasyon canavarını da faiz belasını da en geç 12 ay içerisinde çözeceğiz. Büyükşehirlerde kiralar uçtu gitti. Mahkemeler kiracı ve mal sahibi davalarından geçilmiyor. Öğrenciler, emekliler ev bulamıyor.

"Bayram ikramiyeleri için arkadaşlarımız çalışma yaptı. Şimdi 3 bin 700 lira verilmesi gerekiyor bayram ikramiyesinin. 2018 Mart'ında TÜFE Gıda Endeksi 385.4'tü. 2022 aynı ayda bin 101 olmuş, artış oranı yüzde 186. TÜFE'ye göre bakarsak 2 bin 860 lira emeklilerimize emekli ikramiyesi verilmesi gerekiyor. 5 maaşı yan gelip yatan danışmanlarına verirken, beşli çeteye ekstra paralar verirken ve Telekom'u çok sevdiğiniz, aile dostunuz Hariri'nin cebine koyarken düşünmediğiniz emeklimizi de düşünmeniz gerekiyor.

"Asgari ücretli milyonlarca vatandaşımız evine ekmek götüremiyor. Asgari ücretini yeniden güncelleyin muhteremler. Emekli maaşını da asgari ücret kadar bir orana çıkarın.

Akşener'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Sabır taşı artık çatlamış milletimize, 'sabretmeyi' tavsiye eden bu üstün zekalılar, Konu, 5’li çete ve saray oligarşisi olunca, nedense bambaşka bir yaklaşım sergiliyor. Mesela; Millete gelince, 'sabır' diyenler yandaşa gelince, 'Al sana bir maaş daha' Diyor. Mesela; Emekliye gelince 'sabır' diyenler, müteahhide gelince, 'Al sana bir ihale daha' Diyor. Mesela; öğrenciye gelince, 'sabır' diyenler, Ak Partili dayısı olan, pudra sevdalısı gence gelince, 'Al sana ATM’den maaş kartı' diyor. Sabırda seçiciliğe bakar mısınız?

Sırf bu bile Bay Kriz’in ucube sisteminin ve Türkiye Ekonomi Modeli dedikleri safsatanın iflas ettiğinin itirafıdır. Türkiye, bu kafayla daha fazla yönetilemez. Türkiye, bu ciddiyetsizliğe, bu iş bilmezliğe, daha fazla esir edilemez. Türkiye, Bay Kriz ve ucube sistemini, daha fazla taşıyamaz. Bu kadar basit. Milletimiz ve memleketimiz için seçim, artık bir tercih değil, bir mecburiyettir. Ama kimse endişeye kapılmasın. Türkiye’nin, çözülemeyecek hiçbir sorunu yok. Onlar elbette seçimi 2023’e bırakmak için ellerinden geleni yapacak. Türlü suni gündemlerle, bizleri oyalamaya çalışacak. Kendilerine göre yasa değiştirip, kaçınılmaz olandan kaçmaya çalışacak. Varsın kaçmaya çalışsınlar. Az kaldı. Er ya da geç, o sandık milletimizin önüne gelecek. Ve sandık geldiğinde, milletimiz İyi Parti diyecek. Ve İyi Parti iktidarında, kimse sabretmek zorunda bırakılmayacak. Hesabını kitabını yaptık. Biz geleceğiz ve enflasyon canavarını da faiz belasını da en geç 12 ay içerisinde çözeceğiz. Hiç merak etmeyin.

Bay Kriz ve iktidarının iflasının etkilerini, kiralarda da görüyoruz. Büyükşehirlerde kiralar uçtu, gitti Orta ve alt gelir seviyelerinde, 2.000 liradan aşağı kira kalmadı. Mahkemeler, kiracı ve mal sahibi davalarından geçilmiyor. Öğrenciler, memurlar, işçiler, barınacak ev bulamıyorlar. Kiraların artışı, ev sahiplerini, kiracılarını evlerinden çıkartmaya itiyor.  İnsanlarımız, panik içinde, barınma sorunlarını çözmeye çalışıyorlar.

"BİR KAÇ MÜTEAHHİT KAR ETSİN DİYE..."

Şimdi biz böyle söyleyince, ‘Konut satışları rekor yaptı’ diye zırvalayacak, troller olacak… Evet, konut satışı devam ediyor.  Ama nasıl devam ediyor? Vatandaşlık garantili, konut satışlarıyla devam ediyor. Müteahhit zengin etme garantili, projelerle devam ediyor. Sırf birkaç müteahhit kâr etsin diye, bugün ülkemizde, ciddi bir konut problemi yaşanıyor. Milletimiz için, bırakın ev satın almak, artık kiralamak bile, neredeyse imkânsız bir hâle geliyor.

"BU AZİZ MİLLET ZENGİN ÜLKENİN FAKİR HALKI DURUMUNA DÜŞÜRÜLDÜ"

Milletimizi yoksullaştırarak, işçimizi köleleştirerek, gençlerimizi baskılayarak, toprağımızı kirleterek, memleketimizin varlıklarını satarak; âdeta bir sömürge valisi olmayı seçti. Ve sonuç olarak bu sömürge sisteminin kazananı Bay Kriz, yabancı dostları ve lobiler olurken, kaybedeni ise ne yazık ki milletimiz oldu. Yabancılar, geçen sene, ülkemizden yaklaşık, 59 bin konut satın aldı. Yaşanan talep patlaması, kiraları da astronomik seviyelere çıkarttı. Bay Kriz’in akıl dolu ekonomi politikalarının sonucunda, bugün, bir yabancı için ayda birkaç yüz dolar, çok önemli bir para değilken, milletimiz için maaşının neredeyse tamamına denk geliyor. Ve bu ihanetin sonucunda bugün, memleketimizin en güzel semtlerinde, en güzel evlerinde, artık Türk vatandaşları oturamıyor. Bugün Türk vatandaşları, bu ülkenin sahillerine gidip tatil yapamıyor. Bugün gençlerimiz, Bay Kriz’in tavsiye ettiğinin aksine kendi ülkelerinde gezemiyor. Bütün bunları, sadece yabancı ülke vatandaşları yapıyor. Bu aziz millet, zengin ülkenin fakir halkı durumuna düşürülürken; 'Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya' sözü, maalesef bugün gerçek oluyor. Yazıklar olsun!

İşte o nedenle bugün, Milletin Kürsüsü’nde hem bir kiracı hem de bir işveren olarak kiralardaki artışlardan derinden etkilenen genç bir kardeşimizi ağırlıyoruz. Alpcan Hazar aramızda. Buyurun Alpcan Bey, söz de kürsü de sizindir.

Her birimizi uykusuz bırakması gereken şeyler söyledi ki gerçekten sizleri bu hale düşürenlere yuh olsun.

Ak Parti iktidarının, berbat tarım politikaları çiftçilerimize çile çektirmeye devam ediyor. Tarıma düşman Bakan gitti, ama miras bıraktığı zulüm, aynen sürüyor. Bay Kriz ise hâlâ, utanmadan gıda fiyatlarındaki artışa karşı, ithalatı çare olarak sunuyor. Defalarca söyledik, ‘İthalatla, gıda enflasyonunu düşüremezsiniz’ dedik. ‘İthalat ile ancak, kendi çiftçinizin artan maliyetler karşısında ezilmesine neden olursunuz. Enflasyonu daha da tırmandırırsınız’ dedik. “Bu sarmaldan tek çıkış yolu çiftçilerimizi teşvik ederek, destekleyerek, üretimi artırmaktır’ dedik.  Ama inatla dinlemediler. Neymiş? Yaz gelince, gıda ürünlerinin fiyatı düşecekmiş. Yahu, böyle sığ bir bakış açısı olabilir mi? Bunlar artık, ne galoş giyerek gezdikleri, mübarek Anadolu toprağını tanıyor ne de çiftçimizin alın teriyle, üretirken yaşadığı sorunları umursuyor.

"ELEKTRİK ZAMLARINI GERİ ALIN"

Buradan iktidara, bir çağrıda bulunmak istiyorum. Daha doğrusu, daha önce de yaptığım bir çağrıyı yinelemek istiyorum: Elektrik zamlarını geri alın! Elektrik zamlarını geri alın! Sakin bir sesle söyleyince duymuyorsunuz yüksek sesle söyleyelim; elektrik zamlarını geri alın. Hem de ivedilikle geri alın.

Nisan ayındayız. Sıcaklar artmaya başladı. Birçok bölgemizde, tarım ürünleri, ilk defa bu ay, sulanmaya başlayacak.  Çiftçilerimiz, tarlalarına su verirken, elektrik zamlarıyla yüzleşecekler.  Yalnızca bu yıl, tarımsal sulamada kullanılan elektriğe, yüzde 100’ün üzerinde zam geldi. Koca bir kış, Türk Milleti’ni soğuğa ve karanlığa mahkûm eden elektrik zamları, bu sefer de sofralarımızın bereketini kaçıracak.

Her ne kadar bu ucube sistem içerisindeki tek görevi arz etmek ve selefinin yerini aratmamak gibi gözüken, çiçeği burnunda Tarım Bakanı ‘Aç açık kimsemiz yok, herkesin karnı tok’ dese de, hadi oradan be! Bornova’ya gir Bornova’ya. Türkiye’nin ekonomik durumu en iyi bildiğimiz Bornova’ya git. Ümraniye’ye Üsküdar’a git de görelim bakalım aç açık var mıymış yok muymuş!

"ASGARİ ÜCRETİ YENİDEN GÜNCELLEYİN"

Asgari ücretli milyonlarca vatandaşımız, evine ekmek götüremiyor. Asgari ücret derken, asgari ücretleri iğneden ipliğe gelen zamlara göre yeniden güncelleyin muhteremler. Bu arada 2500’e çıkardığınız en düşük emekli maaşını da asgari ücret oranına çıkarın. İnsanlar aç mı ölsün! Kimse ay sonunu getiremiyor.  Her ay arttıkça atan, faturalarla boğuşuyor.  Vatandaşlarımız, bu ağır koşulların altında ezilirken onları korumakla yükümlü olan, devletimiz ise, devlet eşittir iktidar olduğu için, Bay Kriz ve yandaşlarının elinde, âdeta aciz bırakılmış durumda.

Bu iktidar yüzünden bugün kamu hizmetlerinin, eşit koşullarda yerine getirilmediği her türlü hatanın, milletimize fatura edildiği, hak etmediğimiz bir fakirliğin, bizlere zorla dayatıldığı, bir ucube sistemle yönetiliyoruz. Buradan, Büyük Türk Milleti’ne seslenmek istiyorum biz İYİ Parti iktidarında, kamu hizmetinin sunulmasında, temel amacı kâr etmek olan şirketlerle, sizleri muhatap etmeyeceğiz.  Yolunacak kaz muamelesi görmenize, izin vermeyeceğiz. Devlet ile vatandaş arasına, “modern mültezimleri” sokmayacağız. Elektrik dağıtım hizmeti özelleştirilirken, milletimizin alın terinden sağlanan kârlar karşılığında altyapı yatırımı yapılacağı sözü verilmişti. Ama Isparta örneği bize bu yatırımların yetersiz kaldığını gösterdi. O nedenle biz, İYİ Parti iktidarında sözleşmelerdeki yatırımlar yapıldı mı yapılmadı mı tek tek bakacağız. Dağıtım şirketlerini, denetlemekle sorumlu TEDAŞ, görevini yerine getirdi mi getirmedi mi araştıracağız. EPDK, gerekli yatırımları yapmayan şirketlere yaptırım uyguladı mı uygulamadı mı inceleyeceğiz. Sayıştay’ın konu ile ilgili raporlarını, işleme alacağız. Devleti baypas ederek milletimizin sırtından haksız kazanç sağlanan tüm işlemleri yargıya taşıyacağız.

Biz, İYİ Parti olarak milletimize reva görülen, bu ucube sistemi değiştirmeye geliyoruz! Devletimizin, yıpratılan itibarını onarmaya geliyoruz! Haksızlık karşısında, adaletin olduğunu, göstermeye geliyoruz! Çiftçimizin, sanayicimizin, tükenen umutlarını, yeşertmeye geliyoruz! Milletimizle beraber, milletimiz için geliştirdiğimiz, çözümlerimizle geliyoruz! İnsanlarımızın yüzünü güldürmeye, bahtını döndürmeye geliyoruz!

Üstelik çiftçimizin tek sorunu, elektrik de değil. Çiftçilerimizin derdi bini aşmış. Adana’dakiler başta olmak üzere, birçok yerdeki tarlalarda, ayrı bir hüzün var. İklim krizi hepimizin malumu. Bu yıl, bir sıcak, bir soğuk geçirdiğimiz, kış aylarının sonunda tam da bahar geldi derken, yaşanan don ekinlerde büyük hasara yol açtı. Mart’ın son iki haftasında, Adana’da yaşanan don olayında, sert çekirdekliler, narenciye ağaçları sera karpuz ve patates çok büyük zarar gördü. Görünen o ki bazı yerlerde maalesef yılların emeği ağaçlar sökülecek, yerlerine yenileri dikilecek. Ağaç zararı, TARSİM kapsamına girmiyor. Dolayısıyla, çiçek dönemindeki meyvelerin aldığı hasarın, tazmininde sıkıntılar yaşanıyor. O yüzden çiftçimiz, hava şartlarından dolayı ayrıca risk altında. Bu vesileyle buradan iktidarı, bu konuda hızlı adımlar atmaya çağırıyorum. Mesela zarar gören ürünler için kullanılan kredilerin ödemeleri ertelensin. Mesela yeni bahçe kurmak durumunda kalan çiftçilerimize de finansman desteği sağlansın. Biz her zaman olduğu gibi böyle önemli bir konuda da iktidarın atacağı olumlu adımlara destek vereceğiz. Yeter ki, çiftçimizin çilesini hafifletecek adımlar atılsın.

"İnsanlarımıza reva görülen şu tabloya bakar mısınız? Duyduklarımı, gördüklerimi, şahit olduklarımı, artık benim yüreğim kaldırmıyor. İktidardakiler, geceleri başlarını yastığa, nasıl koyuyor, nasıl huzurla uyuyor, inanın aklım almıyor."

"Parmağındaki Bu yüzüğün sahibi ne halde duyuyor musunuz. Bu yüzüğün sahibi nerede nasıl yaşıyor duyuyor musunuz sizin çocuklarınıza dünyayı gezin diyor duyuyor musunuz 20 lirası olmayan çocuklarınıza dünyayı gezin diyor duyuyor musunuz! Bu yüzüğün sahibi cebinde 10 lirası olmayan gençlere aromalı kahve için diyor duyuyor musunuz! Bu yüzüğün sahibi sofrasında smooty içiyor biliyor musunuz! Bu yüzüğün sahibi kolunda nasıl bir saat taşıyor biliyor musunuz! Bu yüzüğün sahibi yerde fakir fukarayı tekmeleyen danışmanlara ne kadar maaş veriyor biliyor musunuz! bu yüzüğün sahibi 24 milyar lirayı sizlerin cebinden alıp, büyük Türk milleti dostu arkadaşı Hariri'nin cebine koyuyor biliyor musunuz! Bu harami düzen sürdürülemez. Senin çocuğun gündüz oturup gündüz uyuyup senden para isteyemesin diye utandığından üniversite mezunu evladın iş bulamadığı için 92 puanla mülakatta elenmiş evladın senin evladın mülakatta elenmişken ayısı dayısı olan bu yüzüğün sahibinin yandaşı olanın çocuğu 58 puanla atanmışsa bu haram düzen b kul hakkının dibine varılmış düzen sürdürülemez. 

Bu içeriğimize de göz atabilirsiniz clear_all

Yorumlar