için kaldı

Erdoğan: Harem-i Şerif ebediyete kadar Müslümanlara ait kalacaktır

Cumhurbaşkanı Erdoğan Kudüs Zirvesi'nde konuştu

Erdoğan: Harem-i Şerif ebediyete kadar Müslümanlara ait kalacaktır
Son Güncelleme: 23 Ağustos 2019 Cuma 11:46
13 Aralık 2017 Çarşamba 11:32

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

Kudüs'ün kardeşi İstanbul'dan tüm Kudüs dostlarına selamlarımı yolluyorum.

Bugün burada İslam'ın ilk kıblesi Kudüs'ümüzün tarihi ve hukuki statüsüne yapılan tecavüzü ele almak üzere bir araya gelmiş bulunuyoruz.

Bu kadim şehrin sokaklarında birkaç dakika dolaşan herkes bu şehrin işgal altında olduğunu anlayacaktır.

Filistin'le ilgili barışa öncülük etmesini beklediğimizi ABD Başkanı, 6 Aralık'ta Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıdığını açıklamıştır. Uzun söze göre yok, Kudüs'te birkaç dakika dolaşan herkes orasının işgal altında olacağını anlayacaktır. İşgal altındaki bir şehirle ilgili böyle bir kararın hiçbir hükmü olamaz. BM kararına göre hiçbir ülke Kudüs'te büyükelçilik bulunduramaz. Bu hukuksuz karara sadece İsrail destek vermiştir.

 Sayın Papa dahil olmak üzere, Kudüs'le ilgili olarak bu kararlı duruş teyit edilmiştir. İslam ülkeleri bu kararı külliyen reddetmiştir. Bu kararın vicdan, hukuk, ahlak ve tarih önünde hükümsüz olduğunu ilan ettik. Bu karar barışı isteyen taraf olduğunu defalarca ispatlayan Filistinlilerin cezalandırılmaları anlamına geliyor. 

Bu karar şimdi sizlere haritada da göstereceğim. 1947’den bu yana Filistin’de neler oldu bunu görmenizde büyük faydalar var.

 Sene 1947, BM paylaşım planı. Bu paylaşım planında Filistin ciddi manada küçülme yaşıyor, İsrail ise büyüyor. Sene 1949 – 67 arasına bakıyoruz, Filistin ciddi manada küçülüyor, İsrail ise büyümeye devam ediyor. Ve geliyoruz bugüne. İşte buyurun, şu anda 1947’de İsrail neyse, şimdi de Filistin ne yazık ki aynı duruma getirildi.

İSRAİL BİR TERÖR DEVLETİDİR

Böyle bir taksimi inanın kurt kuzu mücadelesinde kurt bile yapmaz. Ama bu taksim, işte burada yapıldı. Sizlere ayrıca bunların birer tablo üzerinde de dağıtılmış olması lazım. Zaten de biliyorsunuz. 1947’den günümüze işte Filistin toprakları bu hale getirildi. Bu şunu gösteriyor, İsrail bir işgal devletidir. Bunun yanında İsrail aynı zamanda bir terör devletidir.

BUNUN İZAHI VAR MI?

“Erdoğan niye böyle söylüyorsun?” Nasıl söylemeyeyim? 10 yaşındaki çocukları o terörist askerler alıyor gözaltına ve demir kafeslerin içine bunları yığıyorlar. Gözleri bağlanıyor, ve 14 yaşındaki çocuk dipçikleniyor. Öbür tarafta bir yavru, kız çocuğu. Annesi yavrusuna sarılıyor ve o tabloda bakıyorsunuz anne dipçikle dövülüyor ve o çocuk elinden alınıyor. Bu işgalci değil de, terörist değil de nedir? Bunun izahı var mı? İnsan olan, vicdan sahibi olan buralardan gerekli dersi alması lazım. Şuraya bak, 20’ye yakın asker, o çocuk gözleri bağlı, yüzü kan revan içinde.

Bunu ispat etmek için, ey Trump sana daha neyi anlatalım? Her şey ortada. İsrail’e zaten bir şey anlatmamıza gerek yok.

DÜNYA SİZDEN İBARET DEĞİL

Bu kararla işgal, abluka, yasa dışı yerleşimler, ev yıkma, yerinden etme, arazi ve mülk gasp etme ev cinayet suçlarının faili İsrail yaptığı tüm terör eylemleri için adeta ödüllendirilmiştir. Bu ödülü veren tek başına da olsa şu anda Trump’tır. Ben yaptım oldu demekle, bu dünyada hiçbir şey olmuyor. Dünya sizden ibaret değil, BM’nin üyesi 196 üye var. Bütünüyle bu karar içerisinde şüphesiz ki 196 dünya ülkesinin buna tavır koyacağına inanıyorum.

HAKLIYSANIZ GÜÇLÜSÜNÜZDÜR

Amerika olarak güçlü bir ülke olabilirsiniz, silahlarınız olabilir, 16 nükleer başlığa sahip bir Amerika olabilirsiniz, bol miktarda uçaklarınız olabilir. Ama bunlar sizin güçlü olduğunuzu ifade etmez. Eğer haklıysanız güçlüsünüz, eğer haklı değilseniz şunu bilin ki hiçbir zaman güçlü olamazsınız. Barışı isteyenlerin değil, imkansız hale getirenlerin yanında duran ABD, terörizmle yoğun mücadelenin yürütüldüğü böyle bir dönemde, tüm fanatiklerin ekmeğine yağ sürmüştür.

BUNU SURİYE’DE GÖRDÜK

Bunu Suriye’de de gördük, YPG PYD’nin yanına DEAŞ’a karşı mücadele etmek üzere o terör örgütlerini yanına alarak onlarla beraber mücadelenin içerisine girmiştir. Sayın Trump, kendilerine bunu anlattığım için rahat rahat konuşuyorum. Niye? Bir terör örgütünü bir başka terör örgütüyle yok edemezsiniz ve sadece Kuzey Suriye’ye 4 bin TIR’ı aşkın zırhlı taşıyıcılar, tank top nakşedilmiştir. Peki bu silahlar niçin geldi? Neden getirildi? Demek ki orada bulunan terör örgütlerine bu destekler verildi.

MEDENİYETİMİZE İNDİRİLMİŞ AĞIR BİR DARBEDİR

Kudüs kararıyla ateşlenen fitil, tüm insanlığa yönelik tehditlerin kapısını açmıştır. Hukuku çiğneyen vicdanları yaralayan bu tür adımlar, uluslararası sisteme ve BM’ye yönelik güveni de dinamitliyor. Hepimizin geleceğini ilgilendiren bu duruma seyirci kalamayız. Amerika’nın Kudüs kararı uluslararası hukuku çiğnemenin yanında medeniyetimize indirilmiş ağır bir darbedir.

AHŞAP MERDİVEN BİZE ŞEHİRLE İLGİLİ ASLINDA ÇOK ŞEY ANLATIYOR

Hristiyan alemi için büyük önem taşıyan Kudüs’teki kilisenin balkonunda 162 yıldır hassas mezhebi dengeler sebebiyle öylece duran ahşap merdiven bize şehirle ilgili aslında çok şey anlatıyor. Kudüs’ün tüm inançlar için taşıdığı öneme saygı duyan Sayın Papa’ya, aklı selim sahibi Musevilere, Kıpti’lere, tahkir edilseler de herkese şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum.

DAHA GEÇ KALAMAYIZ

Asırlardır namusları olarak gördükleri Kudüs’e hizmet eden, koruyan Filistinli kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. Artık daha geç kalamayız diyorum. İslam ülkeleri olarak başkenti Kudüs olan, egemen ve bağımsız Filistin devleti talebinden asla vazgeçmeyeceğiz. İsrail askerlerinin, Filistinli kardeşlerimize uyguladığı zulmü lanetliyoruz. Filistin davasının tüm şehitlerini rahmetle anıyoruz. Geçen hafta Kudüs’te İslam idaresinin sona erişinin 100’ncü yıl dönümüydü. Birinci dünya savaşında Filistin cephelerinde çatışan ve toprağa düşen tüm şehitlerimizi Allah’tan rahmetle andık. Müslümanlara düşen görev Kudüs’e sahip çıkmaktır. Ülkemizdeki ve dünyanın her yerindeki tüm kardeşlerimizden, imkan ve fırsat buldukça Kudüs’e gitmelerini özellikle istiyoruz.

HAREM-İ ŞERİF, EBEDİYETE KADAR MÜSLÜMANLARA AİT KALACAKTIR

Bir kez daha ifade ediyorum ki Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir. Harem-i Şerif, ebediyete kadar Müslümanlara ait kalacaktır. Giderek artan, yerleşimci saldırılarına karşı buranın hamiliğini üstlenen Ürdün Kralı 2’nci Abdullah kardeşimizle dik duruşumuzu da devem ettireceğiz. Selahaddin Eyyubi’nin altın tavsiyesi rehber olmalıdır. “Dostlarıyla uğraşanlar, hasımlarını yenemez” Henüz Filistin devletini tanımamış ülkelerin artık bu önemli adımı atmaları, bölgede aklı selimi ve adaleti ayakta tutacak dengenin sağlanabilmesi bakımından şarttır.

Özellikle Avrupa’nın İsrail’in bir tarafından yerleşimleri genişletirken, diğer taraftan Filisin devletini tanımayın barışa mani olur söyleminin esiri olmaktan vazgeçmesi gerekiyor. İşgali devam ettiren devlet kabul görürken, barış isteyen, tarihi Filistin topraklarının neredeyse 5’te 1’ini kabul eden tarafın tanınmıyor olmasının hiçbir makul sebebi yoktur.

FİLİSTİN DEVLETİNİN TAM TEMSİLİ KONUSUNDA DAHA GÜÇLÜ BİR İRADE ORTAYA KOYMALIYIZ

Amerika’nın bu açıklamasından sonra barış zemini başka türlü canlı tutulamaz. İsrail’in dünyayı oyalamasına prim verilmemelidir. İşgal edenle, edilen arasında tarafsız kalmak zulme destek vermektir. Bunun için en azından Filistin’in uluslararası anlaşmalara dahil olma süreci hızlandırılmalıdır. İslam ülkeleri olarak, Filistin devletinin tam temsili konusunda daha güçlü bir irade ortaya koymalıyız. Bugün buradan bunun çıkması gerekmektedir.

KUDÜS'Ü FİLİSTİN DEVLETİNİN İŞGAL ALTINDAKİ BAŞKENTİ OLARAK TANIMAYA DAVET EDİYORUM

Amerika’yı attığı bu hukuk dışı adımdan bir an evvel geri dönmeye davet ediyoruz. Arabuluculuk vasfını tamamen yitiren Amerika’nın yerine, dünya barışı için sorumluluk üstlenmelerini bekliyoruz.

Bu içeriğimize de göz atabilirsiniz clear_all

Yorumlar