Bakan Özhaseki 6 Şubat depremlerinin maliyetini açıkladı
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, depremle ilgili sonuç bildirgesini açıkladı. Özhaseki, 6 Şubat depremlerinin maliyetini açıklayan Özhaseki, "3 tane hareketli fay hattı var. Biz bunu bilerek hareket etmek durumundayız" dedi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, "Deprem Gerçeği ve Kentsel Dönüşüm Şurasının Sonuç Bildirgesini", kamuoyuyla paylaştı. Özhaseki, 6 Şubat depremlerinin maliyetini açıkladı. Bakan Özhaseki, "6 Şubat depremlerinde, 100 milyar doların üzerinde bir hasar ile karşı karşıyayız. Türkiye bir deprem ülkesi. Tek çare kentsel dönüşüm" dedi.
Bakan Özhaseki'nin açıklamalarından öne çıkanlar
şöyle:
6 Şubat’ta yaşadığımız deprem, kayıtlara asrın felaketi olarak
geçti ancak ben buna Malazgirt’ten beri yurt tuttuğumuz bu
topraklarda, 1000 yılda yaşadığımız en büyük felaket, bin yılın
afeti diyorum. Deprem, doğrudan 11 şehrimizi, toplamda 18 şehrimizi
ve 14 milyon insanımızı etkiledi. 680 bin civarında konut, 170 bin
civarında da iş yeri, depo veya ahır gibi müştemilatların
yıkıldığını gördük. Mali hasar olarak bakıldığı zaman 100 milyar
doların üzerinde bir hasarla karşı karşıyayız. Fakat işin manevi
boyutunu ölçecek bir aygıt hala icat edilmedi. Bir çok insan da
milyonlarca insan da iç acısı olarak buruk bir vaziyette
yüreğimizin bir köşesinde bu acı yaşanmaya devam ediyor. Hepimizin
şunu bilmesi lazım. Türkiye bir deprem bölgesi, tek çaresi var bu
işin kentsel dönüşüm. Bunun dışında başka bir çare icat olmadı.
Oturduğumuz konutları, çalıştığımız iş yerlerini deprem gerçeğini bilerek sağlıklı, güvenli hale getirmekten başka hiç bir çaremiz yok. Çünkü Türkiye Himalayalar'dan başlayarak Alpler'e doğru uzanan bir çizgi sıradağların bulunduğu bölgede beş riskli ülkeden birisi gibi görünüyor. Bütün bilim insanları böyle söylüyor. İkincisi topraklarımızın yüzde 66'sı birinci ve ikinci derecede deprem bölgesinde bulunuyor. Nüfusumuzun da yüzde 71'i buralarda yaşıyor. Son yüz yıl içerisinde gerek denizlerde gerekse ana karamızda meydana gelen 6 ve üzeri deprem sayısı 226. Sadece ana karamızda son yüz yılda meydana gelen deprem sayısı ise 60'ın üzerinde. 130 binden fazla insanımızı toprağa verdik. Maddi hasar zaten yüz milyarlarca dolar ve bunu da ifade etmekte imtina ediyoruz artık.
'3 tane hareketli fay hattı var'
3 tane hareketli fay hattı var. Yüz yıllar boyunca bu fay hattının
geçtiği bölgeler deprem riskinin altında birisi Kuzey Anadolu Fay
Hattı, birisi aynı bölgeden başlayarak Akdeniz'e doğru inen Doğu
Anadolu Fay Hattı, üçüncüsü de Ege Bölgesi. Doğa aynı şekilde
hareketliliğini bu bölgelerde yüz yıllardır devam ettiriyor. Biz
bunu bilerek hareket etmek durumundayız. Buna uygun tavır almak
zorundayız. Doğa ile savaş olmaz, doğa ile kim savaşmaya karar
verirse bir kere yenileceğini bilsin.
Türkiye genelinde yaklaşık 31 milyon konut ve 5 milyon ticari alandan oluşan toplam 36 milyon bağımsız bölüm var.
Türkiye genelinde yaklaşık 6 milyon bağımsız bölüm risk altında. 2 milyon bağımsız bölümün acil dönüşmesi gerekiyor. 2012’den bugüne kentsel dönüşüm projeleriyle bugüne kadar Türkiye genelinde 2 milyon 200 bin bağımsız bölümün dönüşümünü tamamladık. Şu anda Türkiye genelinde yaklaşık 400 bin bağımsız bölümün dönüşüm süreci devam ediyor.
2012’den bugüne kadar Türkiye genelinde kentsel dönüşüm projeleri kapsamında Bakanlığımızca 480 milyar TL değerinde kaynak sağlandı. 81 ilimizde afetlere hazırlık noktasında çalışmalarımızı sürdürürken, İstanbul depreme hazırlık noktasında odak noktamızı oluşturmaktadır. İstanbul’da 6 milyon konut ve 1.5 milyon ticari alandan oluşan toplam 7.5 milyon bağımsız bölüm var.
'1.5 milyon bağımsız bölüm risk altında'
İstanbul’da 1.5 milyon bağımsız bölüm risk altında. 600 bin
bağımsız bölümün acil dönüşmesi gerekiyor. 2012’den bugüne kentsel
dönüşüm projeleriyle bugüne kadar İstanbul’da 800 bin bağımsız
bölümün dönüşümünü tamamladık. Şu anda İstanbul’da 170.941 bağımsız
bölümün dönüşüm süreci ise devam ediyor.
2012’den bugüne kadar kentsel dönüşüm projeleri kapsamında
İstanbul’da 127 milyar 926 milyon TL değerinde yatırım
gerçekleştirdik. İstanbul’da başta acil dönüşmesi gereken 600 bin
konut başta olmak üzere riskli 1.5 milyon bağımsız bölümü 5 yıl
içerisinde dönüştürüp afetlere karşı dirençli hale getireceğiz.
Ortaya koyduğumuz dört adımlı yol haritamızla çalışmalarımıza devam
ediyoruz.
Üç gün boyunca 110 uzman ismin derin müzakere ve münazaralarından çıkan ve Türkiye’nin beka meselesi olan kentsel dönüşümde uygulanması istenen 5 ana madde şu şekildedir:
İstanbul özelinde kentsel dönüşüm salt çoğunluğa göre yani yüzde 50+1 olarak yapmalıdır. Çünkü; Türkiye’nin kalbi olan İstanbul’da 6 milyon konut ve 1.5 milyon ticari alandan oluşan 7.5 milyon bağımsız bölüm var. Bunlarında 1.5 milyonu risk taşırken 600 bini acilen dönüştürülmelidir.
Yüzde 50+1 önerisi
Sahada görülen itiraz ve sorunlara bakıldığında kentsel dönüşüm
sürecinde kat maliklerinde aranan 2/3 çoğunluk formülünün revize
edilmesi gerektiğinin elzem olduğu görülmüştür. Şûra’mızın önerisi
ise yüzde 50+1’dir. Çünkü dönüşüm için başlatılan rızaya uygun
olarak yeni yapı için hazırlanan projenin onaylanması için de
inşaat ruhsatının, bu nispette bir oranla kabul görmesi süreci
hızlandıracaktır. Biz sadece sağlıksız yapıları yıkmak değil aynı
zamanda yenilemek ve yerine en güvenlilerini yapmak istiyoruz.
E-devlet üzerinden bildirilmeli ve muhtarlıklarda ilan edilmelidir.
Çünkü; planlanan dönüşüm süreçleri hak sahiplerinin “Bilgim yoktu”
gibi bahaneleriyle aksamaktadır.Bu değişiklikle haber alma hakkına
tam riayet edecek şekilde bilgilendirmenin bilinen ve etkili tüm
yöntemlerle gerçekleştirilmesi, kentsel dönüşüm süreci esnasında
sahada görülen büyük bir sorunun daha çözülmesine katkı
sağlayacaktır.
Çünkü seçim öncesinde açıklanan Yarısı Bizden Kampanyası
milletimizden büyük teveccüh gördü. İstanbul’un depreme
hazırlanması için bir formül olarak uygulanacak Yarısı Bizden’in
kanuni düzenlemeyle tescil edilmesi sürecin gerçekleşmesi ve
uygulanması adına bir şart olarak karşımızda durmaktadır.
Ortaklığın giderilmesi için dava açılabilecek. Çünkü sahada
gördüğümüz bir sorun da riskli yapıların depremden önce
yıkılmasından sonra çıkan ortaklık davalarıdır.
Bu sorunlar yürütmeyi durdurma gibi kentsel dönüşüm sürecini
etkileyen hadiselere sebep olmaktadır. Bu anlamda vatandaşların
hayatlarını garanti altına alacak olan kentsel dönüşüm sürecini
pozitif olarak destekleyecek şekilde arsalar için ortaklığın
giderilmesi davası açılmasının uygun olduğunu düşünüyoruz.
Yine bunlarla beraber Şûra önerileri arasında; Kentsel dönüşümdeki
anlaşmazlıkları çözmek için arabuluculuk sisteminin devreye
alınması, Sadece kentsel dönüşüm davalarına bakan İhtisas
Mahkemelerinin kurulması, Gerek afetlere karşı dirençliliği gerekse
de hızlı ve güvenli inşası sebebiyle afet bölgesinde başta köy
evlerinde kullanılmak üzere çelikten yapılar yaygınlaştırılmalıdır,
Kamuoyu; basın ve medya yoluyla afete hazırlık anlamında güçlü bir
şekilde bilgilendirilmeli, düzenlenecek programlar ve eğitimlerle
farkındalık oluşturulmalıdır."