Süllü: Merkez Bankası faiz artışının beklentisini yaydı

Merkez Bankası'nın 13 Eylül'de yapacağı toplantı piyasaları nasıl etkileyecek? Brunson krizinin dolara etkisi ne? Ülkelerin kendi para birimlerini kullanması doların konumunu değiştirecek mi? Gedik Yatırım Müdür Yardımcısı Beste Naz Süllü, azonceoldu.com ekibine sizler için yanıtladı.

Süllü: Merkez Bankası faiz artışının beklentisini yaydı
Son Güncelleme: 23 Ağustos 2019 Cuma 11:56
12 Eylül 2018 Çarşamba 09:07

azonceoldu.com'dan Mehmet Ali Çakır'a konuşan Gedik Yatırım Müdür Yardımcısı Beste Naz Süllü, Merkez Bankası'nın 13 Eylül'de yapacağı toplantı ve piyasalar hakkında açıklamalarda bulundu

13 Eylül'de Merkez Bankası toplanacak, bu toplantının piyasaya etkisi ne olur?

Bu toplantının etkisi çok büyük olacak. Bu günlerde doların TL karşısında 6.50 seviyesinin altına inmesinde bile en önemli rolü Merkez Bankası'nın enflasyon verileri sonrası yaptığı söylemler yer alıyor. Merkez Bankası'nın ayarlamaya gideceğiz demesi muhtemelen faiz artıracağız anlamına geliyor. Zaten bir süredir sadeleşme adımlarının  peşinde olan Merkez Bankası yine politika faizini kullanmıyor.

"Sürpriz fiyatlanmalar açık"

Net bir beklenti olmadığı için herhangi bir sürpriz fiyatlanmalar açık.  Şu an 6.50 TL seviyesinin gerisine fiyatlanıyoruz. Enflasyon verileri sonrası Merkez Bankası'nın yapmış olduğu açıklamalar sayesinde oldu. Neydi bu açıklamalar; çekirdek enflasyon göstergelerinin olduğu, enflasyondaki fiyat artışının genele yayıldığı ve bununla alakalı Merkez Bankası'nın para politikalarında değişikliğe gideceğiydi. Yani faiz artışının beklentisini yaymıştı. Buna bağlı olarak doların 6.50 TL seviyesinin gerilerine geldiğini görüyoruz. Çok önemli bir toplantı. Yabancılar 400- 500 banttan kapıyı açarken yerli taraftaki beklentiler daha çok 250- 300 bant arasında yoğunlaşmış durumda. Şayet Merkez Bankası 250- 300 bant arası bir artırıma giderse bunun doları düşüreceğini pek sanmıyorum. Çünkü çığırından çıkan bir enflasyon var. Tasarruf önlemleri daha alınmış değil, orta vadeli program henüz daha açıklanmış değil. Dolayısıyla 250-300 bant puanlık bir artış Merkez Bankası'ndan bu gelip geçici olacaktır.

"Cüretkâr adımlar atılması gerekir"

Esas etki için daha cüretkâr adımlar atılması gerekir. Çünkü zamanında gereken adımlar gerektiği zamanda atılmadığı için şu anda adımların daha büyük atılması gerekiyor. Faiz artsın diye sevinmiyoruz sonuçta hepimizin ihtiyaçları olabiliyor. Gidip bir bankaya kredi çekiyoruz. Faizler şu an 1.25'ten açılıyor. dolayısıyla Merkez Bankası'nın 13 Eylül'deki toplantısı önümüzdeki 6 ayı belirleyecektir. Merkez Bankası üzerine düşen görevi yaparsa ve olurda yurt dışındaki hava özellikle FED eylülde bir faiz artışına gitmezse bu bize ciddi bir zaman kazandıracaktır 7-8 ay gibi. Bu sefer bunu iyi kullanmak gerekir.

 ABD ile olan Brunson krizi var. Rahip Brunson'ın serbest bırakılmasının piyasaya bir etkisi olacak mı?

Görünürde bir Brunson krizi var ama ABD'nin Türkiye'ye bir ambargo koymasıyla, bizim Amerika ile esas sorunumuz başladı. Kasım ayında ABD' de bir senatör seçimleri var. Seçimlerde büyük bir oy çoğunluğu evanjelistlerden geliyor. Bu rahip de bir evanjelist yani Trump için önemli  bir balık. Trump da Türkye ile arasında bu krizin ismini Brunson ismi olarak belirledi. Normalde bizim Brunson'a kadar ABD ile sorunlarımız vardı. Bunlardan bir tanesi Rusya'dan S-400 alınması. İkincisi ABD'nin YPG'ye yapmış olduğu yardımlar ve Türkiye gibi bir müttefikine vermiş olduğu sözleri tutmaması. Fakat patlama noktası Brunson gibi komik bir nedenle oldu.

Brunson davasında savcıların değişmesi bile galiba bazı şeylerin değişeceği mesajını veriyor. Ben savcı değişiminin yakın zamanda serbest bırakılacağını umuyorum. Böyle bir durum olursa da dolarda bir rahatlama görürüz.

Ülkelerin kendi para birimler ile ticaret yapması doları ne yönde etkiler?

Ülkelerin kendi para birimleri ile ticaret yapması kolay bir şey değil. Özellikle Türkiye yani TL diğer ülkelerdeki merkez bankalarının patlama noktası değil. Diğer merkez bankarları TL bulmaya çalışacaklar. Dolaysıyla kendi para birimleri ile ticaret yapmak kolay bir şey değil.  Biz TL'yi yayğınlaştırmak istiyorsak; öncelikle kamu ihalelerinden başlayacağız. Bugün üzerinden defalarca geçtiğimiz köprünün bile araç başına dolardan fiyat alınıyor. Bunlar güzel adım olur. Sonuç itibari ile TL'nin yaygınlaşması ve bizim döviz ihitiyacını azaltan bir durum. Fakat biz bu durumu kendi içimizde yaptığımız ihalelerden başlarsak doların yaygınlaşmasını baştan önlemiş oluruz.

Gelecekte doların yerini alabilecek bir para birimi var mı?

Ben kripto para birimlerinin gelecekte doların yerini alacağını düşünüyorum. Şu anda doların yerini hiçbir para birimi alamaz. Ancak yeni bir şeyin olması lazım onun da kripto para yapısının çok müsait olduğunu düşünüyorum.

Çin Yuanı'nın revaçta olduğu söyleniyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Çin Yuanı'nın yaygınlaşması ve merkez bankalarında rezervinin olması çok uzun zaman alır. Euro bile bunu yapamadı. Çin Yuanı açısından biraz zor. Halen daha ABD dünyada süper güç ve rezervlerin yüzde 70-80'ni dolar.

 Türkiye'yi 2019 'da neler bekliyor?

2019 yılı bir kere seçimsiz bir yıl olacak yerel seçimler sonrası. Son iki üç yıldır bir seçim muhabbeti ile Türkiye yıllarını geçiriyor. Yapılması gereken reformların bu yıl içinde bir an önce başlanması gerekiyor. Bu konuda bir hala bir yol almış değiliz. Kasım ayında gerçekleşebilecek gibi görünüyor. Örnek veriyorum; hem reform paketlerin açıklanması hem AVM'deki kiraların TL olarak alınması hem de baktığımız zaman enflasyonda ekim gibi bir ayı atlatmamızın ardından tekrar enflasyonda belki bir miktar düşüş görme beklentisinin oluşması... Tüm bunlar bizim açımızdan önemli olacak.  Bunun devamında Avrupa ile ilişkilerimiz önemli olacak. "Yapılması gerekenler yapılsın" şeklinde Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın bir mesajı var. 2019'da Avrupa  ve ABD ile olan ilişkiler yine ön planda olacak.

Türk Telekom'un zarar ettiği yönünde iddialar var. Sizin bu konuya yaklaşımınız nedir?

Yüzde 55 hissesi bulunan OTAŞ'ın Türk Telekom'a kredi veren bankalar tarafından oluşturulacak bir ortak girişim şirketine devredilmesinin onaylanması çok hoş bir şey değil. Türk Telekom'da yönetimsel sorunların çözüme dair bazı adımlar olarak gördüğümüz için Türk Telekom açısında pozitif bir şey.

 

Bu içeriğimize de göz atabilirsiniz clear_all

Yorumlar

Sevda En beğenilen yorum
Güzel röportaj olmuş...
murat
değerlendirmeler güzel