için kaldı

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: Almanya'dan gelecek misafirlerimizi ağırlamaya hazırız

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'ye yönelik seyahat uyarısını kaldırmamasını 'hayal kırıklığı' olarak belirtirken, "Biz Almanya'dan gelecek misafirlerimizi ağırlamaya hazırız" dedi.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: Almanya'dan gelecek misafirlerimizi ağırlamaya hazırız
Son Güncelleme: 2 Temmuz 2020 Perşembe 13:48
2 Temmuz 2020 Perşembe 13:35

Almanya'nın AB dönem başkanlığı süresince Türkiye-AB ilişkilerini daha sağlıklı bir şekilde geliştirmek istiyoruz. AB'deki yeni yönetimden bu yana daha iyi ilişkilerimiz olduğunu söyleyebilirim. AB kurumları ve yöneticileriyle iyi bir diyaloğumuz var.

Üye ülkelerin de Almanya'dan beklentisi çok. Müzakere eden ülkelerin de Almanya'dan beklentisi var. Birlikte çalışırsak önemli mesafeler katedebiliriz.

Gümrük Birliği'nin güncellenmesi her iki tarafın yararına. Hepimizin ortak sorunu olan göç ve mülteci konularında yapılması gerekenleri el aldık. Bugün ilişkileri zehirleyen bazı konular var. Doğu Akdeniz, Kıbrıs ve Ege gibi. Almanya'nın bazı arabuluculuk girişimleri oldu. Biz de buna sıcak baktık. Biz Yunanistan dahil herkesle diyalog içerisinde olmak istiyoruz. Kimsenin hakkını hukukunu inkar etmiyoruz, kimse de Türkiye'yi dışlamaya çalışmasın diyoruz.

Suriye'de kalıcı bir barış ve istikrar önemli. AB'nin oynayabileceği önemli roller var. Esas olarak siyasi sürecin hızlandırılması önemli. BM çatısı altında, AB'nin de desteğiyle Suriye'de kalıcı barışı getirmek istiyoruz.

Diğer bir sorun Libya'da. Libya'da tek çözüm siyasi çözümdür. Ancak bugüne kadar ateşkese yanaşmayan bir Hafter gördük. Bir an önce ateşkesin kalıcı ve bağlayıcı olarak tesis edilmesi gerekiyor. Bunun için de meşru hükümetin bazı şartları var. Bunun için diğer ülkelerle de çalışmak isteriz. Buna Fransa da dahil. Yeter ki samimi olalım ve darbecileri desteklemeyelim.

Yeni dönemde ikili ilişkilerimizi her alanda geliştirmemiz gerekiyor. Almanya bizim en büyük ticari ortağımız. Turizm önemli bir sektör. Bunu da bugün enine boyuna eline aldık. Biz güvenli bir ortamda, sağlıklı bir ortamda. Biz Almanya'dan gelecek misafirlerimizi ağırlamaya hazırız. Almanya'dan uzmanlardan oluşan bir heyeti de daha önce davet etmiştik. Burada önemli olan Almanya'nın seyahat uyarısını gözden geçirmesi gerekiyor. Alman dostlarımız da Türkiye'ye tatile gelmek istiyor. Burada sadece bizim sektörümüz değil Alman turizm sektörü de önemli.

Türkiye'nin güvenli ülke listesinde olması lazım. Sağlık konusunda en başarılı ülkelerden biri Almanya, biri Türkiye. AB listesinin de objektif kriterlerle belirlenmesi gerekiyor. Hiçbir verinin olmadığı bazı ülkeler bu listede var, Türkiye yok. Burada görüyoruz ki bu karar siyasi saiklerle alınmış.

Verilerimiz şeffaf. Avrupa Birliği ile de bunları paylaşıyoruz. Turizm önemli, sektör önemli ama en önemlisi insanların sağlığıdır.

Soru-Cevap

Heiko Maas: (Doğu Akdeniz'den Fransa-Türkiye gerilimi) Doğu Akdeniz'deki olayı biliyoruz. İki taraftan da bilgiler toplanıyor. Fransa ile Türkiye arasında yapıcı ilişkilerin olması çok önemli. Birçok konuda karşılaşıyoruz. AB ile Türkiye arasındaki ilişkilerin nasıl devam edeceği konusunda da önemli. Sağlam bir diyalogla bunu ortadan kaldırabiliriz.

Mevlüt Çavuşoğlu: (Libya) Libya konusunda bizim tutumumuz net. Bizim ilişkilerimiz de BM'nin tanıdığı meşru hükümetle. Bizim Libya'yla angajmanımız meşru yönetimle. Bizim Libya'ya verdiğimiz danışmanlık. Bir taraftan Suriye'den, Abu Dabi'den uçaklarla silah geliyor, Fransa aynı şekilde silah veriyor. Bunlar konuşulmuyor, Türkiye'nin meşru yönetimle ilişkileri konuşuluyor. Aynı dürüstlüğü Fransa konusunda da göstermemiz gerekiyor. Burada Fransa doğru söylememiştir. Bizim gemilerimizin kilit attığı iddiası doğru değildir. Biz de bunu kanıtladık. NATO bunu gördü. Fransa'nın özür dilemesi gerekiyor.

Ben Heiko'ya Fransa da gelsin beraber çalışalım dedim. Müttefikler olarak biz birlikte çalışmalıyız. Fransa da bu çizgiye gelmeli.

Mevlüt Çavuşoğlu: (Seyahat uyarısı) Daha önce sorulan soruları cevapladık. Bugün bu konuda duyduğumuz hayal kırıklığına ilaveten nasıl çözebiliriz konusunu görüştük. Bugünkü görüşmelerimizin olumlu netice getireceğine inanıyorum.

Heiko Maas: (Seyahat Uyarısı) Korona pandemisinin henüz geride bırakılmadığını bilmek gerekiyor. Genel olarak bir iyileşme olduğu için belli seyahatlere izin verme kararı verdik. Tatile çıkıp çıkmayacakları kendi kararları olacaktır. Yaz boyunca birçok seyahat olacaktır. Gittikleri yerde bizim açımızdan takip edilebilir olmalarını istedik. AB'yi bu açıdan sınır olarak koyduk. AB genelinde bunu daha iyi takip edebileceğimizi düşündük. Seyahat uyarılarının kaldırılmadığı bazı AB üyeleri de var. Mesela İsveç.

Almanya'da izin verilmeyen ilaçların kullanılmasıyla ilgili durumu yeniden ele aldık. Türkiye'de enfeksiyon olduğu zaman, hastanın isteği dışında hiçbir zorlama olmadığı konusunda kesin teyit aldık.

Maas: Fransa'ya olağanüstü müteşekkirim

Heiko Maas: (Libya) Libya konusunda bulunduğumuz aşama, çatışma taraflarının 5+5 formatında masaya oturabileceği bir durumdayız. Türkiye'nin Serrac hükümetine olan yoğun etkisini kullanarak bu tarafın masaya oturmasını sağlamasını istedik. Hafter tarafında etkisi olanlarla da konuşuyoruz. Olayı daha da komplike hale getirmek istemiyoruz. IRINI operasyonu daha da gelişecek önümüzdeki günlerde. Çatışan taraflar masaya oturmadan bu savaş dışardan yürütülmeye çalışılmalıdır. Bu açıdan Fransa'ya da olağanüstü müteşekkirim. Orada omuz omuza, son derece net bir görüş birliğine sahibiz, el birliğiyle orada ilerliyoruz.

Çavuşoğlu: (Libya) Bana göre Hafter Libya'da şansını kaybetti. Berlin'de Moskova'da masadan kalkarak. Ama biz Türkiye olarak tarafları ateşkes için cesaretlendirmeye devam edeceğiz. Serrac hükümetinin 5+5 formatında masaya oturmak isteyeceğine de eminiz.

Çavuşoğlu: (Seyahat Uyarısı) Biz Alman turistlerin ve Almanya'daki Türklerin ailelerini ziyaret etmelerini isteriz. Ama 14 günlük karantina onları da korkutuyor. Antalya'da evi olan, benim de komşum olan Almanlar da gelmeye başladılar. Bunun sebebi de Türkiye'yi güvenli olarak görmeleri. Esas bu seyahat uyarısı ve engeller kalkarsa gelişler artacaktır. Bugün korona ile mücadelede tek bir aşı, tek bir ilaç ve tek bir tedavi yöntemi yok. Her ülkenin çeşit çeşit tedavileri var. Burada önemli olan hastanın tedavi olmadan önce ne tür bir tedavi istediğinin sorulması ve hastanın kendisinin bu tedaviye yazılı bir şekilde onay vermesi. Hiçbir hastaya veya turiste illa bu ilacı kullanacaksın diye bir dayatma yok. Bu konuda sağlık bakanlığından uzmanların da gelip bizim tedavi yöntemlerimizi görmesini teklif ettim. Geldi turist pozitif vaka ve durumu ağır değil. O turist hastanede değil de otelde 14 günü geçirmek istedi. Bunun için de hazırlığımız var. Otellerde izole bölümler oluşturuldu. Her türlü şartı düşündük ve tedbirlerimizi aldık.

Bu içeriğimize de göz atabilirsiniz clear_all

Yorumlar