Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sahibine teslim edeceğiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TOBB Ekonomi Şurası'nda konuştu. Erdoğan, "Münbiç'in güvenliğini alacak ve orayı da sahiplerine teslim edeceğiz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sahibine teslim edeceğiz
Son Güncelleme: 23 Ağustos 2019 Cuma 12:01
21 Ocak 2019 Pazartesi 14:36

16 yılda Türkiye’yi 3,5 kat büyüttüklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına yükselteceğiz” dedi

 Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:

Osmanlı toprak sistemi başlı başına bir dünyadır. Bizim ecdadımız bırakın geri olmayı 150-200 yıl öncesine kadar Avrupa’nın önünde yer alıyordu.

Biz de 2200 yıllık devlet geleneğimizin günümüz ihtiyaçlarına uygun yeni bir aşaması olarak gördüğüm Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile geleceğe büyük bir miras bıraktığımıza inanıyorum.

"İyi imtihan vermediler"

 Dikkat ederseniz biraz önce iktisadi sistemi adalet temelinde kurduğunu söyledim. Kur faiz enflasyon üçgenindeki dalgalanmada maalesef bazı kesimler iyi bir imtihan veremedi. Dalgalanmayla asla orantılı olmayan fiyat artışlarıyla ilgili örnekler her gün karşımıza geliyor. Mal ve hizmet fiyatlarında bu akıl ve ahlak dışı artışların sebebi üzerinde hep birlikte düşünmeliyiz. Devlet, teşviklerle, indirimlerle, yapılandırmalarla, bu süreçte reel sektörümüzün ve milletin üzerindeki yükleri azaltmak için elinden geleni fazlasıyla yapmıştır. Buna karşılık birileri piyasanın şartları kılıfıyla fırsatçılığa yönelmesi üzüntü vericidir.

Marketlere fiyat uyarısı

Madem ki biz "komşusu açken tok yatan bizden değildir" diyen medeniyetin mensubuyuz; öyleyse son dönemde yaşanan hadiseler karşısında kendimizi sorguya çekmek zorundayız. Şüphesiz kimseye zararına iş yap demiyoruz. Ancak faiz oranları düşmüş, enflasyon belli oranda düşmüş. Bakıyorsunuz marketlerle hala sebze meyve vesaire fiyatlar düşmüyor, onlar hala yükseliyor. Bunu ne ile izah edeceğiz? Öyleyse bize düşen nedir? Bu marketlerde eğer kalkıp benim halkımı sömürge mücadelesini devam ettirenler varsa, bunun hesabını sorma görevi bizimdir ve hesabını sorarız. Her şey ortada, rakamlar ortada, üreticiden çıkışı ortada. Ama bakıyorsunuz bunlarda en ufak bir oynama düşüş söz konusu değil. Hala vatandaşımı nasıl sömürürüm... Herkesi ben bu konuda vicdana, insafa ve hepsinden önemlisi ahlaka davet etme görevliliği noktasındayım. Şikayetleri kulak arkası edemeyiz.

 "Ne demek istediğimi çok iyi anlarlar"

Krizi fırsata çevirme... Yanlış anlayanlara doğruyu anlatmamız lazım. Halbuki bu sözle kast edilen, elindeki mala olması gerekenden fazla fiyat istemek değil. Boşlukları görerek yeni atılımlara girmektir. İhracat ne demek istediğimi çok iyi anlarlar. İhracatta Rusya pazarında sorun çıktı, Avrupa pazarı sıkıntıya girdi. Güney komşularımıza ulaşmakta zorluk çektik. İhracatçılarımız ne yaptı? Afrika'ya gitti, Asya'ya yüklendi, diğer coğrafyaları araştırdı.

"Orayı da sahiplerine vereceğiz"

Biz Cudi'de Gabar'da teröristlerle mücadele etmiyoruz. O bizim için ikinci plan. Birinci plan, sınır ötesinde terörle ve teröristlerle mücadele ediyoruz. Bu vesileyle Afrin şehitlerimize, Zeytin Dalı şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Tabi bu mücadele kolay bir mücadele değil, bundan sonra da kolay olmayacak. Mücadeleyi sürdüreceğiz. Kim olursa olsun, en ufak bir saldırıda bulunanlar bunun bedelini çok ağır ödeyecekler. Münbiç'in güvenliğini alacak ve orayı da sahiplerine teslim edeceğiz.

"İdlib'de biz olmasaydık yüz binlerce insanın ölüm haberini alacaktık"

İşte sayın Trump ile de görüştüğümüz gibi; 20 mil sınırlarımızın ötesinde, yaklaşık 30-32 km. Yarın inşallah Pazartesi Çarşamba Rusya seyahatimiz var. Sayın Putin ile bölgedeki gelişmeleri ele alacağız. Terörden arındırılmış bu bölgelerde Suriye halkının, oralardaki kardeşlerimizin huzurunu sağlama ahdimiz var. İdlib'de biz olmasaydık yüz binlerce insanın ölüm haberlerini alacaktık. Ama orada attığımız adımlar bir sulh zeminini sağladık.

 Cin şişeden çıktı... Türkiye kat ettiği mesafe sayesinde gerçek gücünün farkına vardı. Her kim ki bu ülkeyi yarım asır öncesine dönüştürmeyi hedeflerse karşısında önce milletimizi bulur. Bundan bir yıl önce, birilerinin neler söylediğini, işi hangi tehditlere vardırdığını hatırlıyorsunuz değil mi? Meğer bizi bir süre daha Afrin'den uzak tutup yapılan hazırlıkların tamamlanmasını istiyorlarmış... Daha önce Fırat Kalkanı'nda da aynı durumu yaşadık.

 İşte Almanya seyahatinde ana muhalefetin başındaki zat, AP'de YPG terör örgütünün paçavrasıyla gövde gösterisi yapan kadını Almanya'da yanına alıyor, poz veriyor. Söyle bana arkadaşını, söyleyeyim sana kim olduğunu; bunlar bu. Bu ne haldir? Bu ne durumdur? Şimdi aynı gerçekle Münbiç'te ve Fırat'ın doğusunda karşı karşıyayız.Bizi ısrarla bu bölgelerden uzak tutmak isteyenler terör örgütlerini iyice palazlandırmak, iyice güçlendirmek iyice bilemek peşindeler.

"Teröristlere karşı güvenli bölgeden bahsediyoruz"

 İlanihaye bekleyecek, hazırlıkların neticelenmesini seyredeceğiz. İşte sınırlardayız, bütün gücümüzle oralardayız. En yakından gelişmeleri takip ediyoruz, şayet bize verilen sözler tutulur süreç işlerse ne ala. Aksi takdirde hazırlıklarımızı zaten büyük ölçüde tamamladık, gereken adımları atmaya başlayacağız. Güvenli bölge teklifimiz terör örgütlerini Türkiye'nin kontrolünde bir şekilde sınırlarımızdan uzak tutma amacı taşıyor. Biz Türkiye'ye karşı bir güvenli bölgeden değil, teröristlere karşı güvenli bölgeden bahsediyoruz.

Sayın Trump'a siz bize lojistik destek verin, biz temizleriz dedim. Açıkça belirtmek mecburiyetindeyim ki, Türkiye kendisine verilen sözlerin tutulması sebebiyle çok sıkıntılar yaşamış, bedeller ödemiştir.

Bu içeriğimize de göz atabilirsiniz clear_all

Yorumlar

Breck En beğenilen yorum
Şurada münbiç varrrr