CHP lideri Kılıçdaroğlu: Muhtarlık kurumunu bu ülkenin en saygın kurumlarından birisi haline getireceğiz

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, muhtarlık kurumunu ülkenin en saygın kurumlarından birisi haline getireceklerini söyleyerek, "İnşallah sizlerin oyları ile Millet İttifakı iktidara geldiğinde bu kanunu çıkaracağız. Muhtarlık kurumunu bu ülkenin en saygın kurumlarından birisi haline getireceğiz. Siz güçlü olduğunuz zaman demokrasi güçlü olur." dedi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Tapduk Emre Türbesi’ni ziyaret etmek üzere Ankara’nın Nallıhan ilçesine geldi. Burada türbeyi ziyaret edip Nallıhanlılarla sohbet eden Kılıçdaroğlu, daha sonra Nallıhan Kanaat Önderleri Buluşması’na katılmak üzere düğün salonuna geçti.

Burada muhtarlarla ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri ile bir araya gelen Kılıçdaroğlu, yaptığı konuşmada devletin akılla, bilgiyle, birikimle, ferasetle yönetildiğini söyleyerek, “Kim öğretiyor bunu? Tapduk Emre öğretiyor. Yunus Emre öğretiyor. Kim öğretiyor? Ahi Evran öğretiyor. Siz devleti kendi kişisel ihtirasınız için ya da onu tatmin etmek için yönetemezsiniz. Bir insan her şeyi bilmez. Ben her şeyi bilirim diyen adam hiçbir şeyi bilmez. Devlet dediğiniz kurumda liyakat esastır. Yani işi ehline teslim etmek esastır. Bu bizim inancımızda da böyledir. İşi ehline teslim etmezsen bir devleti yönetmezsin. İşi ehline teslim ettiğin zaman en çok yönetici rahat eder. Çünkü bilir ki işler tıkır tıkır yürüyor zaten. Siz bunu yapmıyorsunuz. İşi ehline teslim etmiyorsunuz” diye konuştu.
Kamu bankalarının yönetim kurulunda güreşçinin ne işi olduğu sorusunu yönelten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“Allah aşkına vicdanınıza soruyorum. Güreşçinin ne işi var. Merkez Bankası’nda arkeoloğun ne işi var? Ayrıca bir şey daha söyleyeyim, rüşvet alan bir insanın büyükelçilikte ne işi var. Niye büyükelçi yapıyorsun? Rüşvet alan birisini büyükelçi tayin ettiğinizde arabasında Türk bayrağı kullanacak. Bu benim ağırıma gidiyor. Sizin ağırınıza gitmiyor mu? Sitemse beraber sitem edeceğiz. Şikayetse beraber şikayet edeceğiz. Kul hakkı yemek mesela. Yüce yaradan diyor ki ’Her türlü günahla gelin ama kul hakkı ile huzuruma gelmeyin.’ Sabah, öğle, akşam kul hakkı yiyenler var. Malı götürenler var. Paraya doymayanlar var. Fakirin fukaranın hakkını yiyenler var. Ne yapıyoruz? Yiyebilirsin kardeşim. Buna dur dememiz lazım. Siyasette bir adam zenginleşiyorsa bilin ki köşeyi dönüyordur. Bilin ki kul hakkı yiyordur. 27 buçuk yıl kamuda çalıştım.”

Siyasete girdiği gün eşinin yüzüğüne kadar mal varlığını açıkladığını dile getiren Kılıçdaroğlu, “‘Mal varlığım budur’ dedim. Bulursanız bir mal varlığım sorun yok. Ama yok. Ama o mal varlığı benim alın terimin karşılığıdır. Zenginleştim mi bu süreçte? Genel başkanlığa kadar geldim. Yok arkadaş, zenginleşmedim. Bakıyorsunuz bazı politikacılara deveyi havuduyla yutmuş. Nasıl oluyor bu? Zenginleşme nasıl oluyor? Bu zenginleşme alın teri karşılığı zenginleşme değil, avanta, devletin hazinesine, beyt-ül male el uzatmaktır. Beyt-ül male el uzatanlara önce vatandaş olarak siz karşı çıkacaksınız. Sitemse ben sitem ediyorum. İlla malı götürene mi oy vereceğiz? İlla kul hakkı yiyene mi gidip oy vereceğiz? Bir de doğru, dürüst sizden toplanan her kuruşun hesabını size veren insanları tercih edin. Yahu bu insanlar gelip devleti yönetsinler. Kuruşun hesabını bir soralım bakalım bu paralar nereye gidiyor” dedi.

“Vergim nereye veriliyor sorusu sorulmazsa demokrasi gelişmez”

Vatandaşların ekmek alırken dahi vergi ödediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Şimdilik vergi ödemediğimiz bir alan var. Onu söyleyeyim. Teneffüs ettiğimiz hava. O vergisiz. Onun dışında her şey vergi. Verginin hesabını vermek demokrasinin temel kuralıdır. Çünkü vatandaş diyor ki, ’Ben sana vergimi verdim, parayı nereye harcadın?’ Bunun hesabını ver. Demokrasi böyle gelişir, böyle büyür. Bu soru sorulmazsa demokrasi gelişmez” ifadelerini kıllandı.

“Muhtarlık kurumunu bu ülkenin en saygın kurumlarından birisi haline getireceğiz”
Muhtarların var olan sorunlarını çözmek için kanun teklifi hazırladıklarını anımsatan Kılıçdaroğlu, “Muhtar derneklerine gönderdik. Olur ya bizim de eksiğimiz olur. Bir sorun vardır bir görmemiş olabiliriz. Bakın. Bunu düzeltin. Biz de ona göre bir kanun teklifi hazırlayalım. Bir kanun teklifi hazırlandı. Bütün muhtar derneklerinin görüşü alındı. Genel Kurula indirildi ve reddedildi. Meclis Genel Kurulunda iki partinin oyları ile reddedildi. O iki partiyi siz biliyorsunuz. Ama inşallah sizlerin oyları ile Millet İttifakı iktidara geldiğinde bu kanunu çıkaracağız. Muhtarlık kurumunu bu ülkenin en saygın kurumlarından birisi haline getireceğiz. Siz güçlü olduğunuz zaman demokrasi güçlü olur. Siz toplumun her kesimine en rahat ulaşan kişilersiniz çünkü” dedi.

Türkiye’nin zengin bir ülke olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, “(Zenginliği) Soya soya, yiye yiye bitiremediler. Türkiye imkanları olan bir ülke. Paralar nereye kullanılıyor? Para nereye gidiyor. Siz köprü yapıyorsunuz. Eyvallah. Başımın üstünde. Hiçbir sorunu yok. Köprü, yol, hastane ne yaparsanız başımın üstüne. Ama ben dünyanın en basit sorusunu soruyorum: Köprüyü kaça yaptın? Hastaneyi kaça yaptın? Yolu kaça yaptın? Bu vatandaş olarak benim görevim çünkü vergisini ben veriyorum” diye konuştu.

“Beşli çeteler doyacak, Bay Kemal de bunu seyredecek. Asla seyretmeyeceğim. Onların burnundan fitil fitil getireceğim”

Müteahhitlerin ihaleye girmesi ile kar ve zarar edebileceğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

“Ama bunlara mesela 10 milyar dolarlık iş veriyorlar, 10 milyar dolara hazine garanti oluyor, 10 milyar doların 30 milyar dolar da gelir garantisi veriyorlar. Yani asla iflas etmeyecekler. Arada o kadar büyük farklar var ki, yüzde 100, yüzde 200 garanti veriyorlar. Dolar, avro garantisi veriyorlar. Bu garanti yetmiyor, bir de diyorlar ki parayı dolar olarak aldıysan Amerika’daki enflasyonu da ben vereceğim. Eğer parayı avro olarak aldıysan, Avrupa’daki enflasyonu da ben sana vereceğim. Kaçınızın haberi var bundan? Bunu bütçe görüşmelerinde söyledim, anlattım. Kızdılar, bağırdılar niye konuştun diye. Ben konuşacağım, ben gerçekleri anlatacağım o verdiğiniz garantilerin hepsini. Kimin parasını kime garanti ediyorsunuz? Fakirin fukaranın parasını gidip beşli çeteye mi garanti edeceksin? Beşli çetelere verecekler, beşli çeteler doyacak, Bay Kemal onları seyredecek. Asla seyretmeyeceğim. Onların burnundan fitil fitil getireceğim. Hiç kimse endişelenmesin. Son kuruşuna kadar getireceğim o paraları ve bu millete vereceğim. Kararlıyız, kararlıyım. Getireceğiz.”

Kılıçdaroğlu basına kapalı şekilde muhtarların sorularını cevapladığı programın ardından esnafı ziyaret etmek üzere Nallıhan Tarihi Kocahan Çarşısı’na gitti. Burada esnaf ile görüşen Kılıçdaroğlu, beraberinde Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş ile sorunları dinledi.

Kılıçdaroğlu’nun Nallıhan ziyareti vatandaşlarla hatıra fotoğrafı çekilmesinin ardından son buldu.

Numan Kurtulmuş ile Özgür Özel bir araya geldi Bazı sigaralar artık satılmayacak! Özel eğitim kurumlarına 65 milyon lira ceza Mehmet Şimşek'in arkasındayız Kanatlı et ihracatına kısıtlama getirildi 'Milliyet farkı' ücreti alan otele ne kadar para ceza kesildiği açıklandı