Donat: Darbeler Türk siyasetinin kimyasını bozdu

Sabah yazarı Yavuz Donat 12 Eylül darbesinin 39 yıl dönümünde darbeyi konu alan bir yazı kaleme aldı.

Donat: Darbeler Türk siyasetinin kimyasını bozdu
Son Güncelleme: 12 Eylül 2019 Perşembe 10:52
12 Eylül 2019 Perşembe 10:18

 12 Eylül 1980’de Türkiye’de askeri darbe oldu.  Darbenin üzerinden 39 yıl geçti. Darbe bildirisini dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren okudu

Sabah yazarı Yavuz Donat, 12 Eylül’ü köşesine taşıdı. Darbelerin, Türk siyasetinin kimyasını bozduğunu belirten Donat’ın yazısı şöyle;

“Esat Yıldırım Avcı... Doğruyol Partisi'nin eski Genel Başkanı... Bir gün, Anadolu'nun bir köyünde, dedi ki:

"İslamköy'den esen yeller, hepinize selam söyler." Hemen jandarma tutanak tuttu.

Ve Yıldırım Bey savcılığa çağrıldı:

-İslamköy denilince Demirel akla gelir... Demek siz Demirel'den selam getiriyorsunuz... Bu da DYP, kapatılan Adalet Partisi'nin devamı olduğu anlamına gelir... Suçtur.

İstikamet "Mahkeme." Dün... Esat Yıldırım Avcı'nın ölüm haberini alınca "Anılara" daldık... 12 Eylül 1980 darbesinin yapıldığı dönemin ve sonrasının anılarına.

Atın böğrü

Dönem... Süleyman Demirel'in "Siyasi yasaklı", Hüsamettin Cindoruk'un da "Siyasi sakıncalı" olduğu dönem... 1984.

Doğruyol Partisi Genel Başkanı Esat Yıldırım Avcı, Denizli'nin Çal ilçesinde kürsüye çıktı:

-Biz anamızın karnından, bayrağımızın renginden, milletin bağrından, atın böğründen çıkıp geldik.

Polis "Konuşmayı banda aldı... Tutanak tuttu." "Durum" Denizli'ye bildirildi.

Denizli "Dosyayı" Ege Sıkıyönetim Komutanlığı'na gönderdi.

Sonra "Deliller" Ankara'ya geldi... Ses kaydı...

Tutanak.

Ve Ankara Cumhuriyet Savcı Yardımcısı Cemalettin Erkan, Yıldırım Avcı' yı çağırdı...

"Dosyayı" okumaya başladı:

-Konuşmada "At... Atın böğrü" denilmektedir...

At "Kırat"ı akla getirmektedir... Kırat da "Kapatılan Adalet Partisi'ni. Anlaşılmaktadır ki "Doğruyol Partisi, kapatılan Adalet Partisi'nin devamıdır." Doğruyol Partisi hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından "Kapatma Davası" açıldı.

"İddianamede" bu olay da vardı... "Denizli...

Çal... Atın böğrü."

Acı ama gerçek

Darbeler... Müdahaleler... Muhtıralar... "Türk siyasetinin kimyasını bozdu... DNA'sını altüst etti." Türkiye'yi "Geriletti." Yetişmiş kadrolar "Taze ekini biçercesine" katledildi.

Ne kadar acıdır ki;

27 Mayıs 1960 darbesinin ertesi günü, İstanbul Üniversitesi'nin Profesörler kurulu "Darbenin meşru olduğuna dair" oybirliğiyle karar verdi.

12 Eylül 1980 darbesinden sonra da...

Üniversiteler ortak bir karar alarak, darbenin lideri Kenan Evren'i "Fahri hukuk profesörü" ilan etti.

Yazılı hafıza

Darbeden (12 Eylül 1980) sonra bütün siyasi partiler kapatıldı.

Arşivleri kâğıt fabrikasına (SEKA) yollandı...

Eritildi... Kâğıt yapıldı.

Türk siyasetinin "Yazılı hafızası" zayıftır...

Partilerin "Toplantı tutanakları...

Tartışmalar... Alınan kararlar... Lider konuşmaları" yok oldu gitti.

Darbeler... Genç demokrasiye bıçak gibi saplandı.

Ankara Valisi

Vecdi Gönül... Eski Milli Savunma Bakanı... 1980 darbesi olduğunda Ankara Valisi idi.

Onun "Kararnamesinin" altındaki imza Başbakan Süleyman Demirel'e aitti.

Darbe günü Süleyman Demirel "Sürgüne" gönderildi... Hamzakoy'a.

Demirel (Ve eşi Nazmiye Hanım) sürgünden dönünce, Ankara Valisi Vecdi Gönül "Ziyaretine" gitti... Eşiyle birlikte.

İnsani bir davranış... Nezaket ziyareti...

Bir buket çiçek.

Ama "Darbe yönetimi" Ankara Valisi Vecdi Gönül'ü affetmedi.

Anında "Görevden alındı." Sonra... Vecdi Gönül... Saygın bir devlet adamı olarak yıllarca önemli görevlerde bulundu... Ya onu görevden alanlar... "Yargılandılar."

Ayıplı protokol

Darbeden sonra seçime gidildi... Demokrasiye dönüldü... "1983." Anavatan Partisi tek başına iktidara geldi... "Turgut Özal, Başbakan." Fakat... "Askeri vesayet... Darbenin rüzgârı" devam ediyordu.

Başbakan Turgut Özal 1983-1987 arasında...

Dört yıl boyunca... Devlet protokolünün "Yedinci sırasında" yürütüldü.

Ve kimseden de "Gık" çıkmadı... Medya dâhil.

"Ya sen... Ses çıkardın mı" derseniz...

Evet... Yazdık, eleştirdik, kınadık... "Arşivler ve o dönemi yaşayanlar tanık."

Yaşayan isimler

Celal Bayar... Adnan Menderes... Süleyman Demirel... Bülent Ecevit... Necmettin Erbakan...

Alpaslan Türkeş... "Darbe mağdurları." Bugün isimleri üniversitelerde... Meydanlarda...

Havaalanlarında... Bulvarlarda... Caddelerde.

Ya onları asanlar... İdamla yargılayanlar...

Sürgüne yollayanlar... "Onların isimleri" nerede?

Geçim derdi

Darbeden sonra... Neler yaşandı neler... Hani ne derler?...

"Mercimekli köfteler." Aralıksız 19 yıl milletvekilliği yapan...

Çeşitli bakanlıklarda bulunan Ali Naili Erdem, evindeki halıları sattı... Sonra Selimpaşa'daki yazlığını.

Eski İzmir Milletvekili Zeki Efeoğlu ile Balıkesir Milletvekili Engin Tanrıverdi Ankara'nın Sıhhiye Pazarı'nda "Pazarcılık yaptılar... Leblebi...

Nohut... Zeytinyağı sattılar."

İki Soru

Darbecilerin... Darbeden hemen önce ABD'ye gitmeleri...

"Rastlantı mı?" Ve bir soru daha:

Darbelerden sonra... ABD'nin... Avrupa ülkelerinin...

Darbe ile ilgili "Tek bir kınama sözü etmemeleri" rastlantı mı?”

Bu içeriğimize de göz atabilirsiniz clear_all

Yorumlar