için kaldı

Şivlilik nedir? Konya Şivlilik günü geleneği nasıl kutlanır?

Konya'da bir gelenek haline gelen Şivlilik nedir, nasıl kutlanır? İşte tüm ayrıntılarıyla Şivlilik geleneği..

Şivlilik nedir? Konya Şivlilik günü geleneği nasıl kutlanır?
Son Güncelleme: 23 Ağustos 2019 Cuma 11:51
22 Mart 2018 Perşembe 14:07

Şivlilik Konya'da üç ayların başlangıcı olan Receb ayının ilk günüdür. Peki Konya'nın geleneği olan Şivlilik ne demektir? Şivlilik ne zaman başlar? İşte tüm detaylar...

Şivlilik nedir?

Şivlilik, Konya’da Hicri takvime göre üç ayların başlangıcı olan recep ayının ilk perşembesini cumaya bağlayan gecede ve Regaip Kandili sabahı çocuklarca yapılan kandil kutlama geleneğidir. Konya’da bu güne “ilk namaz” adı da verilir. Kandil gecesi kutlama geleneği Osmanlı Devleti döneminde padişah II. Selim’den (1566-1574) itibaren sürdürülmektedir.

Kandilden bir hafta önce çocuklar, gece sokağa çıkarak bu günün geleceğini, trampetlerle, kavallarla, fenerlerle mahalle mahalle dolaşarak haber verirler. Fenerini alan çocuk sokağa çıkar, yol ortasına gerilen ipe fenerini asar, bütün dükkanlar rengârenk, irili ufaklı karpuz, davul, sünme, kuyruklu ismi verilen kağıt fenerlerle, mumlarla donatılır. Çocuklar yakılan ateşin etrafında halka olur ve fener alayına katılırlar.

Regaip gecesinin sabahı ellerine birer torba alan çocuklar kapıları çalmadan içeriye girer;

Şivli şivli şişirmiş,

Erken kalkan pişirmiş,

İki çörek bir börek,

Bize namazlık gerek. Şivliliiiiik... diye bağrışırlar.

Ev sahibi önceden hazırlanan kuru üzüm, leblebi, incir, iğde gibi çerezlerden ve günümüzde daha çok şekerlemelerden çocuklara dağıtır. Aynı gün, hemen her evde, yağda kızartılmış mayalı hamurdan “bişi” yapılır ve yufkaların arasına konur. Buna pekmezle yapılmış un helvası ilave edildiği de olur. Bişiler komşulara dağıtılır. O gün erkekler ise mahallenin camiinde mum yakar. İkindi ile akşam namazı arasında mezar ziyaretleri yapılır, yatsı namazında camilerde mevlit okunur. Şivlilik günü aile büyükleri, komşu ve akraba ziyaretleri yapılır, “namazın mübarek olsun” temennisinde bulunulur. Bu ziyaretler sırasında önce yemek, ardından da çerez ve meyvelerden oluşan şivlilik ikramı yapılır. Çocukların hatırlandığı, mutlu edildiği şivlilik, aynı zamanda birlik ve beraberlik duygularının pekiştirildiği bir gelenek olarak geçmişten günümüze varlığını sürdürmektedir.

Konya'da Şivlilik Geleneği

Oruç ayı Ramazan’ın başlangıcından altmış gün önce, ilk sınanma Regaib Kandili ile başlar. Üç ayların başlangıcı olan Recep ayı, manevi iklime geçişin ilk işaretlerini içinde barındırır. Şivlilik, Konya'ya has bir gelenektir. Receb ayının ilk günüdür ve Konya'da 'Şivlilik Günü' olarak kutlanır. Konya halkı bu günü 'İlk Namaz' olarak da adlandırır. Şivlilik, Regaip Kandili'nin ilk gündüzüdür. İki aşamalı olarak kutlanılır.

İlk aşama, bir önceki geceyle başlar. Üç aylar, o sene hangi mevsime denk gelmişse, Şivliliğin kutlanma şekli de ona göre şekillenir. Soğuk kış geceleri, bu kutlama için biraz elverişsizdir, ama yine de kutlama muhakkak yapılır. Akşam namazından sonra mahallenin bütün çocukları, gençleri, gelinleri mahalledeki en uygun yere toplanırlar. Bu alanda herkesin toplanma amacı “Fener Alayı” denilen kutlamayı gerçekleştirmektir. Mahallenin abileri, kutlama alanını hazırlarken; çocuklar, bakkallardan satın aldıkları, ortasında mum bulunan, kâğıttan yapılmış fenerleriyle gelir, kutlama alanındaki ateşin etrafında halka kurarlar.Dünyanın değişik coğrafyalarında farklı kültürel kutlamalara sahne olan Üç ayların başlangıcı Konya’da sadece ibadetle mükellef yetişkinler için değil, çocuklar için de bir teslimiyettir. Üç ayları iple çeken çocuklar için o gün, Ramazan Bayramı’na kadar sürecek mutluluk kervanının başlangıcıdır.

Şivlilik ile ilgili Konya tarihçilerinin yaptığı tarif şöyledir;

“Regaip Kandili günü sabahı, sabah namazından sonra mahalledeki üç ile on beş yaş arasındaki kız erkek çocukları sokak başlarında toplanarak ilk kapıdan başlamak üzere kapıları birer birer çalarak açılmasını beklerler, kapı açılması biraz gecikti mi hep bir ağızdan ve tempo ile şu maniyi söylemeye başlarlar. 'Şivli şivli şişirmiş, Erken kalkan pişirmiş, İki çörek bir börek, Bize namazlık gerek. Şivlilik...' Çocukların sesini duyan ev sahibi bayan, elindeki tabak dolusu üzüm veya ne verecekse onunla gelerek kapıyı açar ve sıra ile çocukların avucuna veya ekseriye boyunlarına takmış oldukları keselere birer avuç vermek suretiyle onları sevindirirmiş. Çocuklar bu kapıdan kısmetlerini aldılar mı diğer kapıya topluca koşmaya başlar, öğleye kadar bütün mahalle dolaşılmış olur.”

Bu içeriğimize de göz atabilirsiniz clear_all

Yorumlar