BM Doğu Türkistan raporunu açıkladı: Çin insanlığa karşı suç işledi

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nin uzun süredir beklenen raporunda Çin’in Uygurlara muamelesinden dolayı “ciddi insan hakları ihlalleri”nde bulunduğu ve “insanlığa karşı suç işlemiş olabileceği” belirtildi.

BM Doğu Türkistan raporunu açıkladı: Çin insanlığa karşı suç işledi
Son Güncelleme: 1 Eylül 2022 Perşembe 12:40
1 Eylül 2022 Perşembe 12:36

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet Çin Halk Cumhuriyeti Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki insan hakları konusundaki ertelediği raporu görev süresinin son dakikalarında yayınladı.

23 Uygur, 16 Kazak ve 1 Kırgız Türküyle detaylı mülakat yapıldığı belirtilen raporda, konuşulan isimlerden 26’sının 2016’dan bu yana aralıklarla keyfi tutuklandığı veya Pekin yönetiminin yeniden eğitim kamplarında çalıştırıldığı kaydedildi.

48 sayfalık rapor, Çin’in Uygurları ve ağırlıklı olarak diğer Müslüman toplulukları dışlayan “terörizm ve aşırıcılıkla” mücadele politikaları kapsamında 2017 ve 2019 yılları arasında Sincan’da “ciddi insan hakları ihlalleri” işlendiğini ortaya koyuyor.

Raporda ”Çin’in Sincan’da göz altındaki Uygur Müslümanlarına yönelik ayrımcı muamelesi insanlığa karşı suç teşkil edebileceği” ifadesine yer verilirken, Pekin yönetimi “ciddi insan hakları ihlalleri”yle suçlandı.

Uygur Müslüman topluluğunun üyelerinin “keyfi gözaltı sistemleri” ile karşı karşıya kaldığı ve bazılarına da “kötü muamele biçimlerinin” uygulandığı bildirilen raporda, buna “cinsel ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddet olayları” ile zorla tıbbi tedavi ve “aile planlaması ve doğum kontrol politikalarının ayrımcı bir şekilde uygulanması”nın da dahil olduğu kaydedildi.

Raporda, toplama kamplarında kaç kişinin gözaltına alındığına ilişkin tahminlerin doğrulanamadığı belirtilmesine rağmen insan hakları grupları Sincan kamplarında bir milyondan fazla kişinin gözaltına alındığı tahmininde bulunmuşlardı.

ABD de dahil olmak üzere birçok batılı ülke Pekin’i Sincan’da soykırım yapmakla suçlarken Türkiye bu konuda sessiz kalmayı seçti.

Eylül ayında yapılacak olan 47 üyeli BM İnsan Hakları Konseyi’nin rapordaki iddiaları ele alması bekleniyor.

PEKİN YÖNETİMİNE ÇAĞRILAR

Çin’e “özgürlüklerinden keyfi olarak yoksun bırakılan tüm bireyleri” serbest bırakmak için derhal adımlar atması dahil birçok çağrı konuda çağrıda bulunulan raporda, Pekin yönetiminden “yeniden eğitim kampları, cezaevleri ve benzeri tutukluluk merkezlerinde keyfi tutulanların derhal serbest bırakılması, Sincan’da aile mensuplarının haber alamadığı kişilerin nerede olduğuna dair bilgi verilmesi, terörle mücadele, ulusal güvenlik ve azınlık haklarına dair yasaları, yeniden eğitim kamplarındaki hak ihlallerinin ivedilikle araştırılması ve bölgedeki cami, tapınak ve mezarlıkların yıkıldığına dair iddialara somut veriler sunularak açıklık getirilmesi” istendi.

RAPORUN YAYINLANMASI ERTELENMİŞTİ

Mayıs 2022’de Çin’i ziyaret eden Bachelet Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde incelemelerde bulunmuştu. Bachelet Başkent Pekin’de düzenlediği basın toplantısında, raporun ne zaman açıklanacağını cevapsız bırakmıştı.

Bachelet’in Çin’in reddettiği Uygurlara ve diğer etnik azınlıklara yönelik taciz iddialarını değerlendiren raporu, “kamuoyuna açıklanmayacağı” yönündeki iddiaları da sona erdirmiş oldu.

Bachelet, perşembe günü düzenlediği basın toplantısında, raporu “yayınlamak ya da yayınlamamak için muazzam bir baskı altında” olduğunu bildirmişti.

Eylül 2018’de BM’nin İnsan Hakları Yüksek Komiseri olarak görevine başlayan eski Şili Devlet Başkanı ve BM Kadın Birimi Direktörü Bachelet, haziran ayında yaptığı açıklamada, 31 Ağustos’da sona eren görevine, yeniden talip olmayacağını bildirmişti.

HRW: “RAPOR, ÇİN’İN KAPSAMLI HAK İHLALLERİNİ AÇIKÇA ORTAYA KOYUYOR”

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) raporun hiçbir devletin hukukun üstünde olmadığını göstermeye yardımcı olması açısından önemli olduğunu bildirdi.

HRW, devletlerin raporun bulgularını tartışabilmeleri ve tavsiyelerini uygulamak için gereken adımları atabilmeleri için raporun öncelikli olarak BM İnsan Hakları Konseyi’ne resmi olarak sunulması gerektiğini söyledi.

HRW Küresel Savunuculuk Direktör Yardımcısı John Fisher raporla ilgili açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “BM insan hakları şefi ilk kez Çin hükümetinin ciddi ihlallerini ortaya koyuyor ve bunların insanlığa karşı suç teşkil edebileceği sonucuna varıyor. Çin hükümetinin uzun süredir karaladığı kurbanlar ve aileleri, sonunda zulmün tanındığını gördüler ve şimdi sorumluları sorumlu tutmak için BM’ye ve üye devletlere başvurabilirler.”

HRW’nin Çin Direktörü Sophie Richardson, BM raporuyla ilgili açıklamasında, “Rapor, Çin’in kapsamlı hak ihlallerini açıkça ortaya koyuyor” dedi.

ÇİN’İN RAPOR TEPKİSİ

Yayınlanmadan saatler önce gazetecilere açıklamada bulunan, Çin’in BM Daimi Temsilcisi Zhang Jun, ülkesinin raporun yayınlanmasına “kesinlikle karşı çıktığını” söyledi.

Zhang, raporla ilgili şunları söyledi: “Bu raporu henüz görmedik, ancak böyle bir rapora tamamen karşıyız, kimseye bir fayda sağlayacağını düşünmüyoruz. Yüksek komisere ve diğer bazı durumlarda böyle bir rapora kesinlikle karşı olduğumuzu açıkça belirttik.”

ABD’DEKİ UYGUR DİASPORASININ TEPKİSİ

ABD’de yaşayan Doğu Türkistan Uygur diasporası, raporda, Çin’in Doğu Türkistan’da soykırım yapıldığının belirtilmemesi ve kınama ifadelerinin yer almaması nedeniyle raporu büyük bir “hayal kırıklığı” ile karşıladı.

Merkezi Washington’da bulunan Doğu Türkistan Ulusal Uyanış Hareketi’nin kurucusu ve Doğu Türkistan Sürgün Hükümeti’nin başbakanı Salih Hüdayar raporla ilgili değerlendirmesinde, “Rapor zayıf ve Doğu Türkistan halkına hakkını vermiyor” ifadesini kullandı. Hüdayar, raporda Çin’in yaptığının “soykırım” olarak nitelendirilmemesinden şikayetçi oldu.

Hüdayar daha sonra şunları söyledi: “Rapor Doğu Türkistan halkı için büyük hayal kırıklığı olsa da, yine de BM’nin liderliğiyle, uluslararası hükümetlerin 21. yüzyıldaki bu insani krizi ele almada anlamlı adımlar atmalarına yardımcı olacağını umuyoruz”

Bu içeriğimize de göz atabilirsiniz clear_all

Yorumlar