için kaldı

Binali Yıldırım, İmamolu'nu eleştirdi, Yavaş'ı tebrik etti

AK Parti'nin İstanbul adayı Binali Yıldırım seçim sonuçlarına yapılan itiraz sürecini değerlendirdi.

Binali Yıldırım, İmamolu'nu eleştirdi, Yavaş'ı tebrik etti
Son Güncelleme: 23 Ağustos 2019 Cuma 12:02
15 Nisan 2019 Pazartesi 14:37

31 Mart seçimlerinin gerçekleştiğini belirten Yıldırım, “Seçimlerden hemen sonra iki açıklama yapıldı. Seçim gecesi önce CHP adayı rakam vererek kazandığını ilan etti 29 bin 500 civarı fark ile kazandığını ifade etti. Biz de aynı gece 23:25'te biz kazandığımızı söyledik. Ertesi gün YSK Başkanı açıklama yaptı 27 bin 889 oyla Ekrem İmamoğlu'nun daha önde olduğunu ifade etti” açıklamasını yaptı.

Seçimleri ikiye ayırmanın gerektiğini söyleyen Yıldırım, “Biri seçim günü yapılan işlemler ikincisi de seçim sonrası sonuçlarına yönelik itirazların değerlendirildiği yargısal süreç. Yargısal süreç şu an itibarıyla devam ediyor. Gerek AK Parti gerek diğer partiler çeşitli yerlerde itirazlarda bulundu” diye konuştu

Yıldırım’ın açıklamaları şöyle;

“2014 seçimlerinde AK Parti 84 itiraz yapmış 77'si reddedilmiş. CHP 45 itiraz yapmış 4'ü kabul edilmiş. Toplamda 191 bütün Türkiye genelinde seçimlere itiraz olmuş 19'u kabul görmüş 172'si reddedilmiş. 31 Mart'a geldiğimizde toplam 522 itiraz var 13'ü kabul edilmiş, 24'ü kısmen kabul edilmiş. Burada bütün partilerin itirazları var.

Biz hukukun peşindeyiz. Başta 29 bin açılan rakamlar bugün 12 bin 200 seviyesine gerilemiştir. İki parti veya iki aday birbirine yakın oy aldığı halde neden aradaki fark benim lehime artmaktadır? Bunun sorunun cevabını bekliyorum. Normalde yanlışlık varsa her iki aday için de aynı olması icap eder. Bu şunu gösteriyor; oylar sandıkta iç edilmiştir. Bu kadar açık. Bunlar tespit edebildiklerimiz. Bizim oylarımız karşı adaya yazılmıştır.

"YSK bu işin patronudur"

Seçimin bu şekile dönüşmüş olması tatsız bir şey. İstanbul gibi bir şehri yönetecek başkanın şaibeler ve sakatlanmış bir seçim sonucu ile başkan olması doğrusu pek hoş bir şey olmaz. Başkanın güçlü şekilde görev yapması ve İstanbulluların beklediği hizmetleri yerine getirmesi bütün İstanbulluların arzusudur. Biz başından beri hukuk vurgusu yapıyoruz. Seçim hakim teminatındadır diyoruz. Şu anda da işleyen süreç bundan ibarettir. YSK bu işin patronudur ve seçimle ilgili itirazları YSK yönetmektedir.  Maltepe'deki sayım da bittiğinde bu iş tamamen bitmiş olacak ve YSK bir karara varmış olacaktır.

"Hakimleri etkileme doğru değildir"

Seçimi kazandığının kararını sen mi vereceksin? Bugüne kadar onlarca seçim yapıldı seçimin kazanıldığının kararını veren yer YSK'dır. Bugün böyle bir karar var mı? Belediye başkanıyım diye kart bastırırsan, Anıtkabir Defteri'ne imza atarsan, belediye başkanıyım diye sokaklarda miting yaparsan YSK'nın vereceği kararı etkilemekten başka ne iş yaparsın? Hukuk devletinde baskılarla, hakimleri karar vericileri etkilemek mümkün değildir.

"İmamoğlu'na YSK'nın verceği kararı beklemesini tavsiye ediyorum"

Hakimler hukuka göre karar verir. Dolayısı ile hepimize düşen sonucu sükunetle beklemektir. Dış ülkelere mesajlar göndermek, dış ülkelerden baskı yapmasını sağlamak bunlar bizim milletimizin canını sıkmaktadır. Dünyaya, Türkiye'yi şikayet etmek Türk demokrasisine yapılabilecek en büyük kötülüktür. Ben Sayın İmamoğlu'nu değerli rakibimi bu gibi tecrübesiz davranışlara son vermesini ve YSK'nın vereceği kararı beklemesini bir kez daha tavsiye ediyorum.

"Büyükçekmece olayı sahtekarlık"

Büyükçekmece olayı sahtekarlık. Bilgisayar başında seçmen girişi yapıyorsunuz. MHP ilçe başkanının evinde 6 tane isim yazılmış, haberi yok. Bu CHP tarafından nüfusa geçici olarak görevlendirilmiş biri. Bu 1 sene önceden planlanmış. Sahtekarlığın son kullanma tarihi olmaz. Başta yapılmışsa sonuna kadar devam eder.

"Yavaş'ı tebrik ediyorum"

Seçimlerin bu şekle gelmesini körükleyen rakip adaydır. Yoksa bu itiraz süreçleri her zaman olmuştur. İki örnek var biri Yavaş diğeri İmamoğlu... Yavaş bütün süreçlerin tamamlanmasını beklemiş sonra Anıtkabir’e gitmiştir. Ben tebrik ediyorum. Sorumluluk taşımak bu. Keşke Sayın İmamoğlu da bunu yapsaydı. Stat stat dolaşacağına, Anıtkabir Defteri’ne imza atacağına sonucu bekleseydi. Hakimler kanunlara göre karar veririler. Tehditlerle, parmak sallamayla hukuk adamına karar verdiremezsiniz.

O kadar sayımlarda yanlışların, hilelerin, eksikliklerin, özensizliklerin olduğunu gördük ki, insan hakikaten hayrete düşüyor. Bu seçim başlı başına murdar olmuş bir seçimdir.  Murdar etinde kavurması olmaz.

Olay çok basit… Burada yapılması gereken iş, bu işin sonucunu beklemek. İstanbulluların verdiği oyun kaybolmaması, iç edilememesi için mücadele veriyoruz. Kararı YSK verecektir. Bu karar herkesi bağlayacaktır. İmamoğlu, ‘tek güvendiğim kurum YSK’ demiştir. Sonra bu açıklamayı değiştirmeye çalışıyor ‘güvenim azalıyor’ diyor.

 ‘Siz gözünüzü dört açsaydınız da hileler, hurdalar olmasaydı’ diyorlar. Ama bu yapılan haksızlığın doğru mu gösterir. Biz itiraz etmesek 30 binden 12 bine oyu nasıl getirecektir. Biz bize verilen veya rakibe verilen oyların yerli yerine gitmesinden mesulüz.

“Bunu da ilk kez paylaşıyorum”

 Seçimden sonra bizi yüzlerce insan aradı. Bunu da ilk kez paylaşıyorum. Sandıklarda üç pusula yerine iki pusula verildiğini söylüyor insanlar. Yani ilçe belediye başkanı adayına pusulası, belediye meclis adayının pusulası, büyükşehir adayının pusulası verilmiyor bazı sandıklarda. Bu da üzerinde durulması gereken önemli bir konudur. Bu da bu işin baştan organize edildiğini ortaya koyan somut bir şüphedir. Bunun da mutlaka dikkate alınması gerekir. Onlarca delilden bahsedebiliriz, usulsüzlükten bahsedebiliriz, özensizlikten bahsedebiliriz. Bunların örnekleri de var.''

YSK seçimleri iptal ederse yeniden aday olacak mı?

Süreci YSK yönetiyor. Dolayısıyla YSK’nın vereceği kararlar ortada yokken, bu şekilde öngörüde bulunmak anlam ifade etmez. YSK’ya göre herkes durumunu değerlendirecek ve bir karar verecek. ‘YSK mazbatayı kime verirse başkan o dur’ dedim bugünde geçerlidir bu.

Biz her seçimden sonra parti olarak değerlendirmemizi, özeleştirimizi yaparız. Sayın Cumhurbaşkanımız ile de bu kapsamda görüştüm. Bunlar bir sonraki seçimler için eksik yönlerimizi tamamlamaya yönelik hususlar var.

Cumhur İttifakı olarak İstanbul'da Beşiktaş, Silivri, Maltepe dışında MHP girmediği için üye veremedi. Üyeler iki memur ve partilerden oluştu. Ağırlık diğer ittifakın üyelerinde gözüküyor. Bunu itirazlarda da görüyoruz. Bizim gözden kaçırdığımız veya fark edemediğimiz bir şey; bu bir hileyse, usulsüzlükse, bu bir organize kötülükse bunu masum göstermez. Esas olan işi düzgün yapmaktır. Maalesef iş düzgün yapılmamıştır. Sandık sayım sürecinde 20'den fazla yanlışlar, usulsüzlükler tespit edilmiş, tutanak altına alınmıştır.

İmamoğlu’nun maçlara gitmesin doğru bulmuyorum. Amigolukla başkan olmaz. YSK’nın vereceği kararı beklemek doğrudur. Bunun dışında yapılacak her türlü taşkınlık, her türlü toplumsal gerginlik sürece zarar verir.

Bizim Cumhurbaşkanı ile bakanlarla görüştüğümüz içim seçim kurulunu aramışlar iddia bu galiba. O arkadaşlar benim bakanım olarak görev yaptılar bugün de görüşürüm yarın da görüştüm. Buradan yola çıkarak YSK’yı ithamda bulunmak saçmalıktır.

Olağanüstü hal ile ilgili müracaat henüz yapılmadı. Büyükçekmece ile ilgili yapıldı. Bunu da YSK henüz karar bağlamış değil.

Halka inememe diye bir şey olamaz. Halka en yakın temas kuran benim. Sokağı hareketlendirme alışkanlığı yeni değil bunu geçişte de örneklerini gördük. Bunun hukuk devletinde de yeri yok.

2014 seçiminde AK Parti adayının oyundan daha fazla oy aldım bunun bilinmesini isterim. Biz düşük oy falan almış değiliz. Bu seçimde karşı adayın daha fazla oy almasının sebebi ittifakların oluşmasından kaynaklanıyor. Oy oranlarının yakın olması bundan kaynaklanıyor. En yakın 24 Haziran milletvekili seçimlerinde partimizin aldığı oydan 278 bin daha fazla aldım. Demek ki daha düşük oy aldığımız meselesi gerçeği yansıtmıyor.

Bu içeriğimize de göz atabilirsiniz clear_all

Yorumlar