Akkuyu Nükleer Santrali kim tarafından sigortalandı?
Türkiye’nin ilk nükleer santrali Akkuyu NGS, Özel Riskler Yönetim Merkezi tarafından 700 milyon Euro üzerinden sigortalandı. ÖRYM, Akkuya’ya, 700 milyon Euro nükleer sorumluluk riskleri için sigorta teminatı verdi.
Hürriyet gazetesi yazarı Noyan Doğan bugünkü yazısında, Akkuyu Nükleer
Santrali'nin sigortalanmasına dair süreci anlattı.
Doğan şunları ifade etti:
"Hatırlayacaksınız, 2022’nin Mart ayında, Nükleer Düzenleme Kanunu
çıktı. Kanuna göre de nükleer tesis kurup işletecekler ve nükleer
enerji alanında faaliyet göstereceklere zorunlu sigorta uygulaması
getirildi ki, Paris Sözleşmesi gereği bu düzenlemenin yapılması
gerekiyordu. Yine düzenleme kapsamında Nükleer Sigorta Havuzu
kurulup Hazine ve Maliye Bakanlığı iştiraki olan Türk Reasürans’ın
işleticiliğini yürüttüğü Özel Riskler Yönetim Merkezi’nin (ÖRYM)
sigorta teminatı sağlaması karara bağlandı. İşte, bu kapsamda,
Türkiye’nin ilk nükleer santralı Akkuyu NGS, Özel Riskler Yönetim
Merkezi tarafından 700 milyon Euro üzerinden sigortalandı. Yani,
ÖRYM, Akkuya’ya, 700 milyon Euro nükleer sorumluluk riskleri için
sigorta teminatı verdi. Peki, sigorta neleri kapsıyor? Öncelikle
şunu belirteyim, nükleer tesislerde meydana gelen hadiselerden
sadece o nükleer tesisin işleteni sorumlu. Sorumluluğun tek şartı,
zararın, ilgili nükleer tesiste meydana gelen bir kaza nedeniyle
ortaya çıktığının ispat edilmesi. Nükleer tesiste meydana gelen
olası bir kaza nedeniyle –ki, bu nükleer yakıttan, radyoaktif
ürünlerden, nükleer maddeden kaynaklanabilir- oluşabilecek zararda,
can kaybında, kişisel yaralanmalarda sigorta devreye girecek ve
zararları karşılayacak. Nükleer zarar nedeniyle oluşabilecek maddi
zarar da sigorta kapsamına alındı. Hatta oluşan çevre zararı ve
bundan doğacak ekonomik kayıp da sigorta tarafından
giderilecek."
Noyan Doğan ayrıca sigortalamaya dair sürecin detaylarını da
paylaştı:
"Öğrendiğime göre, Türk Reasürans ve Özel Riskler Yönetim Merkezi,
1.5 yıldır Akkuyu NGS’yi sigortalamak için teknik çalışmalar
yürütüyormuş. Taze nükleer yakıtın gelmesi ve NGS’nin nükleer tesis
statüsüne kavuşması ile birlikte, Paris Sözleşmesi kapsamında,
nükleer zararların sorumluluk risklerini kapsayacak şekilde ÖRYM;
taze yakıtın Akkkuyu sahasında depolandığı andan itibaren
reaktörlerin faaliyete geçeceği dönemi de kapsayacak şekilde
detaylı sigorta poliçesini düzenledi."
Türkiye-Rusya ilişkileri
Rusya'nın 24 Şubat 2022’de Ukrayna'yı işgaliyle başlayan savaş,
Moskova'nın dünyayla ilişkilerinde yeni bir sayfa açtı.
Türkiye bu süreçte hem Rusya'ya uygulanan ambargoya katılmadı, hem
Ukrayna'ya insansız hava aracı (İHA) satmayı sürdürdü, hem de Rusya
ve Ukrayna tahılının Karadeniz’den güvenle çıkarılması için varılan
Tahıl Koridoru Anlaşması'nda önemli bir aktör oldu.
Akkuyu NGS dahil ülkelerin gündeminde yer alan büyük enerji projeleri, ikili ilişkiler için önemini koruyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz aylarda Rusya Devlet Başkanı Putin ile görüşerek Sinop’ta ikinci bir nükleer tesisin yapımına ilişkin müzakerelerin sürdüğünü söylemişti.
EDAM Başkanı Ülgen, Akkuyu NGS için çok büyük bir yatırım yapan Rusya tarafında projeyi devam ettirmenin ve yatırımını geri kazanabilmenin önemine dikkat çekiyor.
Rusya’nın yeniden aynı yatırım modelini tercih edip etmeyeceğini
sorgulayan Ülgen, Ukrayna savaşından sonra Türkiye için Rusya ile
ortaklık yapma kararının farklı siyasi bir boyutu olduğunu
düşünüyor.
BBC Türkçe için Akkuyu NGS projesinin Rusya tarafından önemini
değerlendiren Rusya merkezli düşünce kuruluşu Yeni Türkiye
Araştırmaları Merkezi Başkanı (YETAM) Yuriy Mavaşev ise “Akkuyu,
Rusya’nın silinemeyeceğinin, tamamen izole edilemeyeceğinin tüm
dünyaya bir göstergesi” diyor ve devam ediyor:
“Rusya böylece Doğu ve Afrika ülkelerine faydalı olabileceğini ve
bu bölgeler için Avrupa ülkeleri ve ABD ile rekabet etmeye hazır
olduğunu söylüyor. Akkuyu bir nevi gelecek için bir sigorta.
Kremlin, Türkiye'nin enerji açısından cepte olduğuna inanıyor.
“Rusya, Türkiye enerji piyasasının doğru yön olduğuna inanıyor. Ukrayna savaşına rağmen Rusya’nın buna benzer projelere devam etmemesi için hiçbir sebep göremiyorum.”
Öte yandan Ukrayna’nın Rosatom’a çeşitli uluslararası yaptırımların uygulanması talebine değinen Mavaşev, şirketin Avrupa pazarıyla bağları düşünüldüğünde geleceğinin belirsiz olduğunu söylüyor.